Danıştay Kararı

Ek Ödeme Hesaplamalarındaki Düzenlemeler Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

12. Daire – 2020/1656 – 2022/3164 – 31.05.2022


🔎 Karar Özeti

Danıştay, Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin bazı maddelerinin iptalini istemek üzere açılan davayı reddetti. Yönetmeliğin ek ödeme hesaplamalarına ilişkin düzenlemelerinin yasaya uygun görülmesi, gerekçesiyle yapılan incelemede, özellikle ek ödeme dağıtımında sağlık personeli arasında dengesizlik olabileceği iddialarının asılsız bulunması dikkate alındı.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ONİKİNCİ DAİRE Esas No : 2020/1656 Karar No : 2022/3164 DAVACI : … Derneği VEKİLLERİ : Av. …, Av. …, Av. … DAVALI : … Bakanlığı VEKİLİ : Av. … DAVANIN KONUSU : 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 01/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ”Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (I), (n), (t) bentlerinin, ”Temel esaslar” başlıklı 5. maddesinin beşinci fıkrasının, eksik düzenleme nedeniyle aynı maddenin altıncı fıkrasının, ”İkinci basamak sağlık tesislerinde ham puanın hesaplanması” başlıklı 9. maddesinin üçüncü fıkrası ile ”Üçüncü basamak sağlık tesisleri ile ikinci basamak sağlık tesislerinin üniversite ile iş birliği yapılan birimlerinde ham puanın hesaplanması” başlıklı 10. maddesinin üçüncü fıkrasının, anılan Yönetmeliğe ekli ”Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayıları”nın düzenlendiği (2) sayılı listenin ”Anadal ve Yandal Uzman Tabip ve TUTG Uzman Olanlar” kısmında tıbbi mikrobiyoloji uzmanları için (2,20) olarak belirlenen hizmet alanı-kadro unvan katsayısının, ”Tıbbi Hizmet Sunum Alan Oranları”nın düzenlendiği (3) sayılı tablonun 31. sırasında mikrobiyoloji tıbbi hizmet sunum alanı için %0 oran belirlenmesinin iptali istenilmektedir. DAVACININ İDDİALARI : Yönetmeliğin ”Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi yönünden; ek ödeme hesabına dahil edilmek üzere hizmet verimlilik katsayısı adı altında yeni bir katsayı uygulamasının getirildiği, hizmet verimlilik katsayısının, ek ödemeye esas olan hizmet puanının hesabında doğrudan bir çarpan olarak yer aldığı, katsayının (0,9) ile (1,1) arasında değişeceği düzenlendiğinden, ek ödeme tutarını doğrudan arttırıcı veya azaltıcı etkisinin olacağı, maddeden; bu katsayının temel olarak iki ölçüt üzerinden hesaplanacağının anlaşıldığı; ilk olarak sarf malzemeleri ve ilaçların idareli kullanıp kullanılmadığı, laboratuvar ve görüntüleme gibi tetkiklere tasarruf temelli başvurulup başvurulmadığına ilişkin maliyet kontrolü, ikincisinin ise hasta memnuniyeti olduğu, öncelikle maliyet kontrolü ölçütüyle, sağlık çalışanlarının daha az malzeme kullanmaya, tetkik talep etmeye, ilaç yazmaya teşvik edilerek, bu şekilde daha fazla ek ödeme almalarının vadedildiği, ayrıca bu durumun performans sisteminin getirdiği olumsuzlukları sona erdirmeyeceğinin de açık olduğu, yine ek ödeme hesabında hasta memnuniyeti ölçütünün dikkate alınmasının, sağlık hizmetinin gerekleriyle bağdaşmadığı, bir tıbbi girişimin başarılı ve gerekli olup olmadığının, tıbbi gerekliliklere uygunluğuyla belirlenmesinin mümkün olduğu, hekimlerin emeğine biçilen değerde hasta memnuniyetinin esas alınmasının, sağlık hizmetlerini metalaştırdığı, hastayı hizmet alan müşteri konumuna indirgediği, hekimlik algısının değersizleşmesine, hekim-hasta arasındaki güvene dayalı ilişkinin bozulmasına yol açtığı, ayrıca hizmet verimlilik katsayısına ilişkin usul ve esasların yönergeyle düzenlenecek olmasının da üst hukuk normlarına aykırılık taşıdığı ileri sürülmüştür. Yönetmeliğin ”Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (t) bendi yönünden; Yönetmeliğin 9. ve 10. maddelerinde, ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerindeki sağlık çalışanlarının ek ödemelerinin hesaplanma yönteminin her bir sağlık çalışanı açısından ayrı ayrı belirlendiği, tıbbi mikrobiyoloji uzmanlarının ek ödeme hesabında mesai içi aktif çalışma katsayısının kullanıldığı, bu katsayının personelin fiilen çalıştığı günleri tanımlayan bir çarpan olduğu, böylelikle hekimin yıllık izin veya mazeret izni kullandığı dönemlerde ek ödeme alamadığı, aktif çalışılan gün katsayısının, ek ödemenin hesabına etki etmesiyle sağlık çalışanlarının yasal izinlerini kullanmasının engellendiği, 657 sayılı Kanun’da izin süresince çalışanların haklarına dokunulmayacağının düzenlendiği, 209 sayılı Kanun’da da ek ödemenin çalışılan gün sayısıyla ilişkilendirilmediği, mesai içi aktif çalışılan gün katsayısının, hem ikinci basamak hem de üçüncü basamak sağlık tesislerinde genel tıbbi işlem puanı bulunmayan hekimlerin ek ödeme hesabında kullanıldığı, ancak genel tıbbi işlem puanı bulunan hekimler için yalnızca üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında hesaplamaya dahil edildiği, dolayısıyla ikinci basamak sağlık kuruluşlarında bazı hekimler için fiilen çalışılan günler ek ödeme tutarına etki ederken, bazı hekimler için etki etmediği, bu durumun üçüncü basamak sağlık kuruluşu olan eğitim ve araştırma hastanelerinin varoluş amacına aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Yönetmeliğin ”Temel esaslar” başlıklı 5. maddesinin beşinci fıkrası yönünden; Personel Dağılım Cetveli’nin, bir sağlık kuruluşunda her bir branş ve uzman itibarıyla bulunması gereken personel sayısını gösterdiği, Cetvel’in belirlenmesinde, ilgili sağlık kuruluşunun yıllık ortalama ameliyat ve poliklinik sayısı, bölgede hekime başvurma sıklığı, tıbbi cihaz ve fiziki mekan kapasitesi gibi ölçütlerin dikkate alınarak, Bakanlıkça her yıl yenilendiği, sağlık kuruluşuna yapılacak atama ve görevlendirmelerin bu sayı sınırı temel alınarak yapılması öngörülmekteyse de, her zaman Cetvel’de belirlenen personel sayı sınırına uyulmadığı, maddeye göre, bir sağlık kuruluşunda sayılan branşlarda Cetvelde belirlenen sayıdan fazla personel çalışması halinde bunlardan her birinin hak ettiklerinden daha az ek ödeme almalarının söz konusu olduğu, Cetvel’in birçok uzmanlık dalı için hazırlanmasına rağmen, yalnızca enfeksiyon hastalıkları, klinik mikrobiyoloji, tıbbi biyokimya ve tıbbi mikrobiyoloji uzmanları açısından ek ödemelerin sınırlandırıldığı ileri sürülmüştür. Yönetmeliğin ”İkinci basamak sağlık tesislerinde ham puanın hesaplanması” başlıklı 9. maddesinin üçüncü fıkrası ile ”Üçüncü basamak sağlık tesisleri ile ikinci basamak sağlık tesislerinin üniversite ile iş birliği yapılan birimlerinde ham puanın hesaplanması” başlıklı 10. maddesinin üçüncü fıkrasının eksik düzenleme yönünden; Yönetmeliğin 9. ve 10. maddelerinde, sağlık tesislerinde ek ödemeye esas alınacak ham puanın nasıl hesaplandığının düzenlenerek, mesai içi ve mesai dışı çalışma için ayrı ayrı gösterildiği, ancak genel tıbbi işlemler puanı bulunmayan hekimlerin mesai dışı çalışmalarından alacağı ek ödemeye ilişkin herhangi bir hesaplama yöntemi belirlenmediği, laboratuvar branşlarında çalışan uzman hekimlerin mesai dışında çalışma yapmasına rağmen, hiçbir haklı gerekçe olmaksızın mesai dışı ek ödeme ücretinden yoksun bırakıldığı, bu durumun anayasal normlara ve uluslararası sözleşmelere aykırılık oluşturduğu, tıbbi mikrobiyoloji uzmanlık alanının, kanıta dayalı tıp uygulamaları için, diğer uzmanlık alanlarına önemli katkı sağlayan bir tanısal tıp alanı olduğu, diğer uzmanlık dallarından hekimlerin tanı, teşhis ve tedavi işlemlerini yürütebilmesi için, tıbbi mikrobiyoloji uzmanlarının, hastalara ait canlı mikroorganizma içeren klinik numuneler üzerinde makul bir süre içerisinde gerekli tetkikleri yapmasının gerektiği, bunun için de sıklıkla mesai dışı çalışma yapmak zorunda kaldıkları, bu durumun aynı zamanda angarya yasağının da ihlaline yol açtığı ileri sürülmüştür. Yönetmeliğin ”Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (I) bendi ile Yönetmeliğe ekli ”Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayıları”nın düzenlendiği (2) sayılı listenin ”Anadal ve Yandal Uzman Tabip ve TUTG Uzman Olanlar” kısmında tıbbi mikrobiyoloji uzmanları için (2,20) olarak belirlenen hizmet alanı-kadro unvan katsayısı yönünden; Yönetmeliğin ilgili bendinde, hizmet alanı-kadro unvan katsayısının Ek-2 sayılı listede belirlenen katsayı şeklinde tanımlanarak, her bir tıpta uzmanlık ana ve yan dalı için farklı katsayıların belirlendiği, önceki yönetmeliklerde hizmet alanı-kadro unvan katsayılarının uzmanlık dallarına göre ayrı ayrı değil, pratisyen tabip, uzman tabip, asistan, yan dal asistanı gibi statülere göre belirlendiği, idarenin önceki düzenlemelerindeki bu kuraldan ayrılmasını gerektirir haklı bir sebebin bulunmadığı, düzenlemenin sağlık çalışanlarının alacağı ek ödemeler arasında, çalışma barışını bozucu şekilde büyük bir fark oluşturduğu ileri sürülmüştür. Yönetmeliğin ”Temel esaslar” başlıklı 5. maddesinin altıncı fıkrasının eksik düzenleme nedeniyle, Yönetmeliğe ekli ”Tıbbi Hizmet Sunum Alan Oranları”nın düzenlendiği (3) sayılı tablonun 31. sırası bakımından ise mikrobiyoloji tıbbi hizmet sunum alanı için %0 oran belirlenmesi yönünden; Yönetmelikte hekim dışı çalışan personel yönünden çalıştıkları birimler dikkate alınarak hizmet alanı-kadro unvan katsayılarının, Ek-3 sayılı tabloda belirtilen oranlarda arttırımlı olarak uygulanacağının kurala bağlandığı, ancak bu düzenlemede yalnızca tabip dışı personele yer verildiği, bu birimlerde çalışan hekimler yönünden bir artış öngörülmediği, tıbbi mikrobiyoloji uzmanlarının mesleklerini icra ederken karşılaştıkları riskin göz ardı edildiği, tıbbi mikrobiyoloji laboratuvarlarının, asgari biyogüvenlik düzey 2 şartlarına haiz hizmet alanı kapsamında, enfeksiyon hastalığı etkeni mikroorganizma maruziyet riskinin bulunduğu bir birim olduğu, bu uzmanların aynı zamanda kan merkezlerinde de çalıştığı, ayrıca bu risklere rağmen tıbbi mikrobiyoloji alanının riskli bir alan olarak değerlendirilmemesinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olduğu belirtilmek suretiyle, dava konusu düzenlemelerin iptali gerektiği ileri sürülmüştür. DAVALININ SAVUNMASI: Usul yönünden; klinik mikrobiyoloji uzmanlarının hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla kurulduğu belirtilen davacı Derneğin, klinik mikrobiyoloji uzmanlık alanının kadro unvan katsayısının daha düşük belirlendiği iddiasıyla Yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde yer alan ‘’Hizmet alanı-kadro unvan katsayısı: Ek-2 sayılı listede belirlenen katsayıyı’’ hükmü ile Ek-2 sayılı listenin ‘’Anadal ve yandal uzman tabip ve TUTG uzman olanlar-HAKUK’’ başlıklı bölümünün bir bütün olarak iptalini talep ettiği, ancak iptalini istediği Ek-2 sayılı listede 84 tane ana dal ve yan dal branşının ise bu korumanın kapsamında yer almadığı dikkate alındığında, anılan Yönetmelik hükmü ile Ek-2 sayılı listenin belirtilen bölümünün iptali hususunda menfaatinin bulunmadığı savunulmuştur. Yönetmeliğin ”Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi yönünden; hizmet verimlilik katsayısının, 209 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde, sağlık tesisinde hizmet veren personelin maliyet kontrolü ve verimliliğe teşviki amacıyla getirilmiş olup, performansa dayalı ek ödeme hesaplamalarında bir çarpan olarak kullanımının sistemin amacına uygun olduğu, bu katsayının belirlenmesine ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça belirleninceye kadar katsayının (1) olarak kabul edileceği, bu katsayının hem pozitif hem negatif etkisiyle sağlık tesisinde hizmet veren personelin maliyet kontrolünün ve verimliliğinin ölçülmesinde belirleyici rol oynayacağı, Kanun’un 5. maddesince verilen yetkiye istinaden Yönetmelik ile ek ödemenin oran, usul ve esaslarının belirlendiği, hizmet verimlilik katsayısının ise özel ve teknik niteliği bulunması nedeniyle, Yönetmelik ile tanımının yapılması, alt ve üst sınırı ile çerçevesinin belirlenmesinden sonra, bu belirlenen çerçeve içerisinde bir usul ve esaslar ile düzenlenmesinin daha uygun olacağının değerlendirildiği ve Maliye Bakanlığının da uygun görüşü ile hizmet verimlilik katsayısının usul ve esaslar ile belirleneceğinin hüküm altına alındığı savunulmuştur. Yönetmeliğin ”Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (t) bendi yönünden; Yönetmelikte; mesai içi çalışılmayan günlerin, mesai içi çalışılmayan resmî tatil günleri, nöbet izinleri ile görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya, yaralanmaya veya saldırıya uğrayanların bu durumlarını sağlık raporuyla belgelendirmesi ve başhekimin onaylaması halinde kullandıkları hastalık izin süreleri hariç olmak üzere tüm çalışılmayan günler şeklinde tanımlandığı, ancak bu tanımlamaya 2020-2021 yıllarını kapsayan 2019/1 sayılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı’nın, sağlık ve sosyal hizmet koluna ilişkin mali ve sosyal haklar kısmının 25. maddesi ile istisna getirildiği, 209 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca yapılan döner sermaye ek ödemelerinde, ek ödemesi aktif çalışma gün katsayısı esas alınarak hesaplanan personelin yılda toplam 12 güne kadar olan yıllık izinlerinin çalışılmayan günler kapsamında değerlendirilmeyeceği ve ek ödeme hesabında bu sürenin çalışılmış kabul edileceğinin belirtildiği, ayrıca ek ödeme hesabında, çalışma süresinin de dikkate alınacağı hususunun, Kanun hükmüyle de sabit olduğundan, aktif çalışılan ve hizmete katkı sağlanan sürenin ek ödeme hesaplamalarında ölçüt olarak kullanılmasında üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı savunulmuştur. Yönetmeliğin ”Temel esaslar” başlıklı 5. maddesinin beşinci fıkrası yönünden; branşı gereği muayene ve girişimsel işlem gerçekleştiremediği için tıbbi işlemler puanı bulunmayan branşlarda çalışan uzmanların ek ödemeleri hesaplanırken, ilgili branşta çalışan uzman sayısının Personel Dağılım Cetveli’nde öngörülen uzman sayısına oranının esas alınacağının düzenlendiği, bu Cetvel’in Bakanlıkça sağlık tesislerinde ilgili branşlar için bölge nüfusu, yatak kapasitesi ve öngörülen hasta sayısı gibi sağlık hizmet unsurları dikkate alınarak belirlenen yeterli tabip sayısını ifade ettiği, ilgili branşlarda Cetvel’de belirlenen sayının üzerinde uzman tabibin varlığı, tabip başına düşen sağlık hizmeti sunumunda ve bireysel iş hacminde nisbi azalmaya yol açacağından, ek ödeme hesaplamalarında sağlık tesisinde görev yapan ilgili branş uzman tabibi sayısının Cetvel’de belirlenen sayıya oranının esas alınmasının performans sisteminin doğal bir sonucu olduğu, tıbbi işlemler puanı elde eden hekimler yönünden bu yönde bir düzenleme bulunmasa da, hekim başına düşen hasta sayısı, elde edilen tıbbi işlemler puanı ve bu doğrultuda alınan ek ödeme bakımından sonucun değişmeyeceği, ek ödemesi, tıbbi işlemler puanı bulunmadığı için sağlık tesisi puan ortalaması esas alınarak hesaplanan klinik mikrobiyoloji uzmanlarına, Cetvel’de öngörülen sayının üzerinde çalışmaları durumunda hekim başına düşen iş hacmindeki azalma oranında ek ödeme yapılmasını öngören düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur. Yönetmeliğin ”Temel esaslar” başlıklı 5. maddesinin altıncı fıkrasının eksik düzenleme yönünden; 209 sayılı Kanun’un 5. maddesinin ikinci fıkrasında ”diğer personelde ise %150’sini geçemez.’’ ve ”işin ve hizmetin özelliği dikkate alınarak yoğun bakım, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu, yanık, diyaliz, ameliyathane, enfeksiyon, özel bakım gerektiren ruh sağlığı, organ ve doku nakli, acil servis ve benzeri sağlık hizmetlerinde çalışan personel için %150 oranı, %200 olarak uygulanır.’’ düzenlemesinin yer aldığı, anılan düzenlemeyle özellik arz eden birimler yalnızca tabip dışı personel açısından belirlenmiş olup, işin ve hizmetin özelliğine göre iş yoğunluğunun fazla olduğu, ek çaba ve performans gerektiren birimlerde tavan ek ödeme katsayısının %200 olarak esas alınacağının öngörüldüğü, nitekim tabip dışı personelin Kanun’da sayılan özellikli birimlerde görev yapması halinde tavan ek ödeme tutarının %200 olarak uygulanacağına ilişkin hükmün, yürürlükten kaldırılan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik’te de düzenlenmiş olduğu, tabip dışı personelin, Ek-2 sayılı listede belirlenmiş olan kadro unvan katsayılarının, özellik arz eden birimlerde çalışmaları halinde personelin lehine olacak şekilde farklı düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının Ek-3 sayılı tablonun yalnızca tabip dışı personel bakımından düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu, tabiplerin de bu kapsamda değerlendirilerek görev yeri itibarıyla kadro unvan katsayılarında artış yoluna gidilmesi gerektiği yönündeki iddialarının hukuki dayanaktan yosun olduğu, zira tabiplerin kadro unvan katsayıları, risk faktörleri de dikkate alınarak, Ek-2 sayılı listede zaten belirlenmiş olduğundan, kadro unvan katsayısında ikinci defa artış yapılması sonucunu doğuracak olan talebin reddi gerektiği savunulmuştur. Yönetmeliğin ”İkinci basamak sağlık tesislerinde ham puanın hesaplanması” başlıklı 9. maddesinin üçüncü fıkrası ile ”Üçüncü basamak sağlık tesisleri ile ikinci basamak sağlık tesislerinin üniversite ile iş birliği yapılan birimlerinde ham puanın hesaplanması” başlıklı 10. maddesinin üçüncü fıkrasının eksik düzenleme yönünden; 657 sayılı Kanun’un 99. maddesinde memurların haftalık çalışma süresinin genel olarak 40 saat şeklinde düzenlendiği, ayrıca hizmetin özelliği dikkate alınarak, farklı çalışma sürelerinin tespit olunabileceğinin vurgulandığı, 209 sayılı Kanun’un 5. maddesinin ikinci fıkrasına, nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak profesör, doçent ve eğitim görevlilerine bu fıkradaki oranların %50’sini, tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara bu fıkradaki oranların %30’unu, diğer personele %20’sini geçmeyecek şekilde ayrıca ek ödeme yapılacağı hükmünün eklendiği, Yönetmelik’in 4. maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde, mesai dışı çalışmanın tanımlandığı, 209 sayılı Kanun uyarınca öngörülen mesai dışı çalışmanın, 657 sayılı Kanun’la belirlenmiş olan haftalık 40 saatlik mesai süresinin dışında, sınırları başhekim tarafından belirlenen çalışma gün ve saatlerinde olmak üzere genellikle 17.00-23.00 saatleri arasında yapıldığı, mesai dışı çalışmanın personelin isteğine bağlı olarak, sağlık tesisinin tüm hizmet birimleri için değil, yalnızca mesai saatlerinde sağlık hizmet talep miktarının karşılanamadığı poliklinik, ameliyathane gibi alanlar için planlandığı, hizmet talep miktarına bakılmaksızın, hizmetin 24 saat sürdürüldüğü acil servis, yoğun bakım, yataklı servisler ve bu birimlere hizmet veren laboratuvarlarda sunulan hizmetlerin nöbet, icap nöbeti ve mesai kaydırma ile yürütüldüğü, bu bağlamda mikrobiyoloji laboratuvarları, hizmet talep miktarının karşılanamadığı birimler arasında yer almadığı gibi, mesai saatleri dışında mesai kaydırma veya nöbet tutulması suretiyle 24 saat kesintisiz hizmet veren birimler arasında yer aldığından, bu birimde mesai dışı çalışma planlaması yapılmasına imkan bulunmadığı savunulmuştur. Yönetmeliğin ”Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (I) bendi ile Yönetmeliğe ekli ”Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayıları”nın düzenlendiği (2) sayılı listenin ”Anadal ve Yandal Uzman Tabip ve TUTG Uzman Olanlar” kısmında tıbbi mikrobiyoloji uzmanları için (2,20) olarak belirlenen hizmet alanı-kadro unvan katsayısı yönünden; 209 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun teşvik edilmesinin sağlanması amacıyla, görevli personele döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemenin oran, usul ve esaslarının belirlendiği bir sistem olarak performansa dayalı ek ödeme sisteminin getirildiği, ilgili mevzuata uygun olarak sağlık tesislerinde çalışan tüm personel için, ek ödeme hesaplamalarında kullanılmak üzere, hizmet yaptığı görev alanı ile atanmış olduğu kadro unvanı ve Kanun’da belirtilen diğer kriterler gözetilerek hizmet alanı-kadro unvan katsayılarının belirlendiği, yürürlükten kaldırılan yönetmeliklerde, tıbbi işlemler puanı bulunan klinisyen uzman tabipler ile biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarlarında çalışan uzmanların ek ödeme kadro unvan katsayılarının, aynı oranda belirlendiği, laboratuvar hizmetlerinde çalışanlar için tıbbi işlem puanının öngörülmemiş olması, bu uzmanlara sağlık tesisi puan ortalaması esas alınarak ek ödeme yapılması, branşlar arasındaki performans ölçümünün belirlenmesi ihtiyacının doğmasının, tüm branşların ek ödeme kadro unvan katsayılarının yeniden düzenlenmesini gerektirdiği, bu kapsamda, tabip sınıfı personel için atanmış oldukları kadro unvanı yanı sıra, uzmanlık branşları için tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi süresi, muayene, invaziv girişim (ameliyat, anestezi, endoskopi, anjiografi ve benzeri) acil hastaya müdahale, nöbet hizmetlerine katılım, görevi nedeniyle şiddete, tehlikeye (toksik gaz, radyasyon, biyolojik, kimyasal ve benzeri) maruziyet riski ve tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası risk grubu gibi kriterler gözetilerek farklı katsayıların belirlendiği, ancak tıbbi işlemler puanı bulunan ve gelire katkı sağlayan branşlarda çalışan uzmanlara, tıbbi işlemler puanı bulunmayan ancak gelire katkı sağlayan ya da tıbbi işlemler puanı ve gelire katkısı bulunmayan uzmanlardan daha fazla hizmet alanı-kadro unvan katsayısı belirlenmesinin de performans sisteminin doğal sonucu olduğu, laboratuvar hizmetlerinde çalışanların hizmet alanı-kadro unvan katsayıları belirlenirken, burada yapılan işlemlerde hekim payının düşük olması, bu işlemlerin teşhis ve tedavi aşamasında diğer branşlar tarafından istenilen işlemler olması, yoğun olarak tıbbi cihaz ağırlıklı işlemlerin yapılması hususlarıyla birlikte, ek ödemelerin sağlık tesisi puan ortalaması esas alınarak hesaplanıyor olması hususunun göz önünde bulundurulduğu, kadro unvan katsayılarının da gelire katkılarından dolayı (2,20) oranında belirlendiği, öte yandan, Yönetmelik uyarınca yapılması gereken ek ödemelerin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda öngörülen ve personele her ay düzenli olarak yapılması zorunlu, genel nitelikte ve bütçeden karşılanan bir ödeme olmayıp, hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle, personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri, muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler, özellik arz eden birimlerde çalışma gibi unsurlar gözetilerek, aylık ya da sözleşme ücretine ilave olarak ödenen teşvik uygulaması niteliğinde yapılan ödemeler olduğu; görevi, görev yerleri, aldıkları eğitim vb. farklı olan personelin, hizmete katkıları aynı olamayacağından, farklı oranlarda ek ödeme yapılması hususunda takdir yetkisi bulunan Bakanlığın, Kanun’da yer verilen kıstaslar dikkate alınarak, farklı hizmet alanı-kadro unvan katsayıları belirlemesinde üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı savunulmuştur. Yönetmeliğin ”Temel esaslar” başlıklı 5. maddesinin altıncı fıkrasının eksik düzenleme nedeniyle, Yönetmeliğe ekli ”Tıbbi Hizmet Sunum Alan Oranları”nın düzenlendiği (3) sayılı tablonun 31. sırası bakımından ise mikrobiyoloji tıbbi hizmet sunum alanı için %0 oran belirlenmesi yönünden; mikrobiyoloji hizmet sunum alanı özellikli birim olarak değerlendirilmediğinden bu birim için arttırım oranının %0 olarak öngörüldüğü, Ek-3 sayılı tabloda sayılan özellikli birimlerin, hastaların hayati riskleri veya tehlikeleri ile daha fazla tedaviye muhtaç olup olmadıkları, hastalıklarının özelliği ve kritikliği, bu birimlerde görevli personelin çalışma şartlarının sürekli dikkat gerektirmesi ve personelin daha fazla sorumluluk altında bulunması gibi hususlar dikkate alınarak belirlendiği, Ek-3 sayılı tabloda sayılan özellikli birimlerde çalışan tabip dışı personelin, Ek-2 sayılı listede belirlenen kadro unvan katsayılarının, Ek-3 sayılı tabloda belirtilen oranlarda arttırılarak uygulandığı, Ek- 3 sayılı tablonun yalnızca tabip dışı personel için düzenlendiği, tabip sınıfı personelin kadro unvan katsayılarının, branşları ve hizmet sunduğu tıbbi alanlara ait risk faktörleri de dikkate alınarak, Ek-2 sayılı listede zaten belirlendiği, mikrobiyoloji alanı özellikli birim olarak değerlendirilmediğinden, tabip dışı personel için de herhangi bir artış oranının öngörülmediği belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : 209 sayılı Kanun uyarınca verilen yetkiye uygun olarak hazırlanan dava konusu Yönetmeliğin iptali istenilen düzenlemelerinde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığından, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir. DANIŞTAY SAVCISI : … DÜŞÜNCESİ : Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneğinin vekili tarafından, 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (I), (n), (t) bentleri, 5. maddesinin 5. fıkrası, “Ek-2 Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayıları” listesinin “Anadal ve Yandal Uzman ve TUTG Uzman Olanlar – HAKUK” başlıklı bölümü, Ek-3 sayılı “Tıbbi Hizmet Sunum Alan Oranı Tablosunun” 31. satırı ve eksik düzenleme iddiasıyla 5. maddesinin 6. fıkrası, 9. maddesinin 3. fıkrası ile 10. maddesinin 3. fıkrasının iptaline karar verilmesi istenilmiştir. 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanun’un 5. (Değişik:11/10/2011-KHK-663/58 md.) maddesinin 1. fıkrasında,” (…) döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara mesai içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabileceği, sağlık kurum ve kuruluşlarında Bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle, bu esas ve usullerinin bu maddede belirtilen unsurlarla personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir”, aynı maddenin 2. fıkrasında da; “Bakanlık merkez teşkilatı ile Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (laboratuvarlar hariç) ve Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun merkez teşkilatında görev yapanlar dışındaki personele, (…) (1) döner sermaye gelirlerinden, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri ile teknik hizmetler sınıfı kadrolarına atanmış olup Kurumun analiz ve kontrol laboratuvarlarında fiilen görev yapan personele döner sermaye gelirlerinden dördüncü fıkra uyarınca Bakanlık döner sermaye hesabına aktarılan tutardan birinci fıkrada belirtilen esaslar çerçevesinde bir ayda yapılacak ek ödemenin tutarı, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dâhil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) toplamının; eğitim görevlisi ile uzman tabip kadrosuna atanan profesör ve doçentlerde yüzde 800’ünü, uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda bu mevzuat hükümlerine göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerinde yüzde 700’ünü, pratisyen tabip ve diş tabipleri ile uzman eczacılarda yüzde 500’ünü, idarî sağlık müdür yardımcısı, idarî halk sağlığı müdür yardımcısı, hastane müdürü ve eczacılarda yüzde 250’sini, başhemşirelerde yüzde 200’ünü, diğer personelde ise yüzde 150’sini geçemez. (Ek cümle: 19/11/2014-6569/22 md.) Sağlık Bakanlığı tarafından, Maliye Bakanlığının onayı ile belirlenen özellikli tıbbi işlemler karşılığı yapılacak ek ödemelerde, yüzde 800 ve yüzde 700 oranları beş kat artırılarak uygulanır. İşin ve hizmetin özelliği dikkate alınarak yoğun bakım, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu, yanık, diyaliz, ameliyathane, enfeksiyon, özel bakım gerektiren ruh sağlığı, organ ve doku nakli, acil servis ve benzeri sağlık hizmetlerinde çalışan personel için yüzde 150 oranı, yüzde 200 olarak uygulanır. Nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak profesör, doçent ve eğitim görevlilerine bu fıkradaki oranların yüzde 50’sini, tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara bu fıkradaki oranların yüzde 30’unu, diğer personele yüzde 20’sini geçmeyecek şekilde ayrıca ek ödeme yapılır. Sözleşmeli olarak istihdam edilen personele yapılacak ek ödemenin tutarı ise, aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir ve bunlara yapılacak ek ödeme hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemez. Bu fıkra uyarınca personele her ay yapılacak ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme net tutarından az olamaz. Bu madde uyarınca yapılacak ödeme sigorta prim kesintisine tabi tutulmaz. ” hükmüne yer verilmiştir. Döner sermayeden yapılan ek ödemeler, 657 sayılı Kanun kapsamında personele her ay düzenli olarak yapılması zorunlu, genel nitelikte ve bütçeden karşılanan mali haklardan olmayıp, bunlara ilişkin koruma tedbirlerinden farklı nitelik taşımaktadır. Bu ödemeler 209 sayılı Kanun kapsamında kurum ihtiyaçları karşılandıktan sonra personele, hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle, bu ödemenin oranı ile esas ve usûlleri; personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar gözetilerek aylık ya da sözleşme ücretlerine ilave olarak ödenebilen teşvik uygulaması niteliğinde yapılan bir ödemedir. Anılan Yasal düzenleme ile farklı hizmet sınıfında yer alıp farklı unvanlara sahip olan, aldığı eğitim ve mesleki birikimi, görev yeri, sorumluluğu, hizmete katkısı ve performansı farklı olan personele farklı oranlarda ek ödeme yapılması konusunda idareye takdir yetkisi verilmiştir. Anılan Yasa maddesi uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığının da uygun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik hazırlanmış, 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/04/2020 tarihinde yürürlüğe konulmuş olup, 1. maddesinde; Yönetmeliğin amacının; “Sağlık Bakanlığınca belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri dikkate alınmak suretiyle personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetleri, yapılan muayene, ameliyat, anestezi ve girişimsel işlemlerden oluşan genel tıbbi işlemler, özellikli tıbbi işlemler ile uluslararası sağlık hizmetlerinde çalışma gibi unsurlar esas alınarak, döner sermayeden yapılacak ek ödemenin oran, usul ve esaslarını belirlemek, sağlık hizmetlerini iyileştirmek, kaliteli ve verimli hizmet sunumunu teşvik etmektir.” şeklinde belirtilmiş, “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının I) bendinde, “Hizmet alanı-kadro unvan katsayısı: Ek-2 sayılı listede belirlenen katsayıyı,” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yönetmelikte belirtilen Ek-2 sayılı listenin incelenmesinden, listede belirlenen hizmet alanı-kadro unvan katsayıları, tabipler ve uzmanların; branşları ve görevlerine göre tıbbi işlemler puanı bulunan ve gelire katkı sağlayan tabipler, tıbbi işlemler puanı bulunmayan ancak gelire katkı sağlayan tabip ve uzmanlar, tıbbi işlemler puanı bulunmayan ve gelire katkı sağlamayan tabip ve uzmanlar arasında olup olmadığı dikkate alınarak saptandığı anlaşılmakta olup, bu katsayı verilen hizmete ve gelire sağlanan katkıya göre ek ödemenin sağlık personeli arasında adaletli şekilde dağıtılmasında ölçü olarak esas alınmak üzere belirlenen katsayılardan biri olup, bu katsayı performansa dayalı ek ödeme sisteminin amacının gerçekleştirilmesine uygun olduğundan hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrası (n) bendinde, “Hizmet verimlilik katsayısı: Sağlık tesisinde hizmet veren personelin maliyet kontrolü ve verimliliğe teşviki amacıyla, sarf malzeme kullanımı, ilaç tüketimi, laboratuvar ve görüntüleme gibi tetkikler ile hasta memnuniyeti gibi kriterler dikkate alınarak usul ve esasları Bakanlıkça belirlenen 0,9 ile 1,1 arasındaki katsayıyı, (Bakanlıkça konuya ilişkin esaslar yayımlanıncaya kadar tüm personel için, hizmet verimlilik katsayısı 1 olarak kabul edilir),” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. 209 sayılı Yasanın 5. maddesinde, ek ödemenin usul ve esaslarının, bu maddede belirtilen unsurlarla birlikte Bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle Yönetmelikle belirlenmesi öngörülmüş, iptali istenilen Yönetmelik maddesindeki düzenleme ile hizmet verimlilik katsayısı, ek ödeme tutarlarının belirlenmesi yöntemine dahil edilmiş, verimlilik katsayısının hesabında sağlık tesisinde hizmet veren personelin maliyet kontrolü ve verimliliğe teşviki amacıyla, sarf malzeme kullanımı, ilaç tüketimi, laboratuvar ve görüntüleme gibi tetkikler ile hasta memnuniyeti gibi kriterlerin dikkate alınacağı belirtilmiştir. Hizmet verimlilik katsayısının belirlenmesinde dikkate alınacak unsurlardan sarf malzemesi, ilaç kullanımı, laboratuvar ve görüntüleme gibi tetkiklere maliyet kontrolü ve verimliliğe teşviki amacıyla yer verilmesi, personelin hizmet verimlilik katsayısını yükseltmek ve ek ödemeden alacağı tutarı artırabilmek için hastalığın teşhis veya tedavisinde gerekenden daha az ilaç ve malzeme kullanması veya tetkiklerden kaçınmasına yol açabileceği, başka bir deyimle sağlık çalışanlarını tıbbi işlemlerin gereklilikleri ile aylık gelirlerini koruma arasında ikilemde bırakabileceği, bunun sağlık hizmetindeki tıbbi gereklilikler ve etik değerlerle uygun düşmeyeceği gibi tedavi aşamasında kişilere özgü farklı komplikasyonların ortaya çıkabileceği, bu durumlarda kullanılan ilaç veya sarf malzemelerinin artacak olması ve her bir teşhis operasyon veya tedavide ne kadar ilaç, malzeme kullanılacağı veya tetkik veya görüntüleme yapılacağının standartları belirlenmeden takibinin de zor olacağı dikkate alındığında doğru sonuçlar verecek bir maliyet kontrolü yapılması olanaksızdır. Diğer taraftan verimlilik katsayısının belirlenmesinde dikkate alınacak hasta memnuniyeti kriterine gelince; insanların kişilik ve karekterleri, ruhsal durumları ve beklentilerinin birbirinden farklı olması karşısında aynı hastalıktan dolayı aynı sağlık tesisinde, aynı tabip tarafından, aynı tedavi gören hastaların, memnuniyetlerinin göreceli olması nedeniyle aynı sağlık hizmetini almalarına rağmen memnuniyet konusunda farklı değerlendirmelerde bulunabilecekleri dikkate alındığında bu kriter esas alınmak suretiyle sağlıklı ve objektif bir değerlendirme yapılamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda konuyla ilgili objektif değerlendirmeler yapılmasına olanak vermeyen ve tıbbi işlemlerin gerekliliğine ters düşebilecek uygulamalara yol açabilecek unsurlar esas alınarak belirlenen hizmet verimlilik katsayısında kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka uyarlık görülmemiştir. Yönetmeliğin 4. maddesinin, t) bendinde, “Mesai içi aktif çalışılan gün katsayısı: O dönem içindeki toplam gün sayısından çalışılmayan günlerin çıkarılması sonucu bulunan çalışılan gün sayısının, o dönem içindeki toplam gün sayısına bölünmesi sonucu bulunan katsayıyı,” ifade eder şeklinde tanımlanmış, 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde de; “Ek ödeme, personele sağlık tesisine fiilen katkı sağladığı sürece verilebilir. …” kuralına yer verilmiştir. 06/09/2021 tarih ve31236 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan anılan Yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile 4. maddenin 1. fıkrasının (u) bendi, “Mesai içi çalışılmayan günler: Resmî tatil günleri, nöbet izinleri ile görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya, yaralanmaya veya saldırıya uğrayanların bu durumlarını sağlık raporuyla belgelendirmesi ve başhekimin onaylaması halinde kullandıkları hastalık izin süreleri hariç olmak üzere tüm çalışılmayan günleri,” şeklinde değiştirilmiştir. Performansa dayalı ek ödeme sisteminde, kurum ihtiyaçları karşılandıktan sonra personele döner sermayeye fiili katkıları ve performansları oranında ödeme yapıldığından ek ödeme tutarlarının belirlenmesinde, 209 sayılı Yasanın anılan maddesinde belirtilen kriterler dikkate alınarak, emek yoğun tıbbî hizmetler ağırlıkları ölçüsünde puanlandırılmakta ve tabiplerin verdikleri hizmetler aylık olarak bu puanlar aracılığı ile ölçülerek döner sermayeden katkıları oranında pay almaları sağlanmaktadır. Anılan Yasa maddesinde, ek ödemenin oranı ile esas ve usûllerinin belirlenmesinde dikkate alınacak unsurlar arasında personelin çalışma koşulları ve süresi, hizmete katkısına yer verilmiş olması karşısında ek ödemenin hesabında dikkate alınacak hususlar arasında aktif çalışılan sürelerde verilen hizmetler önemli bir unsur olduğundan mesai içi aktif çalışılan gün katsayısının belirlenmesine ilişkin 4. maddesinin 1. fıkrasının t) bendindeki düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Yönetmeliğin 5. maddesinin 5. fıkrasında, “Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji, tıbbi biyokimya ve tıbbi mikrobiyoloji uzmanlarının mesai içi ham puanlarının hesaplanmasında; sağlık tesisi puan ortalamasının, ilgili branş için Personel Dağılım Cetvelinde (PDC) öngörülen uzman sayısının çalışan uzman sayısına oranı kadarı kullanılır. Bu oran 1 (bir)’den büyük olamaz. Bu fıkra kapsamındaki uzmanlardan askerlik, ücretsiz izin, analık izni veya geçici görev sebebiyle görevinden ayrılanlar ile üniversite kadrosundakiler hariç olmak üzere diğer tüm nedenlerle fiilen görev yapmayanlar da ilgili branştaki uzman sayısına dâhil edilir.” kuralına yer verilmiştir. Bu madde fıkrasında belirtilen uzmanların mesai içi ham puan hesaplaması yapılırken dikkate alınacak sağlık tesisi puan ortalamasında personel dağıtım cetvelinde öngörülen uzman sayısının çalışan uzman sayısına oranının esas alınacağı, çalışan uzman sayısı belirlenirken de normal izinler dışında kullanılan izinler nedeniyle fiilen görev yapmayan veya görevlerinden geçicide olsa ayrılanların çalışan olarak kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına tabi personel için hazırlanan Personel Dağıtım Cetveli, Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde; Personel Dağıtım Cetveli ilkelerinin belirtildiği Ek 2 deki ilkeler doğrultusunda il ve birim bazında, yılda en az bir defa yenilenen unvan ve branşlar itibarıyla bulunması gereken personel sayısını gösteren cetvel şeklinde tanımlanmış olmakla birlikte bazen sağlık tesislerinde normalde bulunması gereken her bir branş ve uzman personelden az veya fazla sayıda personel bulunabilmekte ve buna bağlı olarak enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji, tıbbi biyokimya ve tıbbi mikrobiyoloji uzmanlarının mesai içi ham puanlarının hesaplanmasında çalışan personelin belirtilen cetveldeki sayıdan fazla olması halinde daha az ek ödeme alabilmektedirler. Davacı vekilince, bu maddedeki düzenlemenin enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji, tıbbi biyokimya ve tıbbi mikrobiyoloji uzmanları açısından ek ödemenin sınırlandırılması aracı olarak kullanıldığı ileri sürülmekte ise de, dava konusu fıkrada belirtilen uzmanların göğüs hastalıkları, genel cerrahi, beyin ve sinir cerrahisi gibi branşı gereği muayene ve girişimsel işlem gerçekleştiremeyen dava konusu fıkrada belirtilen uzmanların tıbbi işlemler puanı bulunmadığından ek ödemeleri hesaplanırken aynı yerde çalışan uzman sayısının, personel dağıtım cetvelinde öngörülen uzman sayısına oranının ölçü olarak esas alınmasında tutarsızlık bulunmadığından bu iddiaya itibar edilmemiştir. Bu düzenlemede belirtilen nedenlerle fiilen görev yapmayanların çalışan olarak kabul edilmeyeceğinin belirtildiği ve sağlık tesisinde personel dağıtım cetvelinde belirlenen personel sayısından fazla personelin aynı birimde çalıştırılması halinde fazla personelin de ek ödemeden yararlandırılması gerektiği de dikkate alındığında, bu fıkrada belirtilen uzmanların mesai içi ham puanlarının hesaplanmasına ilişkin düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Davanın, Yönetmelik eki EK-2 sayılı Hizmet Alanı – Kadro Unvan Katsayıları Tablosunun “Anadal ve Yandal Uzman ve TUTG Uzman Olanlar – HAKUK” başlıklı bölümünün tamamı ile Ek-3 sayılı “Tıbbi Hizmet Sunum Alan Oranı Tablosunun” 31. satırının iptali istemine ilişkin kısmına gelince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin, birinci fıkrasının, (a) bendinde, idari dava türleri arasında sayılan iptal davası; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan dava olarak tanımlanmış; “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin 3/c bendinde; dava dilekçesinin, ehliyet yönünden inceleneceği belirtilmiş, “İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlıklı 15. maddesinin 1/b bendinde ise; 14. maddenin 3/c bendine aykırılığın mevcut olması durumunda davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır. İptal davalarında dava açma koşullarından biri olan menfaat ihlali; kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşmektedir. İptal davasında ehliyet koşulunun varlığı için iptali istenilen işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişki kurulabilmesi zorunludur. Gerçek veya tüzel kişilerin; idari işlemleri, iptal davası yoluyla yargı önüne getirmeleri durumunda, idari işlem ile menfaat ilgilerinin bulunup bulunmadığı belirlenirken, davacıların idari işlem karşısındaki durumunun ortaya konulması gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden, tamamen iptali istenilen Yönetmelik eki EK-2 sayılı Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayıları Tablosunun “Anadal ve Yandal Uzman ve TUTG Uzman Olanlar – HAKUK” başlıklı bölümünde, 84 anadal ve yandal alanı ile birlikte eğitim görevlisi, uzman tabip kadrosuna atanan doçent ve profesör, başasistan ve doktor öğretim görevlisi, tıpta uzmanlık mevzuatına göre anadal ve yandal asistanlarına yer verilerek bunlar için öngörülen Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayıları belirtildiği, davacı derneğin sadece klinik mikrobiyoloji uzmanlarının hak ve çıkarlarını korumak amacıyla kurulduğu dikkate alındığında iptali istenilen Yönetmelik eki EK-2 sayılı Hizmet Alanı – Kadro Unvan Katsayıları Tablosunun “Anadal ve Yandal Uzman ve TUTG Uzman olanlar – HAKUK” başlıklı bölümünde yer alan “Tıbbi Mikrobiyoloji” kısmı dışında belirtilen anadal ve yandal uzman tabip ve TUTG uzmanlarına ilişkin düzenlemelerin iptalini istemekte davacının kişisel, meşru ve güncel bir menfaati bulunmadığı açık olduğundan davanın bu kısmının ehliyet yönünden reddi gerekmektedir. Yönetmelik eki EK-2 sayılı Hizmet Alanı – Kadro Unvan Katsayıları Tablosunun “Anadal ve Yandal Uzman ve TUTG Uzman Olanlar – HAKUK” başlıklı bölümünde anadal ve yandal uzman tabip ve YTUTG uzman olanlar arasında yer verilen “Tıbbi Mikrobiyoloji” için Hizmet Alanı – Kadro Unvan Katsayısı 2.20 olarak belirtilmiştir. Mikrobiyoji, temel tıp bilimi branşı olmakla birlikte bu branşta biyokimya branşı gibi laboratuar hizmetlerinde teşhis ve tedaviye yönelik çalışmalar değil, sadece araştırma amaçlı laboratuvar hizmeti verdikleri, tabip muayene ve girişimsel işlemlerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sağlık Bakanlığına bağlı ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerinde ek ödeme yapılabilmesi için, sağlık tesislerinde yapılmakta olan 5300 civarı tıbbi işlemin puanlandırıldığı, bu puanlama yapılırken de; eğitim, beceri, risk ve işlemin başından sonuna kadar bizzat hekim tarafından yapılıp yapılmadığı, gelire katkı sağlayıp sağlamadıkları, Sağlık Uygulama Tebliğinde öngörülen ilkelerin yanında her bir işlemin süresi, riski, emek yoğunluğu gibi kriterlerin de dikkate alındığı, bu şekilde tıbbi işlemler puanı elde edenlerin performansları doğrudan yapılan tıbbi işlemin puanı üzerinden, biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarlarında çalışanlar ile bunların yan dallarının performansları ise dolaylı olarak puan elde eden hekimlerin oluşturduğu ortalama üzerinden ölçüldüğü, laboratuvar işlemlerinde teşhis ve tedaviye yönelik çalışmalar değil, sadece araştırma amaçlı hizmet verildiği, bu işlemlerde hekim payının düşük olması, bu işlemlerin teşhis ve tedavi aşamasında diğer branşlar tarafından istenilen işlemlerden oluşması, yoğun olarak tıbbi cihaz ağırlıklı işlemlerin yapılması, ek ödemelerin sağlık tesisi puan ortalaması esas alınarak hesaplanıyor olması gibi hususlar da göz önüne alınarak EK-2 sayılı Hizmet Alanı – Kadro Unvan Katsayıları Tablosunun düzenlenerek tıbbi mikrobiyoloji dalındakilerin HAKUK’larının 2,20 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Söz konusu Yönetmeliğin Ek-3 sayılı “Tıbbi Hizmet Sunum Alan Oranı Tablosunda da tabip dışı personele yönelik olarak, tıbbi hizmet sunum alanlarına göre tıbbi hizmet sunum alan oranları belirtilmiş, 31. satırında “Mikrobiyoloji” alanı için alan oranı % 0 olarak belirlenmiştir. Ek-3 sayılı tablonun, tabloda yer alan birimlerin özellikli birim olup olmadığı, buralardaki hastaların hastalıklarının özellikleri, hayati risk veya tehlikeleri, daha fazla bakıma muhtaç olup olmadıkları, verilen hizmetin sürekli dikkat gerektirip gerektirmediği ve bu birimlerde görev yapan personelin sorumluluk düzeyi gibi hususların dikkate alınarak hazırlandığı, mikrobiyoloji hizmet sunum alanı, özellikli birimler arasında olmadığından tıbbi sunum alanı oranının % 0 ola
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir