Logo

FETÖ ile İltisak ve İrtibat Tespiti Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

İdare Dava Daireleri Kurulu – 2022/2235 – 2023/2638 – 13.11.2023


🔎 Karar Özeti

Danıştay, FETÖ ile iltisak ve irtibatı nedeniyle meslekten çıkarılan davacının itirazını reddederek, ceza yargılamasındaki beraat kararının idari yargılamaya etkisi olmadığını belirti ve davacının demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini vurguladı.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2022/2235 Karar No : 2023/2638 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU: Danıştay Beşinci Dairesinin 14/12/2021 tarih ve E:2017/769, K:2021/4543 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 31/08/2016 tarih ve 2016/428 sayılı kararının iptali ile 667 sayılı KHK’nın 3. ve 10. maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir. Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 14/12/2021 tarih ve E:2017/769, K:2021/4543 sayılı kararıyla; Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde, davacının 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili Anayasaya aykırılık itirazı ise ciddi görülmemiş, “Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak, Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede; Davacının, ceza yargılaması sonucunda …. Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı (delil yetersizliği) gerekçesiyle beraatine karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi …. Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile esastan reddedildiği, söz konusu Ceza Dairesi kararına karşı temyiz yoluna başvurulmaması nedeniyle davacı hakkındaki “beraat” kararının 01/07/2020 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, Davacının ceza yargılamasında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan beraat etmiş olmasının idari yargılama yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı, Davacı hakkındaki tanık beyanı, davacının kendi beyanları ve adının geçtiği ByLock yazışma içerikleri yönünden, davacının örgüt içerisinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına ve diğer hususlara yönelik kararda yer verilen tanık ifadesi ile çocuğunu örgüte müzahir okula gönderdiğine yönelik kendi ifadesinin değerlendirilmesi sonucunda, davacının tanık ifadesine karşı beyanlarına itibar edilmeyerek söz konusu ifadelerin FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olduğu sonucuna varıldığı, Davacının örgüt içerisinde yer aldığını gösteren ByLock yazışma içerikleri, davacı hakkında kararda aktarılan diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği belirtilerek, Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Davacı tarafından, öğrenim hayatı boyunca Devlet okullarında okuduğu, üniversiteye hazırlık aşamasında o dönem cemaat olarak bilinen yapıyla alakası olmayan bir dershaneye gittiği, üniversitede emniyet öğrenci yurdunda ve polis evinde kaldığı, kendisinin ve eşinin ailesinin de FETÖ ile ilişkili olmadığı; meslekten çıkarma kararı ile Daire kararında çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin gerekçe olarak gösterildiği, bulunduğu ilçede üç özel okul olması ve diğer iki okulun sahibinin dosyasının kendisinde olduğu ve bu süreçte eşinden ayrılmış olması sebebiyle velayeti kendisinde kalan kızı için de okul değiştirmesinin psikolojik açıdan mümkün olmayacağı, ayrıca o dönemde kızının sınıfında sonradan HSYK üyesi olan hakim M.D. olmak üzere iki hakimin daha çocuğunun bulunduğu, meslek büyüklerinin, halen çalışmakta olan 10’a yakın meslektaşının da çocuklarını bu okula göndermeleri sebebiyle kızını bu okula göndermekte bir mahzur görmediği; adını, makamını bile tam bilmeyen kendisini tam olarak duruşma salonunda gören tanık ifadesinin çelişkilerle dolu, hakkındaki soruşturmayı savuşturmak, kendi makamını korumak için verildiği; suçsuzluğunun delili niteliğindeki Bylock yazışmalarının konusunun kendisi olduğu, şahısların esasen kendisi hakkında bilgi sahibi olmadıkları ve bu konuşmayı da bilgi sahibi olmak için yaptıklarının anlaşılıyor olduğu, Bylock yazışmalarında adının geçmesinin tek başına yeterli olmadığı, zira hiç tanımadığı bu insanların hakkında fişleme yaptığı ve neticede de onlardan olmadığı kanaatine vardıkları, bu yazışmalarda sadece adının geçmesinin kendisini suçlu ya da iltisaklı yapmayacağı; hayatının hiçbir döneminde emir ve talimat almadığı, kimseye ya da bir gruba itaat etmediği; yapılan işlemin Anayasa’da belirtilen Hukuk Devleti ilkesine, savunma hakkının kutsallığı ilkesine, masumiyet karinesine, kanunilik ilkesine, adil yargılanma ilkesine, hakimlik teminatı ilkesine, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine, kamu görevine girme hakkı ilkesine aykırılık teşkil ettiği, davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan; “a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması”, sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Davacının, ceza yargılaması sonucunda …. Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı (delil yetersizliği) gerekçesiyle beraatine karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi …. Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile esastan reddedildiği, anılan kararın 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 667 sayılı KHK uyarınca, hâkimlerin ve savcıların terör örgütüne üyelik ve mensubiyeti bulunmasa da terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olmaları nedeniyle meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına yönelik işlem tesis edilebilmesi mümkündür. Nitekim dava konusu işlemler de davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu gerekçesiyle tesis edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ”kavuşan, bitişen, birleşen”, irtibatlı kavramını ise ”bağlantılı” olarak tanımlamış, bu kavramların hukuki niteliği ve objektif anlamının yargı içtihatlarıyla belirlenebileceğini belirtmiştir. Bu kavramlar ile, kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hâl ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterlidir. Bu itibarla, davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan beraatine karar verilmiş ise de, ceza muhakemesinde terör örgütüne üye olma suçu yönünden delil olarak değerlendirilemeyecek bir kısım fiil ve davranışlar ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler, üstün bir kamu gücü olan yargı yetkisini kullanan hâkim ve savcılar hakkında tesis edilen idari tedbir niteliğindeki işlemlerde terör örgütüne irtibat veya iltisakın sübut bulup bulmadığı yönünden örgüt üyeliğine göre farklı değerlendirilebilecektir. Bu çerçevede, davacının terör örgütü ile iltisak veya irtibatının bulunup bulunmadığına yönelik yargısal denetime ilişkin işbu dava dosyasında yer verilen tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu sonucuna varıldığından bahisle verilen Danıştay Beşinci Dairesi kararı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1.Davacının temyiz isteminin reddine, 2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 14/12/2021 tarih ve E:2017/769, K:2021/4543 sayılı kararının ONANMASINA, 3. Kesin olarak, 13/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir