📜 Danıştay Karar Künyesi
Vergi Dava Daireleri Kurulu – 2024/271 – 2024/1045 – 13.11.2024
🔎 Karar Özeti
Danıştay, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükmü uygulanarak artırılmasına ilişkin kararını bozarak, yeniden değerlendirilmek üzere Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderdi. Davanın temel gerekçesi, davacı şirketin düzenlediği faturaların gerçek emtia ve hizmet teslimine dayanmadığı ve sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiği tespitleri üzerine inşa edilmiştir.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2024/271
Karar No : 2024/1045
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Defterdarlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bilgi Teknolojileri Sanayi
Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, gerçek emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden sevk edildiği takdir komisyonunca takdir edilen matrahlar üzerinden 2017 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergileri ile vergilerin üç katı tutarında kesilen ve tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Telekomünikasyon teçhizatının perakende ticareti faaliyeti ile iştigal eden davacı şirketin 2015 ila 2018 hesap dönemlerine ilişkin işlemlerinin incelenmesi neticesinde … tarih ve .. sayılı Vergi Tekniği Raporu düzenlenmiştir. Raporun sonuç kısmında davacı şirketin 2015 ila 2018 yıllarında düzenlemiş olduğu faturaların, Raporun “3.13” numaralı kısmında belirtilenlerin dışında kalanlarının gerçek emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan, komisyon karşılığı düzenlenen sahte faturalar olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak elde edilen komisyon geliri yönünden ilgili dönem matrahlarının takdiri için davacının takdir komisyonuna sevk edilmesi önerilmiştir. Anılan rapora istinaden sevk edildiği takdir komisyonunca davacı adına dava konusu cezalı tarhiyatlar gerçekleştirilmiştir.
Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’ndaki tespitler şu şekildedir:
i. Şirket, 25/07/2013-01/07/2016 tarihleri arasında Kocamustafapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü, 01/07/2016-02/11/2020 tarihleri arasında Fatih Vergi Dairesi Müdürlüğü, 02/11/2020 tarihinden itibaren de Hocapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi olup faaliyet konusu, belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda telekomünikasyon teçhizatının perakende ticaretidir.
ii. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Haliç Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının muhtelif tarih ve sayılı iş emirleri ile mükellefin 2015 ila 2018 yılları hesap ve işlemlerinin sahte belge düzenleme, kullanma ve diğer yönlerden incelenmesi istenmiştir.
iii. Mükellefe … tarih ve … sayılı imzaya davet yazısı gönderilmiştir. Ancak mükellefin kanuni temsilcisi vergi inceleme tutağını imzalamaya gelmemiştir.
iv. Kocamustafapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından tanzim edilen 25/04/2016 tarihli yoklama fişinde, mükellefin söz konusu adreste bulunmadığı, yaklaşık on sekiz ay önce adresten ayrıldığı, adreste … Mobile İletişim ve Dış Ticaret Limited Şirketinin faaliyet gösterdiği tespitlerine yer verilmiştir.
v. Aynı vergi dairesi müdürlüğü tarafından düzenlenen 29/04/2016 tarihli yoklama fişinde ise iş yerinin ofis olarak kullanıldığı, iş yerinde emtia bulunmadığı, demirbaş olarak bir adet ofis takımının bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir.
vi. Şirket, 02/08/2013 tarihinde Gürcistan uyruklu … tarafından kurulmuştur. Daha sonra bu şahıs hissesinin tamamını …’a devretmiştir. … da hissesinin tamamını 12/11/2014 tarihinde …’e devretmiştir. … , … Elektronik Otomotiv Tekstil İnşaat Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketinde, … ise … İletişim ve Dış Ticaret Limited Şirketinde asgari ücretli olarak çalışmıştır. Mükellef tarafından, … İletişim ve Dış Ticaret Limited Şirketinin tek ortağı ve müdürü olan …’e … tarih ve .. yevmiye numaralı vekaletname ile Türkiye sınırları içerisinde bulunan bilumum bankalardan hesap açma, para çekme ve sair yetkiler verilmiştir.
vii. … isimli şahıs, mükellef kurum ile birlikte … Mobile İletişim İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, … Danışmanlık ve İletişim Prodüksiyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … İletişim Danışmanlık ve Dış Ticaret Limited Şirketi ve … İletişim Medikal Sağlık ve Temizlik Ürünleri İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketini doğrudan ya da dolaylı olarak idare etmektedir.
viii. Mükellefin inceleme dönemlerine ilişkin toplam cirosu 1.275.606.427,00 TL olup bu denli yüksek ciroyu gerçekleştirebilecek ticari organizasyona sahip olmadığı anlaşılmaktadır.
ix. Mükellefin tüm faaliyet dönemine ilişkin olarak ödediği vergi tutarı 140.610,21 TL’dir. Bu faaliyet döneminde elde edildiği beyan edilen ciro ile ödenen vergi tutarı kıyaslandığında çok cüz’i miktarda vergi ödendiği ortaya çıkmaktadır.
x. Mükellefin yaptığı ticaretin önemli bir kısmının bağlantılı olduğu firmalarla birbirlerine fatura düzenlemek suretiyle gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
xi. Mükellef tarafından … İletişim Danışmanlık ve Dış Ticaret Limited Şirketine düzenlenen çekler, önce … Mobile İletişim İç ve Dış Ticaret Limited Şirketine daha sonra da … İnşaat ve Dış Ticaret Anonim Şirketine ciro edilmiştir. Bu firmalar aynı şahıs tarafından idare edildiğinden, satışlar gerçek bir ticari faaliyete dayanmamaktadır.
xii. Mükellefin inceleme dönemlerinde ithal ettiği ürünleri temin eden … isimli firma, Türk vatandaşı olan ve daha önce kaçakçılık suçlarından yakalama kaydı bulunan … ailesine aittir.
xiii. Mükellefin yurt dışından getirdiğini beyan ettiği cep telefonlarının büyük kısmının Türkiye’ye girişinin yapılmadan gümrükte başka firmalara devredildiği, bu firmaların hemen hemen hepsi hakkında vergi tekniği raporları düzenlendiği, bir kısmı bakımından sahtecilik yönünden yapılan incelemelerin devam ettiği ve firmaların özel esaslara tabi olduğu, mükellef kurumun gümrükte emtiayı devrettiği mükelleflerin ortak özelliğinin, tamamının aerosol faaliyeti ile iştigal etmesi olduğu, söz konusu aerosol faaliyetinin tamamen sahte olduğu, bu faaliyet nedeniyle elde edilen özel tüketim vergisi iadesinin, herhangi bir incelemeye girmeden yurt dışından getirilen cep telefonu, televizyon gibi kolay nakde çevrilebilir nitelikteki elektronik eşyaların Türkiye’ye getirilmesinde ortaya çıkan vergilerden haksız yere mahsup edildiği, daha sonrasında ise söz konusu emtianın organizasyonun diğer bir firmasına devredildiği, ithalat işlemine aracılık eden gümrük müşavirlik firmaları, ithalatın yapıldığı ülke ve firmalar hakkında bir çok olumsuz tespitlerin bulunduğu hususlarına yer verilmiştir.
İnceleme elemanınca yukarıdaki tespitlerden hareketle mükellefin gerçek anlamda ticari faaliyetinin bulunmadığı, paravan olarak kullanıldığı, komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yapmak amacıyla faaliyet gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporundaki tespitlerden, düzenlediği faturaların gerçek emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan, komisyon geliri elde etmek amacıyla düzenlenen faturalar olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, düzenlenen fatura tutarının %2’sinin komisyon kazancı olarak kabulü suretiyle matrah takdir edilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılacak ceza tutarının, tekerrüre esas alınan ve kesinleşen ceza tutarını aşamayacağı belirtildiğinden, dava konusu vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan miktarının 1.898,78 TL’ye isabet eden kısmında hukuka aykırılık, aşan kısmında ise hukuka uygunluk görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle, üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan miktarının 1.898,78 TL’ye isabet eden kısımları yönünden davayı reddetmiş; vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan miktarının 1.898,78 TL’yi aşan kısımlarını kaldırmıştır.
Tarafların istinaf istemlerini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı:
İhtilaflı dönemlerde davacıya satılan cep telefonlarının gerçekten ithal edildiği, ithalat aşamasında kırmızı hattan geçirilerek kontrollerinin yapıldığı, cep telefonlarını ithal eden firmalardan bazıları hakkında TRT bandrol bedelleri nedeniyle tesis edilen işlemlerin iptali istemleriyle idare ve vergi mahkemelerinde davalar açıldığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile yapılan yazışmalarda davacının alım ve satım konusu yaptığı cep telefonlarının IMEI kayıtlarının olduğu ve telefonların model ve markalarının kuruma bildirildiği, vergilerinin ödendiği ve telefonların iletişime açıldığı hususları dikkate alındığında, davacının yasal kayıtlarına intikal ettirdiği cep telefonlarının alım ve satımına ilişkin faturaların gerçek teslime dayandığı anlaşıldığından, söz konusu cep telefonlarının satışına ilişkin olarak düzenlenen faturaların komisyon karşılığında düzenlendiğinden bahisle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Öte yandan, davacının yurt dışından getirdiği cep telefonlarının bir kısmını, Türkiye’ye girişi yapılmadan gümrükte devrettiği mükelleflerden … İletişim Danışmanlık ve Dış Ticaret Limited Şirketi, … Mobile İletişim İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi ve … Bilgi Teknolojileri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına aynı nedenlerle yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davalarda davanın reddine dair vergi mahkemesi kararları, … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı; … tarih ve E:…, K:… sayılı;… tarih ve E:…, K:… sayılı; … tarih ve E: …, K:… sayılı kararları ile kaldırılarak davaların kabulüne karar verilmiştir.
Diğer taraftan, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda bahsi geçen … adına, … Mobile İletişim İç ve Dış Ticaret Limited Şirketinin sahte fatura kullanma ve düzenleme fiiline iştirak ettiğinden dolayı kesilen vergi ziyaı cezalarına karşı açılan davayı kabul eden vergi mahkemesi kararına yöneltilen istinaf istemi … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararıyla reddedildiğinden, vergi tekniği raporunda bu yönden getirilen eleştiri dayanaksız kalmıştır.
Vergi Dava Dairesi bu gerekçeyle istinaf istemlerini kabul ederek Vergi Mahkemesi kararını kaldırmış ve davanın kabulüne karar vermiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 16/05/2023 tarih ve E:2023/331, K:2023/2668 sayılı kararı:
Dava konusu cezalı tarhiyatların matrahı yönünden bağlı olduğu, davacı adına vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2017 yılına ilişkin kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair vergi mahkemesi kararına taraflarca yöneltilen istinaf istemlerinin kabulü ile vergi mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra davanın kabulü yolunda verilen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı, Danıştay Dördüncü Dairesinin 16/05/2023 tarih ve E:2023/335, K:2023/2666 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bu durumda, anılan bozma kararı uyarınca verilecek kararın sonucu dava konusu cezalı tarhiyatları da etkileyeceğinden, temyize konu kararın, bu husus gözetilerek yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmektedir.
Bölge İdare Mahkemesince, bozma kararı üzerine verilecek kararda, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan kısımları yönünden ayrıca değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi Dava Dairesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Israr kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Davacı adına aynı nedene istinaden vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2017 yılına ilişkin kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararı, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 13/11/2024 tarih ve E:2024/270, K:2024/1044 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bu durumda, anılan bozma kararı uyarınca verilecek kararın sonucu dava konusu cezalı tarhiyatları da etkileyeceğinden, temyize konu ısrar kararının, bu husus gözetilerek ve vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan kısımları yönünden ayrıca değerlendirme yapılarak yeniden karar verilmek üzere bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacı adına aynı nedene istinaden vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2017 yılına ilişkin kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararı, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 13/11/2024 tarih ve E:2024/270, K:2024/1044 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bu durumda, anılan bozma kararı uyarınca verilecek kararın sonucu dava konusu cezalı tarhiyatları da etkileyeceğinden, temyize konu ısrar kararının, bu husus gözetilerek yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmektedir.
Öte yandan, bozma üzerine verilecek kararda, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan kısımları yönünden de ayrıca değerlendirme yapılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin… tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
13/11/2024 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
X – KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.