Antalya-Burdur-Isparta Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Plan Değişikliği Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

6. Daire – 2022/4584 – 2023/8435 – 20.11.2023


🔎 Karar Özeti

Danıştay, Antalya ili Kepez ilçesinde onaylanan çevre düzeni planı değişikliğini iptal etti. İptal gerekçeleri arasında, plan değişikliğinin yetki aşımına dayandığı ve gerekli güncel verilere dayalı analizlerin yapılmadığı gibi hususlar yer aldı.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE Esas No : 2022/4584 Karar No : 2023/8435 DAVACI: … VEKİLLERİ: Av. …, Av. … DAVALI : … Bakanlığı/ANKARA VEKİLİ : Av. … DAVANIN KONUSU: Antalya ili, Kepez ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının … tarih ve … sayılı oluru ile onaylanan Antalya-Burdur-Isparta Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğinin iptali istenilmektedir. DAVACININ İDDİASI: Dava konusu 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin daha önce mahkeme kararı ile iptaline karar verilen 29.08.2013 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli nazım imar planı esas alınarak yapılmasının plan hiyerarşisine aykırı olduğu, alt ölçekli nazım imar planı esas alınarak üst ölçekli çevre düzeni plannda değişiklik yapılamayacağı, bölgedeki sosyal donatı alanlarına ilişkin plan kararlarının ilk kez ilçe belediyesinin talebi üzerine 2013 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli revizyon nazım imar planı ile getirildiği, öncesinde onaylanan planlarda ”üniversite alanı” veya ”büyük alan kullanımı gerektiren kamu kuruluş alanı” kullanımlarına yönelik getirilmiş bir plan kararının bulunmadığı, anılan tarihte 2B vasfında ve hazine mülkiyetinde olan planlamaya konu taşınmazların süreç içerisinde hazine tarafından satılarak şahıs mülkiyetine geçtikleri, ancak dava konusu plan değişikliğinin yeni oluşan mülkiyet durumunun dikkate alınmaksızın güncelliğini kaybetmiş bilgilerle yapıldığı, il ve ilçe belediyelerinin üniversite alanı ihdas etme görev ve yetkisinin bulunmadığı, ilgili mevzuat gereği bir alanda üniversite kurulmasına ve alan tahsisine yönelik planlamanın Yükseköğretim Kurulunun görüş ve önerisi ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu yönde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından talepte bulunması üzerine anılan Bakanlıkça yapılan bölgesel nitelikli çevre düzeni planı ile yapılabileceği, dava konusu plan değişikliğinin bölgesel değil parçaçıl şekilde yapıldığı, plan değişiklik gerekçelerini ve gereklilik analizlerini ayrıntılı şekilde açıklayan plan açıklama raporunun bulunmadığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi çalışma grubu raporuna dayalı olarak Bakanlık aracı kılınarak yapılan dava konusu plan değişikliği ile bugüne kadar mahkemelerce verilmiş iptal kararlarının etkisizleştirildiği, şahıs mülkiyetlerinde bulunan 22,1 hektar büyüklüğünde bir alanın üniversite alanı olarak planlanması ve bu alanın kamulaştırma yoluyla elde edilebilinecek olunması karşısında plan değişikliğinin kamuya yüklü miktarda borç yükü getireceği ve kamu zararına yol açacağı, özel bir vakıf üniversitesine alan açılması için yapılan plan değişikliğinde kamu yararının bulunmadığı, dava konusu plan değişikliğinin imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğu iddia edilerek iptaline karar verilmesi istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığınca hazırlanarak incelenmek ve onaylanmak üzere Bakanlığa iletilen 1/25.000 ölçekli nazım imar planı kararlarının dava konusu çevre düzeni planına aktarıldığı, davada verilecek karar Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın faaliyetlerini etkileyeceğinden davanın anılan idareye ihbarına karar verilmesi gerektiği, davacı tarafından askı süresi içinde plana yapılan itiraz ile ilgili değerlendirme sürecinin devam ettiği, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların maddi ve hukuki bakımdan kabul edilebilir olmadığı, uyuşmazlık konusu parsele ilişkin planlama süreci ile ilgili kurum görüşleri, bilimsel ve teknik rapor gibi gibi bilgi ve belgelerin Antalya Büyükşehir Belediyesinden temin edilmesi gerektiği, dava konusu işlem kamu yararına, hizmet gereklerine, usul ve yasaya uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir. DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ: Dava, Antalya ili, Kepez ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı oluru ile onaylanan Antalya-Burdur-Isparta Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmıştır. Davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir. 2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, “Ülke fizikî mekânında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar plânlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000-1/100.000 ölçekli çevre düzeni plânları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır. Bölge ve havza bazında çevre düzeni plânlarının yapılmasına ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5.maddesinde, “Çevre düzeni planı; (Değişik:29/11/2018-7153/10 md.) varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve stratejilerine uygun olarak yerleşim, gelişme alanları ve sektörlere ilişkin alt ölçek planlarını yönlendiren genel arazi kullanım kararları çerçevesinde ilke ve kriterleri belirleyen, bölge, havza veya il bütününde hazırlanan, plan hükümleri ve raporuyla bir bütün olan plandır.” şeklinde tanımlanmıştır. 10/07/2018 tarihli, 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin “Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü” başlıklı 102. maddesinin 1. fıkrasında; “a) Yerleşme, yapılaşma ve arazi kullanımına yön veren, her tür ve ölçekte fiziki planlara ve uygulamalara esas teşkil eden üst ölçekli mekânsal strateji planlarını ve çevre düzeni planlarını ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak hazırlamak, hazırlatmak, onaylamak ve uygulamanın bu stratejilere göre yürütülmesini sağlamak. (…) c) Havza ve bölge bazındaki çevre düzeni planları da dâhil her tür ve ölçekteki çevre düzeni planlarının ve imar planlarının yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek, havza veya bölge bazında çevre düzeni planlarını yapmak, yaptırmak, onaylamak ve bu planların uygulanmasını ve denetlenmesini sağlamak.” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır.Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılan 14.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde, “Çevre düzeni planı: Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan planı ifade eder.” kuralı yer almaktadır. Yönetmeliğin “Planlama alanı” başlıklı 18.maddesinde, “Çevre düzeni planı; coğrafi, sosyal, ekonomik, idari, mekânsal ve fonksiyonel nitelikleri açısından benzerlik gösteren bölge, havza veya en az bir il düzeyinde yapılır.” kuralına, “Plan ilke ve esasları” başlıklı 19. maddesinin 1.fıkrasında ise, “Çevre düzeni planları hazırlanırken; a) Varsa mekânsal strateji planlarına uygunluğun sağlanması, b) Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerin dikkate alınması, c) İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının mekânsal kararları etkileyecek nitelikteki bölge planı, strateji planı ve belgesi, sektörel yatırım kararlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi, ç) Sürdürülebilir kalkınma amacına uygun olarak ekolojik ve ekonomik kararların bir arada değerlendirilmesi, d) Tarihi, kültürel yapı ile orman alanları, tarım arazileri, su kaynakları ve kıyı gibi doğal yapı ve peyzajın korunması ve geliştirilmesi, e) Doğal yapının, ekolojik dengenin ve ekosistemin sürekliliğinin korunması amacıyla arazi kullanım bütünlüğünün sağlanması, f) Ulaşım ağının arazi kullanım kararlarıyla birlikte ele alınması suretiyle imar planlarında güzergahı netleştirilecek yolların güzergah ve yönünün genel olarak belirlenmesi, g) Çevre sorunlarına neden olan kaynaklara yönelik önleyici strateji ve politikaların belirlenerek arazi kullanım kararlarının oluşturulması, ğ) İmar planlarına esas olacak şematik ve grafik dil kullanılarak arazi kullanım kararları ile koruma ve gelişmenin sağlanması, h) Afet tehlikelerine ilişkin mevcut raporlar ve jeolojik etütler dikkate alınarak afet risklerini azaltıcı önerilerin dikkate alınması esastır.” kuralına yer verilmiş; aynı maddenin 2.fıkrasında, “Çevre düzeni planlarının hazırlanması sürecinde, planlama alanı sınırları kapsamında aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konular ile diğer konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edilir; bu veriler kapsamında analiz, etüt ve araştırmalar yapılır: a) Sınırlar. b) İdari ve bölgesel yapı. c) Fiziksel ve doğal yapı. ç) Sit ve diğer koruma alanları, hassas alanlar, doğal karakteri korunacak alanlar. d) Ekonomik yapı. e) Sektörel gelişmeler ve istihdam. f) Demografik ve toplumsal yapı. g) Kentsel ve kırsal yerleşme alanları ve arazi kullanımı. ğ) Altyapı sistemleri. h) Yeşil ve açık alan kullanımları. ı) Ulaşım sistemleri. i) Afete maruz ve riskli alanlar. j) Askeri alanlar, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri. k) Planlama alanına yönelik bölgesel ölçekli kamu projeleri ve yatırım kararları. l) Her tür ve ölçekteki plan, program ve stratejiler. m) Göller, barajlar, akarsular, taşkın alanları, yeraltı ve yüzeysel su kaynakları ve benzeri hidrolojik, hidrojeolojik alanlar. n) Çevre sorunları ve etkilenen alanlar.” düzenlemesine; 3.fıkrasında, ” Çevre Düzeni Planlarının hazırlanması sürecinde planlama alanı sınırları kapsamındaki tüm veriler 1/25.000 ölçekli harita hassasiyetinde hazırlanır.” kuralı, 4.fıkrasında, “Plan hazırlık sürecinde ihtiyaç duyulan veri, bilgi ve belgeler; ilgili veriyi hazırlamakla sorumlu kurum ve kuruluşlardan, bilimsel çalışmalardan ve uzmanlarca arazide yapılacak çalışmalardan elde edilir.” kuralı, 5.fıkrasında, “Planlama sürecinde coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama yöntemleri kullanılarak güncellenebilir ve sorgulanabilir sayısal veri tabanı oluşturulur.” kuralı bulunmaktadır. Yönetmeliğin “Revizyon ve değişiklikler” başlıklı 20. maddesinin 1.fıkrasında, “Çevre düzeni planının ihtiyaca cevap vermediği hallerde veya planın vizyonu, amacı, hedefleri, stratejileri, ilke ve politikaları açısından plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü etkilemesi halinde çevre düzeni planı bütününde revizyon yapılır. Çevre düzeni planı revizyonu; a) Nüfusun yerleşim ihtiyaçlarının karşılanamaması, b) Planın temel strateji ve politikalarını değiştirecek bölgesel ölçekli yatırımların ortaya çıkması, c) Yeni verilere bağlı olarak, sonradan ortaya çıkabilecek ve bölgesel etkiye yol açabilecek arazi kullanım taleplerinin oluşması, ç) Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerde değişiklik olması, durumunda yapılır.” düzenlemesine, 2.fıkrasında da, “Çevre düzeni planı ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğü bozmayacak nitelikte, plan değişikliği yapılabilir. Çevre düzeni planı değişikliklerinde; a) Kamu yatırımlarına, b) Çevrenin korunmasına, c) Çevre kirliliğinin önlenmesine, ç) Planın uygulanmasında karşılaşılan güçlükler ve maddi hataların giderilmesine, d) Değişen verilere bağlı olarak planın güncellenmesine, dair yeterli, geçerli ve gerekçeleri açık olan, altyapı etkilerini değerlendiren raporu içeren teklif ve talepler; idarece planın temel hedef, ilke, strateji ve politikaları kapsamında teknik ve yasal çerçevede değerlendirmeye alınarak sonuçlandırılır.” düzenlemesi yer almıştır. Dosyanın incelenmesinden, 27.08.2015 tarihinde onaylanan 1/100.000 ölçekli Antalya-Burdur-Isparta Çevre Düzeni Planında ”2/B orman alanı” olarak planlanan Hazine adına kayıtlı olan uyuşmazlık konusu taşınmazın da içinde yer aldığı planlama bölgesindeki taşınmazların bulunduğu alanın, Kepez Belediye Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı ile ”üniversite alanı” olarak planlanmasının istenildiği, ancak süreç içerisinde bölgedeki taşınmazların 6292 sayılı Kanun uyarınca şahıslara satılması üzerine 10.07.2017 tarihinde onaylanan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı ile bölgedeki kullanım kararının da ”kentsel yerleşme alanı” olarak değiştirildiği, daha sonra ilçe belediyesinin talebi doğrultusunda Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile bölgenin “üniversite alanı ve büyük alan kullanımı gerektiren kamu kuruluş alanı” olarak planlandığı, bu planın iptali istemiyle açılan davalarda, İdare Mahkemelerince verilen idare dava konusu işlemin “açık ve bariz yetki tecavüzü” nedeniyle yoklukla malul olduğu gerekçesiyle iptali yolundaki kararlara yapılan istinaf başvurularının Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan Antalya-Isparta-Burdur 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında yapılacak değişikliklerde de yetkinin Bakanlıkta olması nedeniyle Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onaylanan dava konusu 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği, henüz bu kararların kesinleşmediği, yine söz konusu bölgenin 10.07.2017 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli nazım imar planında ”yüksek öğretim alanı (Ü), teknik altyapı alanı (TA)” olarak, 09.03.2020 tarihinde onaylanan 1/25000 ölçekli ilave ve revizyon nazım imar planı değişikliği ile de ”üniversite alanı, kamu hizmet alanı, teknik altyapı alanı” olarak planlanmasına ilişkin işlemlerin de İdare Mahkemelerince iptal edildiği, henüz bu kararların da kesinleşmediği, daha sonra Kepez Belediye Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısındaki talebi ile mahkeme kararları doğrultusunda nazım imar planı ile çevre düzeni planı arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla 08.02.2022 tarihinde onaylanan dava konusu Antalya-Burdur-Isparta Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği yapılarak Duacı Mahallesinin kuzeyinde yer alan bölgenin yeniden “üniversite alanı” olarak planlandığı anlaşılmaktadır. İncelenen davada, 2022 yılında onaylanan dava konusu plan değişikliğinin Kepez Belediyesinin 14.07.2013 tarihindeki talebi esas alınarak yapıldığı, dava konusu plana ait plan açıklama raporunun ”Kepez İlçesi, Duacı Bölgesi” başlıklı kısmında; ”Kepez İlçesi, Duacı Mahallesinde Antalya Büyükşehir Belediye Meclisince onaylanan 1/25.000 ölçekli NİP’de söz konusu yerleşmenin kuzeyinde önerilen ”Üniversite Alanı” kullanımına yönelik ”1/25.000 ölçekli NİP ve 1/100.000 ölçekli ÇDP kararları arasındaki uyuşmazlık” gerekçesiyle … İdare Mahkemesinin … sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Ancak söz konusu kullanım kararı 2013 yılında hazırlanan 1/25.000 ölçekli NİP’de … tarih … sayılı Kepez Belediyesi’nin talebi üzerine planlandığı hususları dikkate alınarak, anılan mahkeme kararı doğrultusunda NİP ve ÇDP arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla Duacı Mahallesinin kuzeyinde yer alan söz konusu bölge 1/100.000 ölçekli ÇDP’de ”Üniversite Alanı” olarak yeniden düzenlenmiştir. (Ek Merkez 6 İlçe: No 12) ” açıklamalarına yer verildiği, bölgenin ”üniversite alanı” olarak planlanmasına yönelik Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın herhangi bir talebinin olmadığı, dava konusu planda üniversite alanı olarak ayrılan bölgenin büyüklüğü, yerleşim yerlerine göre konumu, ulaşım imkanları, bu alana bölge ve ülke genelindeki ihtiyaç durumu gibi birçok hususta çok yönlü ve geniş çaplı analiz, etüt ve araştırma yapılması, yükseköğretim planlamasını yapan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’ndan da bu hususta görüş alınması gerektiği halde plan açıklama raporunda söz konusu analiz, etüt ve araştırmaların yapıldığını ortaya koyan hususlara yer verilmediği, anılan Kurul’un görüşünün alınmadığı anlaşıldığından, dava konusu plan değişikliğinde yukarıda anılan mevzuata uygunluk bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 20/11/2023 tarihinde, davacı vekili Av. …’nın ve davalı idare vekili Av. …’ın geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : MADDİ OLAY : Öncesinde hazine adına kayıtlı olan uyuşmazlık konusu taşınmazın da içinde yer aldığı planlama bölgesindeki taşınmazların 27.08.2015 tarihinde onaylanan 1/100.000 ölçekli Antalya-Burdur-Isparta Çevre Düzeni Planında ”2/B orman alanı” olarak planlandığı, bu sırada Kepez Belediye Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı ile bölgenin ”üniversite alanı” olarak planlanmasının istenildiği, ancak süreç içerisinde bölgedeki taşınmazların 6292 sayılı Kanun uyarınca şahıslara satılması üzerine 10.07.2017 tarihinde onaylanan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı ile bölgedeki kullanım kararının da ”kentsel yerleşme alanı” olarak değiştirildiği, daha sonra ilçe belediyesinin talebi doğrultusunda Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 13.09.2019 tarih ve 530 sayılı kararı ile kabul edilen 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile bölgenin “üniversite alanı ve büyük alan kullanımı gerektiren kamu kuruluş alanı” olarak planlandığı, bu planın iptali istemiyle ayrı ayrı açılan davalarda, dava konusu işlemin “açık ve bariz yetki tecavüzü” nedeniyle yoklukla malul olduğu gerekçesiyle iptali yolunda İdare Mahkemelerince verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurularının; Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan Antalya-Isparta-Burdur 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında yapılacak değişikliklerde de yetkinin Bakanlıkta olması nedeniyle Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onaylanan dava konusu 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle reddi yolunda verilen kararlara karşı yapılan temyiz istemleri hakkında Danıştay Altıncı Dairesince henüz bir karar verilmediği ve dosyaların derdest olduğu, (Danıştay Altıncı Dairesi’nin E:2021/8094, E:2021/7973, E:2021/8098, E:2021/10227, E:2021/8082, E:2021/8100) yine söz konusu bölgenin 10.07.2017 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli nazım imar planında ”yüksek öğretim alanı (Ü), teknik altyapı alanı (TA)” olarak, 09.03.2020 tarihinde onaylanan 1/25000 ölçekli ilave ve revizyon nazım imar planı değişikliği ile de ”üniversite alanı, kamu hizmet alanı, teknik altyapı alanı” olarak planlanması üzerine bu planların iptali istemiyle ayrı ayrı açılan davalarda da İdare Mahkemelerince dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen kararlara karşı yapılan temyiz istemleri hakkında Danıştay Altıncı Dairesince henüz bir karar verilmediği ve dosyaların derdest olduğu (Danıştay Altıncı Dairesi’nin E:2020/5466, E:2020/5367, E:2020/5511, E:2020/5492, E:2020/5452, E:2020/5523, E:2021/11050, E:2022/1153, E:2022/341, E:2022/618, E:2022/705 sayılı dosyaları), daha sonra Kepez Belediye Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısındaki talebi ile mahkeme kararları doğrultusunda nazım imar planı ile çevre düzeni planı arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla 08.02.2022 tarihinde onaylanan Antalya-Burdur-Isparta Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği yapılarak Duacı Mahallesinin kuzeyinde yer alan bölgenin yeniden ”üniversite alanı” olarak planlanması üzerine, bu planın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: 2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, “Ülke fizikî mekânında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar plânlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000-1/100.000 ölçekli çevre düzeni plânları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır. Bölge ve havza bazında çevre düzeni plânlarının yapılmasına ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5.maddesinde, “Çevre düzeni planı; (Değişik:29/11/2018-7153/10 md.) varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve stratejilerine uygun olarak yerleşim, gelişme alanları ve sektörlere ilişkin alt ölçek planlarını yönlendiren genel arazi kullanım kararları çerçevesinde ilke ve kriterleri belirleyen, bölge, havza veya il bütününde hazırlanan, plan hükümleri ve raporuyla bir bütün olan plandır.” şeklinde tanımlanmıştır. 10/07/2018 tarihli, 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin “Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü” başlıklı 102. maddesinin 1. fıkrasında; “a) Yerleşme, yapılaşma ve arazi kullanımına yön veren, her tür ve ölçekte fiziki planlara ve uygulamalara esas teşkil eden üst ölçekli mekânsal strateji planlarını ve çevre düzeni planlarını ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak hazırlamak, hazırlatmak, onaylamak ve uygulamanın bu stratejilere göre yürütülmesini sağlamak. (…) c) Havza ve bölge bazındaki çevre düzeni planları da dâhil her tür ve ölçekteki çevre düzeni planlarının ve imar planlarının yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek, havza veya bölge bazında çevre düzeni planlarını yapmak, yaptırmak, onaylamak ve bu planların uygulanmasını ve denetlenmesini sağlamak.” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılan 14.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, “Çevre düzeni planı: Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan planı ifade eder.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan Yönetmeliğin “Plan raporu” başlıklı 9. maddesinde, “(1) Mekânsal planlara ilişkin, kendi kademesine göre ve yapılış amacının gerektirdiği açıklamaları içeren bir plan raporu hazırlanır. (2) Plan raporunda, planın türü, ölçeği, kapsamı ve özelliğine göre; vizyon, amaç, hedefler ve stratejiler belirlenerek, koruma-kullanma esasları, alan kullanım kararları, yoğunluk ve yapılaşmaya ilişkin konularda planlama esasları ve uygulama ilkeleri, eylem planları, açık ve yeşil alan sistemi, ulaşım, erişilebilirlik ve mekânın etkin kullanılması, gerektiğinde koruma, sağlıklaştırma ve yenileme program, alan ve projelerinin etaplama esasları, alan kullanım dağılımı tablosu gibi hususlarda açıklamalara yer verilir. (3) Planların araştırma aşamasında yapılan çalışmalarda elde edilen bilgi, belge ve sonuçlar ayrı raporlar halinde sunulabilir. (4) Plan değişikliklerinde, değişiklik gerekçesi ve yapılan gereklilik analizlerini ayrıntılı açıklayan plan raporu hazırlanması zorunludur. (5) İmar planlarında, bu Yönetmelikte tanımlanan veya plan gösteriminde bulunan kullanımlardan birden fazla mekânsal kullanımın aynı alanda bir arada bulunması durumunda uygulamaya yönelik alan kullanım oranları, otopark, yeşil alan ve benzeri sosyal ve teknik altyapı kullanımlarına ilişkin detaylar ile gerektiğinde bağımsız bölüm sayısı, plan raporu ve plan notlarında ayrıntılı olarak açıklanır.” hükmüne, Yönetmeliğin “Planlama alanı” başlıklı 18. maddesinde, “Çevre düzeni planı; coğrafi, sosyal, ekonomik, idari, mekânsal ve fonksiyonel nitelikleri açısından benzerlik gösteren bölge, havza veya en az bir il düzeyinde yapılır.” kuralına, “Plan ilke ve esasları” başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Çevre düzeni planları hazırlanırken; a) Varsa mekânsal strateji planlarına uygunluğun sağlanması, b) Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerin dikkate alınması, c) İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının mekânsal kararları etkileyecek nitelikteki bölge planı, strateji planı ve belgesi, sektörel yatırım kararlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi, ç) Sürdürülebilir kalkınma amacına uygun olarak ekolojik ve ekonomik kararların bir arada değerlendirilmesi, d) Tarihi, kültürel yapı ile orman alanları, tarım arazileri, su kaynakları ve kıyı gibi doğal yapı ve peyzajın korunması ve geliştirilmesi, e) Doğal yapının, ekolojik dengenin ve ekosistemin sürekliliğinin korunması amacıyla arazi kullanım bütünlüğünün sağlanması, f) Ulaşım ağının arazi kullanım kararlarıyla birlikte ele alınması suretiyle imar planlarında güzergahı netleştirilecek yolların güzergah ve yönünün genel olarak belirlenmesi, g) Çevre sorunlarına neden olan kaynaklara yönelik önleyici strateji ve politikaların belirlenerek arazi kullanım kararlarının oluşturulması, ğ) İmar planlarına esas olacak şematik ve grafik dil kullanılarak arazi kullanım kararları ile koruma ve gelişmenin sağlanması, h) Afet tehlikelerine ilişkin mevcut raporlar ve jeolojik etütler dikkate alınarak afet risklerini azaltıcı önerilerin dikkate alınması esastır.” kuralına yer verilmiştir. Anılan 19. maddenin 2. fıkrasında, “Çevre düzeni planlarının hazırlanması sürecinde, planlama alanı sınırları kapsamında aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konular ile diğer konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edilir; bu veriler kapsamında analiz, etüt ve araştırmalar yapılır: a) Sınırlar. b) İdari ve bölgesel yapı. c) Fiziksel ve doğal yapı. ç) Sit ve diğer koruma alanları, hassas alanlar, doğal karakteri korunacak alanlar. d) Ekonomik yapı. e) Sektörel gelişmeler ve istihdam. f) Demografik ve toplumsal yapı. g) Kentsel ve kırsal yerleşme alanları ve arazi kullanımı. ğ) Altyapı sistemleri. h) Yeşil ve açık alan kullanımları. ı) Ulaşım sistemleri. i) Afete maruz ve riskli alanlar. j) Askeri alanlar, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri. k) Planlama alanına yönelik bölgesel ölçekli kamu projeleri ve yatırım kararları. l) Her tür ve ölçekteki plan, program ve stratejiler. m) Göller, barajlar, akarsular, taşkın alanları, yeraltı ve yüzeysel su kaynakları ve benzeri hidrolojik, hidrojeolojik alanlar. n) Çevre sorunları ve etkilenen alanlar.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı maddenin 3. fıkrasında, “Çevre Düzeni Planlarının hazırlanması sürecinde planlama alanı sınırları kapsamındaki tüm veriler 1/25.000 ölçekli harita hassasiyetinde hazırlanır.” kuralı, 4. fıkrasında, “Plan hazırlık sürecinde ihtiyaç duyulan veri, bilgi ve belgeler; ilgili veriyi hazırlamakla sorumlu kurum ve kuruluşlardan, bilimsel çalışmalardan ve uzmanlarca arazide yapılacak çalışmalardan elde edilir.” kuralı, 5. fıkrasında, “Planlama sürecinde coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama yöntemleri kullanılarak güncellenebilir ve sorgulanabilir sayısal veri tabanı oluşturulur.” kuralı bulunmaktadır. Aynı Yönetmeliğin “Revizyon ve değişiklikler” başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasında, “Çevre düzeni planının ihtiyaca cevap vermediği hallerde veya planın vizyonu, amacı, hedefleri, stratejileri, ilke ve politikaları açısından plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü etkilemesi halinde çevre düzeni planı bütününde revizyon yapılır. Çevre düzeni planı revizyonu; a) Nüfusun yerleşim ihtiyaçlarının karşılanamaması, b) Planın temel strateji ve politikalarını değiştirecek bölgesel ölçekli yatırımların ortaya çıkması, c) Yeni verilere bağlı olarak, sonradan ortaya çıkabilecek ve bölgesel etkiye yol açabilecek arazi kullanım taleplerinin oluşması, ç) Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerde değişiklik olması, durumunda yapılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan 20. maddenin 2.fıkrasında, “Çevre düzeni planı ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğü bozmayacak nitelikte, plan değişikliği yapılabilir. Çevre düzeni planı değişikliklerinde; a) Kamu yatırımlarına, b) Çevrenin korunmasına, c) Çevre kirliliğinin önlenmesine, ç) Planın uygulanmasında karşılaşılan güçlükler ve maddi hataların giderilmesine, d) Değişen verilere bağlı olarak planın güncellenmesine, dair yeterli, geçerli ve gerekçeleri açık olan, altyapı etkilerini değerlendiren raporu içeren teklif ve talepler; idarece planın temel hedef, ilke, strateji ve politikaları kapsamında teknik ve yasal çerçevede değerlendirmeye alınarak sonuçlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Yükseköğretim kurumları” başlıklı 130. maddesinde; “Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur…” hükmü, “Yükseköğretim üst kuruluşları” başlıklı 131. maddesinin 1. fıkrasında; “Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.” hükmü yer almıştır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde; üniversiteler ile yüksek teknoloji enstitüleri ve bunlar içindeki fakülte, enstitü ve yüksekokulların, Cumhurbaşkanınca yapılan yükseköğretim planlaması çerçevesinde kanunla kurulacağı belirtilmiş, 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; “Yükseköğretim kurumlarının bu Kanunda belirlenen amaç, hedef ve ilkeler doğrultusunda kurulması, geliştirilmesi, eğitim – öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretim alanlarının ihtiyaç duyduğu öğretim elemanlarının yurt içinde ve yurt dışında yetiştirilmesi için kısa ve uzun vadeli planlar hazırlamak, üniversitelere tahsis edilen kaynakların, bu plan ve programlar çerçevesinde etkili bir biçimde kullanılmasını gözetim ve denetim altında bulundurmak” hükmüne yer verilmiş, (d) bendinde; Devlet Kalkınma Planlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve yükseköğretim planlaması çerçevesi içinde, bir üniversite içinde fakülte, enstitü ve yüksekokul açılmasına, birleştirilmesi veya kapatılması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek önerilere dayalı kararlar almak ve gereği için Milli Eğitim Bakanlığına sunmak, yükseköğretim kurumları içinde bölüm, anabilim ve anasanat dalları ile uygulama ve araştırma merkezi açılması, birleştirilmesi veya kapatılması, konservatuvar, meslek yüksekokulu veya destek, hazırlık okul veya birimleri kurulması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek öneriler üzerine karar vermek Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Danıştay Altıncı Dairesi’nin 20.12.2022 tarihli ve E:2022/4584 sayılı ara kararı ile, uyuşmazlığın görüm ve çözümü için gerekli görüldüğünden, dava dışı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan; uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsayan alanda, yürürlükte 1/25.000 ölçekli nazım imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı bulunup bulunmadığının sorulmasına, varsa bu planlara ilişkin taşınmazın renkli kalemle işaretlendiği plan paftaları, plan notları, lejantları, plan açıklama raporları ve ilgili tüm bilgi ve belgeler ile dava konusu 08.02.2022 tarihinde onaylanan Antalya-Burdur-Isparta Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliği ile ilgili kurum görüşleri ile birlikte planlamaya esas teşkil eden tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine, dava dışı Kepez Belediye Başkanlığı’ndan; uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsayan alanda, yürürlükte 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bulunup bulunmadığının sorulmasına, varsa bu planlara ilişkin taşınmazın renkli kalemle işaretlendiği plan paftaları, plan notları, lejantları, plan açıklama raporları ve ilgili tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine, dava dışı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’ndan; uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsayan alanın dava konusu 08.02.2022 tarihinde onaylanan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile ”üniversite alanı” olarak planlanması ile ilgili Kurulun herhangi bir talebinin olup olmadığı ve bu hususta Kuruldan görüş alınıp alınmadığının sorulmasına, varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine karar verilmesi üzerine; – Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 30.01.2023 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kaydına alınan cevabı yazısında; ara karar ile talep edilen bilgi ve belgelerin gönderildiği belirtilerek, yazı ekinde tarihsiz ve onaysız, A4 boyutunda 1/25.000 ölçekli ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı örneğinin gönderildiği, – Kepez Belediye Başkanlığı’nın 30.01.2023 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kaydına alınan cevabı yazısında; uyuşmazlık konusu taşınmazın Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında; h:6,50 metre küçük sanayi alanı, cami, sosyal tesis alanı, H:2 ticaret alanı, E:0,40 tek indirici merkezi ve yol olarak planlandığı belirtilerek yazı ekinde arşivlerinde bulunan onama şerhini ihtiva eden 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile belediye meclisi kararı örneğinin gönderildiği, – Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı cevabı yazısında; uyuşmazlık konusu Antalya ili, Kepez ilçesi, … mahallesi, … ada …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlarla ilgili Dairelerinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığının tespit edildiğinin belirtildiği görülmüştür. Dava konusu plana ait plan açıklama raporunun ”Kepez İlçesi, Duacı Bölgesi” başlıklı kısmında; ”Kepez İlçesi, Duacı Mahallesinde Antalya Büyükşehir Belediye Meclisince onaylanan 1/25.000 ölçekli NİP’de söz konusu yerleşmenin kuzeyinde önerilen ”Üniversite Alanı” kullanımına yönelik ”1/25.000 ölçekli NİP ve 1/100.000 ölçekli ÇDP kararları arasındaki uyuşmazlık” gerekçesiyle … İdare Mahkemesinin … sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Ancak söz konusu kullanım kararı 2013 yılında hazırlanan 1/25.000 ölçekli NİP’de … tarih … sayılı Kepez Belediyesi’nin talebi üzerine planlandığı hususları dikkate alınarak, anılan mahkeme kararı doğrultusunda NİP ve ÇDP arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla Duacı Mahallesinin kuzeyinde yer alan söz konusu bölge 1/100.000 ölçekli ÇDP’de ”Üniversite Alanı” olarak yeniden düzenlenmiştir. (Ek Merkez 6 İlçe: No 12) ” açıklamalarına yer verilmiştir. Çevre düzeni planlarının mevzuatta öngörülen tarihi, doğal ve kültürel yapının korunması ve geliştirilmesinin yanı sıra kontrollü kentleşmenin ve gelişmenin hedeflendiği imar planlarını yönlendirecek kararlar üretebilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlardan elde edilen güncel veriler ve bu veriler kapsamında yapılan analiz, etüt ve araştırmalar sonucunda hazırlanması gerekmektedir. Aynı şekilde, söz konusu analiz, etüt ve araştırmaların sonuçlarının, dolayısıyla plan kararlarının oluşturulma gerekçeleri ile süreçlerinin plan raporunda ayrıntılı bir biçimde yer alması gerektiği kuşkusuzdur. Dava konusu plana ait plan açıklama raporu, Dairemizce yapılan ara kararına idarelerce verilen cevabı yazılar ve dosyada yer alan diğer tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinden, uyuşmazlık konusu Duacı bölgesinin ”üniversite alanı” olarak planlanmasında esas alınan tek ölçütün 2013 tarihli Kepez Belediye Başkanlığı talebi olduğu, bu talebin yapıldığı tarihte bölgedeki taşınmazların planda ”2/B orman alanı” olarak planlı ve hazine mülkiyetinde olduğu, ancak süreç içerisinde satılarak şahıs mülkiyetine geçtiği, bölgenin ”üniversite alanı” olarak planlanmasına yönelik Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın herhangi bir talebinin olmadığı, buna ilişkin Kuruldan görüşte alınmadığı görülmüştür. Bu durumda, üniversitenin sadece kente değil tüm ülkeye hizmet edecek kamusal nitelikte bir kullanım olması nedeniyle, bir yerin ”üniversite alanı” olarak planlanabilmesi için; öncelikle bu yerin büyüklüğü, yerleşim yerlerine göre konumu, ulaşım imkanları, bu alana bölge ve ülke genelindeki ihtiyaç durumu gibi birçok hususta çok yönlü ve geniş çaplı analiz, etüt ve araştırma yapılması, yükseköğretim planlamasını yapan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’ndan da bu hususta görüş alınması gerektiği halde plan açıklama raporunda söz konusu analiz, etüt ve araştırmaların yapıldığını ortaya koyan hususlara yer verilmediği, anılan Kurul’un görüşünün alınmadığı, 2022 yılında onaylanan dava konusu plan değişikliğinin yaklaşık dokuz yıl önceki ”İlçe Belediyesinin” talebi esas alınarak yapıldığı, belediyenin bu talebinin dayanağının ne olduğunun ve bu yerin hangi ölçütlere göre ”üniversite alanı” olarak seçildiğinin plan açıklama raporunda açıklanmadığı, plan değişikliğinin hazırlanması sırasında yeni bir araştırma yapılmadığı, ”eskimiş” verilere dayanılarak plan kararları üretildiği, güncel verilerin toplanmadığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 20. maddesinde belirtilen plan değişikliği için gereken koşulların bulunduğunu ortaya koyan somut verilerin bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu plan değişikliği ile getirilen ”üniversite alanına” ilişkin kullanım kararının, 1/100.000 ölçekli bir plandan beklenen kapsam ve içerikte geliştirilmediği, hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. Dava konusu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı oluru ile onaylanan Antalya-Burdur-Isparta Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğinin İPTALİNE, 2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, 5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 20/11/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir