Logo

Disiplin Cezası Zamanaşımı ve Kamu Kaynağı Kötüye Kullanımı Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

2. Daire – 2021/9305 – 2024/365 – 17.01.2024


🔎 Karar Özeti

Dava, bir emniyet mensubunun disiplin cezası ile meslekten çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ve yoksun kalınan hakların ödenmesi talebiyle açıldı. Mahkeme, cezanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle işlemi iptal etti, ancak Danıştay, disiplin cezasının etkisinin devam ettiğini belirterek davanın temyizini kabul etti.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y İKİNCİ DAİRE Esas No : 2021/9305 Karar No : 2024/365 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava Konusu İstem : Dava; Ankara İl Emniyet Müdürlüğünde başpolis memuru olarak görev yapmakta iken davacının, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesi gereğince meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin …günlü, …sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; dava konusu işlemin dayandığı eylemin 31/12/2012 tarihinde gerçekleştiği, bu tarihten itibaren en son 31/12/2014 tarihine kadar verilmesi gereken, disiplin cezasının 09/03/2015 tarihinde verildiği, bu nedenle 657 sayılı Kanun’un 127. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının dava açma (20/05/2015) tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının Haberalma Ödeneğinin kullanımında görevli olması nedeniyle yapılan işlemlerde rol oynadığı, işlem sırasında ve sonrasında herhangi bir itirazda bulunmayarak ve üst makamları konudan haberdar etmeyerek büyük bir kamu kaynağının tespit edilemeyen alanlara aktarılmasına neden olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından da, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : MADDİ OLAY : Dava dosyasının incelenmesinden, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı Haberalma Ödeneğinin kullanımı konusunda, 31/12/2012 tarihinde yapılan işlemlerle çok büyük bir meblağın alacaklılarına bankadan havale yolu ile değil de kasadan nakit olarak mesai saatleri dışında teslim edilmek suretiyle devletin çalışma usulüne uygun olmayan bir şekilde işlem tesis edilmesi, kasada çok yüksek miktarlarda para bulundurulması, yetkili makam olan Emniyet Genel Müdüründen alınacak tek bir onayla paranın çekilip ödenmesi mümkün olduğu halde, bu yöntem yerine yılın son gününde, yani bilanço müstenidatının imha edileceği tarihin hemen öncesinde 17.11-17.13 saatleri arasında Ziraat Bankasından her defasında 50.000,00-TL olmak üzere 1 günde 8 defada toplam 400.000,00-TL para çekildiğinin ve yılın son gününde mesai saatleri dışında 1.225.136,54-TL harcama yapıldığının dijital verilerden anlaşılması ve limit yetkisinin kötüye kullanıldığının tespit edilmesi üzerine başlatılan disiplin soruşturmasında; davacının da mevzuat ve çalışma usulleri gereği yapılan işlemlerde rol oynadığı, işlem sırasında ve sonrasında üst makamları konudan haberdar etmeyerek büyük bir kamu kaynağının tespit edilemeyen alanlara aktarılmasına sebebiyet verdiğinden bahisle, …günlü, …sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. İLGİLİ MEVZUAT : Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesinde; “yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” fiili, meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127/3. maddesinde ise; “Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet 2 yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.” hükmüne yer verilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dava dosyasındaki bilgi-belgeler ve soruşturma raporunun birlikte değerlendirilmesinden, 31/12/2012 tarihinde 17.11-17.13 saatleri arasında Ziraat Bankasından her defasında 50.000,00-TL olmak üzere 8 defada toplam 400.000,00-TL para çekildiğinin ve yılın son gününde mesai saatleri dışında 1.225.136,54-TL harcama yapıldığının dijital verilerden anlaşıldığı, 2012 yılının 3. Dört Ay Bilançosunun “Devir Açıklaması” bölümünde, Kasa Merkezinde 302.344,63-TL olduğunun gösterildiği, yani 31/12/2012 tarihinde 400.000,00-TL çekilip 1.225.136,54-TL ödendiği halde 302.344,63-TL’nin devretmesinin 30/12/2012 tarihinde kasada 1.127.481,17-TL bulunduğunu gösterdiği, bu kadar büyük bir meblağın alacaklılarına bankadan havale yöntemiyle değil de nakit olarak mesai saatleri dışında teslim edilerek devletin çalışma usulüne uygun olmayan bir şekilde işlem tesis edildiği, rakamın yüksekliği ve Daire Başkanına tanınan limit miktarının yetersizliği göz önünde bulundurulduğunda, sarf konusunda sınırsız yetki sahibi olan Emniyet Genel Müdüründen özel olarak onay alınması gerektiği, ancak bu onayın alınmadığının dönemin Emniyet Genel Müdürü ile 16/12/2014 tarihinde yapılan görüşmeden anlaşıldığı, her defasında 50.000,00-TL olarak belirlenen ve sınırlanan Daire Başkanı sarf yetkisinin aşılarak harcama yapıldığının bu tarihte tespit edildiği görülmüştür. Bu durumda; Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı Haberalma Ödeneğinin kullanılması konusunda disiplin soruşturmasına esas alınan bankadan limit yetkisi aşılarak para çekilmesi ve yüksek meblağda harcama yapılması fiilleri 31/12/2012 tarihinde gerçekleştirilmişse de, söz konusu fiiller nedeniyle büyük bir kamu kaynağının tespit edilemeyen alanlara aktarılması nedeniyle disiplin cezasına konu fiillerin işlendiği tarihten sonra da etkisinin devam etmesi nedeniyle temadi eden bir suç niteliğinde olduğu ve hukuka aykırı durumun dönemin Emniyet Genel Müdürü ile 16/12/2014 tarihinde yapılan görüşmeden anlaşıldığı göz önüne alındığında, 657 sayılı Kanun’un 127/3. maddesinde öngörülen 2 yıllık ceza zamanaşımı süresi aşılmadığından, …günlü, …sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının, ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle iptali ile özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE, 2. …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA, 3. Aynı Kanun maddesinin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine, 4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir