Kayıt Dışı Hasılat Üzerine Cezaların Kaldırılması Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

9. Daire – 2020/5658 – 2022/3859 – 13.09.2022


🔎 Karar Özeti

Dava, bir şirketin kayıtdışı bırakılan hasılatı nedeniyle re’sen tarh edilen kurumlar vergisi ile kesilen vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir. Danıştay, davanın hukuka uygun olduğuna ve Bölge İdare Mahkemesi’nin kararının onanması gerektiğine hükmetmiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y DOKUZUNCU DAİRE Esas No : 2020/5658 Karar No : 2022/3859 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü) KARŞI TARAF (DAVACI) : … VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı şirket adına, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016 yılı için re’sen tarh edilen kurumlar vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/6.maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararıyla; dava konusu olayda kayıt dışı bırakıldığı tespit edilen dönem kârı ile ilgili olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesinde düzenlenen emsal bedelin sırayla tayin olunacağının hükme bağlandığı, öncelikle birinci sırada bulunan ortalama fiyat esası uygulanması gerekirken bu sıranın neden uygulanmadığına ilişkin vergi inceleme raporunda bir değerlendirme bulunmadığı, ikinci sırada yer alan maliyet bedeli esas alınmış ise de maddede açıkça belirtildiği üzere, toptan satışlar için %5, perakande satışlar için %10 ilave etmek suretiyle emsal bedelin belirlenmesi gerektiği, raporda da davacı şirketin faaliyet alanın “belirli bir mala tesis edilmemiş mağazalardaki bir başka ülkeyle yapılan toptan ticaret işi ile iştigal” olarak belirtildiği, gerekçesi belirtilmeden sıra atlandığı, ikinci sıranın uygulanması halinde bile kanunen %5 oranı uygulanması gerektiği halde perakende satışlar için belirlenen %10 oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan hasılat tutarları esas alınarak bulunan matrah farkı üzerinden salınan vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka uygunluk görülmediği; 213 sayılı Kanun’un 353/6. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası açısından ise; davacı şirketin 2016 yılı işlemlerinin kurumlar vergisi yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporunda, davacı şirketin hangi hususlarda tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ve kullanılmasına ilişkin kural ve standartlara uymadığının ortaya konulamadığı gibi dava dosyasında da farklı bir hususa yer verilmediği anlaşıldığından hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatın ve özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı adına düzenlenen vergi tekniği raporunda davacının kayıt ve beyanlarının güvenilir olmadığının belirtildiği, 2016 yılı faaliyet gelirlerinin belirlenmesinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesinin esas alındığı, enflasyon ile faiz oranları değişkenleri de gözetilerek maliyet bedeline en az %10 eklenerek emsal satış bedellerinin belirlenmesinin uygun olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1.Davalının temyiz isteminin reddine, 2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının ONANMASINA, 3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 13/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir