Logo

FETÖ ile İltisak Sebebiyle Meslekten Çıkarma İşlemi Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

İdare Dava Daireleri Kurulu – 2022/1792 – 2023/1459 – 19.06.2023


🔎 Karar Özeti

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, FETÖ ile iltisak ve irtibat nedeniyle meslekten çıkarılan bir davacının karara itirazını reddederek, terör örgütü ile bağlantıların hukuka uygunluğunu onaylayan bir karar vermiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2022/1792 Karar No : 2023/1459 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 15/11/2021 tarih ve E:2017/5894, K:2021/3667 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir. Daire kararının özeti:Danıştay Beşinci Dairesinin 15/11/2021 tarih ve E:2017/5894, K:2021/3667 sayılı kararıyla; Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş, “Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak, Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede; Davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı (delil yetersizliği) gerekçesiyle beraatine karar verildiği, UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu, anılan beraat kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair İstanbul …Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile beraat kararının kesinleştiği, Davacının evinde ve arabasında yapılan aramalarda ele geçirilen materyaller yönünden, davacının evinde ve arabasında yapılan aramalarda Fethullah Gülen’e ve FETÖ’ye ilişkin dökümanların bulunmasının, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu kanaatine varıldığı belirtilerek, Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ceza yargılaması sonucunda beraat ettiği, beraat kararının gerekçesinin temyize konu kararda görmezden gelindiği, yapılan aramalar sonucunda ele geçirilen materyallerin suç unsuru niteliği taşımadığı, söz konusu kitapların o tarih itibarıyla yasaklı olmadığı ve kütüphanelerde dâhi bulunabildiği, sığınak kısmında ele geçirilen materyallerin kendisine ait olmadığının ceza mahkemesindeki tanık ifadelerinden de anlaşılacağı, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hâkim ve savcılarla ilgili hazırlanan iddianamelerden de görüleceği üzere örgüt mensuplarının yapılabilecek olası arama işlemlerine karşı hazırlıklı olduğu ve örgütle ilgisi bulunan materyallerin ev ve iş yerlerinde bulundurulmaması yönünde örgüt talimatlarının bulunduğu, basına yansıyan bazı kritik davalarda vermiş olduğu beraat kararları nedeniyle örgütün hedefinde olan isimlerden biri olduğu, bir dönem davalı idarede görev yapmış ve örgüt üyesi olduğu tespit edilen bir tetkik hâkiminin kendisi hakkında araştırma yapmış olmasının dikkat çekici olduğu, irtibat ve iltisak kriterlerinden hiçbirinin kendisinde bulunmadığı, davalı idarenin de bu yönde somut bir delil sunamadığı, FETÖ’nün HSK ve Adalet Bakanlığında etkin olduğu dönemlerde yabancı dil eğitimi ve kararname gibi taleplerinin yerine getirilmediği, halen meslekte önemli görevlerde bulunup da lehine tanıklık yapabilecek bazı yargı mensuplarının beyanlarının alınması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan; “a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Daire kararında da belirtildiği üzere, davacının ceza yargılaması sonucunda, …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı (delil yetersizliği) gerekçesiyle beraatine karar verildiği, anılan beraat kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair …Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile beraat kararının kesinleştiği görülmüştür. 667 sayılı KHK uyarınca, hâkimlerin ve savcıların terör örgütüne üyelik ve mensubiyeti bulunmasa da terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olmaları nedeniyle meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına yönelik işlem tesis edilebilmesi mümkündür. Nitekim dava konusu işlem de davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu gerekçesiyle tesis edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ”kavuşan, bitişen, birleşen”, irtibatlı kavramını ise ”bağlantılı” olarak tanımlamış, bu kavramların hukuki niteliği ve objektif anlamının yargı içtihatlarıyla belirlenebileceğini belirtmiştir. Bu kavramlar ile, kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda, kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hâl ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterlidir. Bu itibarla, davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan beraatine karar verilmiş ise de, ceza muhakemesinde terör örgütüne üye olma suçu yönünden delil olarak değerlendirilemeyecek bir kısım fiil ve davranışlar ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler, üstün bir kamu gücü olan yargı yetkisini kullanan hâkim ve savcılar hakkında tesis edilen idari tedbir niteliğindeki işlemlerde terör örgütüne irtibat veya iltisakın sübut bulup bulmadığı yönünden örgüt üyeliğine göre farklı değerlendirilebilecektir. Bu çerçevede, davacının terör örgütü ile iltisak veya irtibatının bulunup bulunmadığına yönelik yargısal denetime ilişkin işbu dava dosyasında yer verilen tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu sonucuna varıldığından bahisle verilen Danıştay Beşinci Dairesi kararı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davacının temyiz isteminin reddine, 2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 15/11/2021 tarih ve E:2017/5894, K:2021/3667 sayılı kararının ONANMASINA, 3. Kesin olarak, 19/06/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY X- 667 sayılı KHK’nin 3. maddesinin 1. fıkrasında, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen hakim ve savcılar hakkında meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunca karar verileceğine ilişkin düzenleme gereğince davacı hakkında dava konusu işlem tesis edilmiştir. Davacı hakkındaki terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu yönünde davalı idarece yapılan değerlendirmenin keyfiyetten uzak olması gerekir. Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı idarece, temyizen bakılmakta olan dosyada, davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna ilişkin yeterli delil sunulmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir