📜 Danıştay Karar Künyesi
3. Daire – 2022/2328 – 2024/2078 – 17.04.2024
🔎 Karar Özeti
Danıştay, davacının mükellefiyet kaydının re’sen terk edilmesi işleminin hukuka aykırı olduğuna ve sahte fatura tespiti nedeniyle uygulanan vergi tarhiyatının bazı kısımlarının onanmasına karar verdi.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/2328
Karar No : 2024/2078
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mühendislik Mimarlık İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporu uyarınca tanzim edilen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2018 yılı için re’sen salınan kurumlar vergisi, aynı yılın Nisan- Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemleri için re’sen salınan geçici vergi ve tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması ile mükellefiyet kaydının re’sen terk ettirilmesine dair işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin adresinde 13/07/2018 tarihinde yapılan yoklamada, faal olduğu; 21/11/2018 tarihinde yapılan yoklamada, yoklama anında faal olmadığından tespitlerin yapılamadığı; 08/02/2019 tarihinde yapılan yoklamada, yoklama anında faal olmadığı, adresin kapalı olduğu ve ulaşılamadığı; 24/04/2019 tarihli yoklamada; faal olmadığı, adresin kapalı olduğu, kapısında satılık tabelasının bulunduğu, çevre soruşturmasında iki haftadır bu halde olduğunun beyan edildiği; 08/05/2019 tarihli yoklamada, yoklama anında faal olmadığı, adresin kapalı olduğu, çevre soruşturmasında iki aydır bu halde olduğunun beyan edildiği, bu yoklamalar neticesinde adreste bulunmama nedeniyle mükellefiyetinin 31/03/2019 tarihi itibariyle resen terkin edildiği olayda, dava konusu işlemin davacının adresinde yapılan yoklamalara dayandırıldığı, adres değişikliğine rastlanmadığı belirtilmiş ise de, yoklamaların büyük çoğunluğunun covid-19 salgını nedeniyle kısıtlamaların olduğu dönemde yapıldığı ve şirketin işi bıraktığının tespitinin usulüne uygun gerçekleştirilmediği, şirket adresinde yoklama yapmak dışında herhangi bir araştırma ve şirket yetkilisi nezdinde yoklama yapılmadığı anlaşıldığından, mükellefiyetin re’sen terkin edilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporundaki tespitlerden, sahte fatura düzenlediği sonucuna ulaşıldığından, yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak mahsup dönemi geçen geçici verginin aranmayacağı, 2017 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınabileceği gerekçesiyle, mükellefiyetin re’sen terk ettirilmesine dair işlem iptal edilmiş, tarhiyatın geçici vergi aslına ilişkin kısmı kaldırılmış, kalan kısım yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Geçici vergi aslına gecikme faizi hesaplanabilmesi için ihbarnamede yer verildiği, mükellefiyet kaydının re’sen terk ettirilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen reddi kısmen kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporu uyarınca tanzim edilen vergi inceleme raporuna dayanılarak dava konusu tarhiyatın yapılmıştır.
21/11/2018 tarihinde yapılan yoklamada, yoklama anında faal olmadığından tespitlerin yapılamadığı; 08/02/2019 tarihinde yapılan yoklamada, yoklama anında faal olmadığı, adresin kapalı olduğu ve ulaşılamadığı, 24/04/2019 tarihli yoklamada, faal olmadığı, adresin kapalı olduğu, kapısında satılık tabelasının bulunduğu, çevre soruşturmasında iki haftadır bu halde olduğunun beyan edildiği; 08/05/2019 tarihli yoklamada, yoklama anında faal olmadığı, adresin kapalı olduğu, çevre soruşturmasında iki aydır bu halde olduğunun beyan edildiği, adreste bulunmama nedeniyle davacının mükellefiyet kaydı re’sen terk ettirilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 160/A maddesinin birinci fıkrasında “Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler vergi incelemesine sevk edilir ve bunlar nezdinde yoklama yapılır.” düzenlemesi yer almış, ikinci fıkrasında “Yoklamayı müteakip, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet kaydı terkin edilir ve bu durum mükellefe tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının, geçici vergi aslının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Davacı hakkında yapılan yoklamaların mükellefiyet kaydının re’sen terk ettirilmesini gerektirdiği sonucuna ulaşıldığından aksi yöndeki gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline dair Vergi Mahkemesi kararının değinilen hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare istinaf isteminin reddeden Vergi Dava Dairesi kararının sözü edilen hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, geçici vergi aslına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4.Kararın, mükellefiyet kaydının re’sen terk ettirilmesine dair işleme ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, 17/04/2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.