Danıştay Kararı

Covid-19 Aşısı Sürecinde Cep Telefonu Zorunluluğuna İlişkin Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

10. Daire – 2022/3771 – 2023/901 – 01.03.2023


🔎 Karar Özeti

Danıştay, cep telefonu bulunmayan kişilere Covid-19 aşısı yapılmaması yönünde herhangi bir zorunluluğun bulunmadığını belirterek, bu konudaki iptal davasının usul yönünden reddine karar vermiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2022/3771 Karar No : 2023/901 DAVACI : … DAVALI : … Bakanlığı / ANKARA VEKİLİ : Huk. Müş. … Av… DAVANIN_KONUSU : Davacı tarafından, … ili, … ilçesi, … Eğitim ve Araştırma Hastanesine 04/03/2021 tarihinde Covid-19 aşısı yaptırmak isteğiyle başvurulmasına rağmen cep telefonu olmaması nedeniyle aşı yapılmadığından bahisle, cep telefonu olmayana aşı yapılmamasına ilişkin kuralın iptali istenilmektedir. DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, Covid-19 aşısı yaptırmak istediği sırada kendisinden iletişim bilgilerinin istenildiği, cep telefonunun olmadığını beyan etmesi nedeniyle aşı yapılmadığı, bu durumun hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ :.Sağlık Bakanlığının, cep telefonu bulunmayanlara Covid-19 aşısı yaptırılmayacağına ilişkin bir kuralı bulunmadığından davanın incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ : Davacı tarafından, pandemi ile mücadele kapsamında yapılan aşılama uygulamasından yararlanmak üzere davalı idarenin sağlık kurumuna başvurulduğu, cep telefonu bilgisi bulunmaması nedeniyle aşı uygulanmadığı ileri sürülerek cep telefonu bulunmayanlara aşı yapılamayacağına ilişkin kuralın iptaline karar verilmesi istemiyle, iptali istenen işlemin tarih ve sayısı belirtilmeksizin bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. İNCELEME VE GEREKÇE : USUL YÖNÜNDEN: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. maddesinin (a) bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmış olup; aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçesinin dava konusu edilen işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dava konusu edilen işlemin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinin bulunmaması durumunda davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır. Görüldüğü üzere, bir idari davanın görülebilmesinin ön koşulu, idari davaya konu edilebilen bir idari işlemin bulunmasıdır. İdare Hukukunda idari işlem, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemler olarak tanımlanmaktadır. Dairemizin 17/10/2022 tarihli ara kararı ile davalı idareden Covid-19 salgını sürecinde Covid-19 aşısı yaptırmak isteyen kişilerin aşı öncesinde cep telefonu numarası bildirmesine ilişkin herhangi bir zorunluluğunun bulunup bulunmadığı sorulmuş, böyle bir zorunluluk bulunuyorsa hukuki dayanağına ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesi, cep telefonu bulunmayan kişilere yönelik Covid-19 aşısının yapılmasına ilişkin sürecin nasıl yürütüldüğünün ayrıntılı olarak açıklanması istenilmiştir. Davalı idare tarafından sunulan 05/01/2023 kayıt tarihli dilekçe ve eklerinde, Covid-19 aşılaması öncesinde cep telefonu numarası bildirilmesinin zorunlu olmadığı, cep telefonu bilgisinin istenilmesinin aydınlatılmış onam alınması işleminin kolaylaştırılması için Bilim Kurulu tarafından önerilen bir yöntem olduğu, aşılama esnasında yanında cep telefonu olmayanlardan yazılı onam alınmak suretiyle aşı uygulamasının yapıldığı belirtilmiştir. Buna göre, davacı tarafından Sağlık Bakanlığının cep telefonu olmayanlara aşı yapılmayacağı yönündeki kuralının iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmış ise de; Sağlık Bakanlığı tarafından bu yönde tesis edilmiş, idari davaya konu edilebilecek nitelikte bir idari işlemin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, idari davaya konu edilebilir nitelikte bir idari işlem bulunmadığından, davanın usul yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan, davacıya … ili, … ilçesi, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde aşı yapılmamasına ilişkin işleme karşı İdare Mahkemesinde dava açılabileceği açıktır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendi ile 15 maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca DAVANIN REDDİNE, 2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın ise kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, 3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 15. maddesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, 4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 01/03/2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi. (X)-KARŞI OY : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. maddesinin (a) bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmış olup; aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçesinin dava konusu edilen işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dava konusu edilen işlemin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinin bulunmaması durumunda davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır. İdare Hukukunda düzenleyici işlem; idarenin, aynı durumda olanlar için bağlayıcı, soyut ve genel nitelikte kurallar koyan, normatif ve tek yanlı tasarrufları olarak tanımlanmaktadır. Bakılmakta olan davanın ilk olarak açıldığı …. İdare Mahkemesinin 13/04/2021 tarihli ilk incelemeye esas ara kararına … ili, … ilçesi, …Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından verilen cevabi yazıda, Sağlık Bakanlığının “AŞILA” mobil uygulamasında onam kodu olmadan kişilere aşı yapılamadığının; bunun için vatandaşların telefonundan mesaj atmak suretiyle onam formuna erişebildiklerinin, buna erişemeyenlere “AŞILA” mobil uygulamasından cep telefonlarına onam kodu SMS olarak gönderildiğinin belirtildiği, cevabi yazının eki belgeler arasında “Covid-19 Aşısı Nasıl Uygulanır” başlığı altında davalı Bakanlıkça internet sitesinde yayımlanan düzenlemelerde aşı randevusu ve sorgulaması “mobil uygulamalar” ve bu yolla yürütülecek usullere yer verildiği görülmektedir. Bu durumda; davacının aşılama sürecinde Sağlık Bakanlığınca belirlenen yöntemin “Aşıla” mobil uygulamasına ilişkin kurallar içerdiği, bu kuralların genel, soyut ve süreklilik gösterdiği, bu niteliği ile davalı Bakanlığın resmi internet sitesinde yayımlanan ve ülke çapında bütün uygulama birimlerinin aşılamada uygulayacağı yöntem kurallarını içeren rehberin; yönetmelik, genelge ve tebliğ gibi genel düzenleyici işlemler dışında kalmakla birlikte, “adsız düzenleyici işlem” kapsamında yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, Covid-19 aşısı yaptırılabilmesi için cep telefonunun bulunması zorunluluğu getirilmesi yönünde idari davaya konu edilebilir nitelikte bir düzenleyici işlem bulunduğu sonucuna varıldığından, görülmekte olan davanın esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir