Danıştay Kararı

Güvenlik Soruşturmasında Anayasa’ya Aykırılık Temelinde Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

12. Daire – 2022/1447 – 2023/4256 – 20.09.2023


🔎 Karar Özeti

Danıştay, davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlar vermesi nedeniyle sözleşmesinin feshedilmesini hukuka uygun bulurken, Bölge İdare Mahkemesi, güvenlik soruşturmasında kullanılan kişisel verilerin Anayasa’ya aykırı bir düzenlemeye dayandığına dikkat çekerek iptal kararı vermiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ONİKİNCİ DAİRE Esas No : 2022/1447 Karar No : 2023/4256 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Komutanlığı VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, işlemin iptaline ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Safranbolu 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığında uzman erbaş olarak görev yapan davacının, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin 31/10/2017 tarihli işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında, sicil amirlerinden oluşan üç kişilik komisyon tarafından “olumsuz” görüş bildirildiği ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma ve … Karar numaralı dosyasında, 15/06/2016 tarihinde “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak” suçundan kamu davasının açılmasının 5 yıl süre ile ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabii tutulmasına karar verildiği, “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak” suçunun Uzman Erbaş Yönetmeliği’nin 6. maddesinin (i) bendinde yer alan katalog suçlar arasında sayılmadığı, fakat Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde kişinin şeref ve haysiyetini ihlal edecek ve görevine yansıyacak şekilde uyuşturucuya düşkün olup olmadığının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılırken araştırılacak hususlar arasında yer aldığı, davacı hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına sebep olan olay esnasında davacı üzerinde eroin maddesi ele geçirildiği ve davacının yaklaşık bir yıldır eroin maddesi kullandığını beyan ettiği, bu nedenle de davacının uyuştucu madde kullandığının sabit olduğu ve tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, dolayısıyla uyuşturucuya düşkün olduğunun kabul edilebileceği ve bu hususun görevine yansıyabileceği açık olduğundan, davacının suçunun vasıf ve mahiyeti, yerine getirmesi gereken kamu görevinin önemi ile gerektirdiği nitelikler de dikkate alındığında, dava konusu edilen sözleşme fesih işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 27/04/2021 tarih ve E:2019/363, K:2021/2530 sayılı bozma kararına uyularak; dava konusu işlemin dayanağını oluşturan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen ve davalı idarece kullanılan davacıya ait kişisel veri niteliğindeki bilgilere, güvenlik soruşturması yapmakla görevli birimler tarafından ulaşılabileceğine ve bu kapsamdaki bilgileri alabileceğine dair yapılan kanuni düzenlemenin (4045 sayılı Kanun’un 1. maddesine eklenen ikinci fıkrası) Anayasa Mahkemesince iptal edildiği ve bu kararın da Resmi Gazete’de yayımlanarak 28/04/2020 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşıldığından, Anayasa’nın 153. maddesinde yer alan, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğuna dair hüküm ile Danıştay’ın yerleşmiş içtihatlarıyla istikrarlı bir şekilde belirtildiği üzere, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmesinin, Anayasa’nın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesine aykırı olacağı hususu göz önünde bulundurulduğunda, Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle iptal edilmiş olan Kanun hükmüne göre elde edilen kişisel verilere dayanılarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlandığından bahisle davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı; öte yandan, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine, dava konusu uyuşmazlık temyiz aşamasında iken, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nun 17/04/2021 tarih ve 31457 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı ve aynı tarihte yürürlüğe girdiği, Kanun’un 13. maddesinin sekizinci fıkrası ile 4045 sayılı Kanun’un yürürlükten kaldırıldığı ve 14. maddesiyle, 4045 sayılı Kanun’a yapılan atıfların bu Kanun’a yapılmış sayılacağı düzenlemesine yer verilmiş olduğu hususları gözetildiğinde; davalı idarece, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nda öngörülen temel ilkelere, usul ve esaslara uygun olarak, davacı hakkında yeniden bir değerlendirme yapılabileceği; uyuşmazlıkta, davacı hakkında verilecek iptal kararının uygulanması aşamasında ya da göreve başlatıldıktan sonra, davalı idarece davacının durumu yeniden değerlendirileceğinden, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi hakkında bu aşamada karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile ödenmesi istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Anayasada iptal kararlarının geriye yürümeyeceğinin hüküm altına alındığı, Anayasa mahkemesince iptal edilen bir kanun hükmünün iptal kararının yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yürürlükten kalkacağı, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki mevzuat hükümlerine uygun olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, 2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, İdare Mahkemesi kararının kaldırılması, dava konusu işlemin iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile ödenmesi istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, işlemin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA, 3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Kastamonu İdare Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak 20/09/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir