Danıştay Kararı

Geçmiş Yıl Zararlarının İndirimine Dair Ödeme Emri Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

Vergi Dava Daireleri Kurulu – 2022/732 – 2023/1333 – 22.11.2023


🔎 Karar Özeti

Danıştay, davacı şirketin geçmiş yıllara ait zararlarını 2014 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde düzeltme yoluyla indirim konusu yapma talebinin hukuki dayanağının bulunduğunu belirterek, ödemeye ilişkin emrin iptaline karar vermiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2022/732 Karar No : 2023/1333 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü) VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen ve 18/02/2016 tarihinde tebliğ edilen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin, kurumlar vergisine ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Zarar mahsubu” başlıklı 9. maddesinde, kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararların indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır. Davacı tarafından 2014 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi süresinde verilmiştir. Anılan beyannamede geçmiş yıllara ait zararların beyan edilmesi unutulduğundan bahisle 03/11/2015 tarihinde düzeltme beyannamesi verilmiştir. Düzeltme beyannamesinde geçmiş yıllara ait zararlara ayrıca yer verilmiştir. Davalı idarece geçmiş yıl zararlarının 2010 ila 2013 yıllarına ilişkin beyannamelerde ayrı ayrı gösterilmediği bu nedenle 2014 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde düzeltme yoluyla indirimin söz konusu olamayacağı davacıya bildirilmiştir. Bunun üzerine beyan edilen matrah üzerinden kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emri düzenlenmiştir. Geçmiş yıl zararlarının indirim konusu yapılabilmesi, her yıla ilişkin tutarın kurumlar vergisi beyannamesinde ayrı ayrı gösterilmesi ve beş yıldan fazla nakledilmemesi olmak üzere iki şarta bağlanmıştır. Her ne kadar davacı zararını önceki yıllara ait beyannamelerinde göstermemiş ise de söz konusu zararın varlığı ve tutarı konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Diğer taraftan, zarar mahsubunun şekli bir şarta bağlı olarak kabul edilmemesi gerçek gelirinin vergilendirilmesi ilkesine uygun düşmeyecektir. Bu nedenle davacı 2009 ila 2011 yıllarına ilişkin zararını 2014 yılına ilişkin kurumlar vergisinden indirim konusu yapılabileceğinden, düzeltme beyannamesiyle indirim konusu edilen geçmiş yıl zararları kabul edilmemek suretiyle, beyan edilen matrah üzerinden kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuki isabet görülmemiştir. Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ödeme emrini iptal etmiştir. Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 06/04/2021 tarih ve E:2016/17399, K:2021/2055 sayılı kararı: Ödeme emri içeriği vergi borcu davacı tarafından verilen beyanname üzerine tahakkuk eden amme alacaklarından kaynaklanmaktadır. Düzeltme beyannamesinin kabul edilmemesine ilişkin davalı idarenin işlemlerine karşı davacı tarafından süresinde dava açılması gerekirken bu yönde bir dava açılmadığı görülmüştür. Bu durumda, dava konusu ödeme emri içeriği amme alacağı usulüne uygun olarak kesinleşmiş olup, ödeme emrine karşı açılan davalarda, ödeme emri içeriği vergilere karşı vergilendirme aşamasında süresinde açılmış davalarda ileri sürülebilecek türdeki iddiaların incelenemeyeceği hususu da göz önünde bulundurulduğunda, beyanname üzerine tahakkuk eden ancak ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Daire bu gerekçeyle temyize konu kararı bozmuş, davacının karar düzeltme istemini reddetmiştir. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı: Vergi Mahkemesi, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde, geçmiş yıl zararlarının indirim konusu yapılabilmesi için kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin geçmiş yıl zarar tutarlarının ayrı ayrı gösterilmesinin gerektiği, davacı tarafından 2010 ila 2013 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde geçmiş yıl zararlarının ayrı ayrı gösterilmediği dolayısıyla geçmiş yıl zararlarının indirim konusu edilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu ödeme emrinin hukuka uygun olduğu belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Davacı tarafından, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin, kurumlar vergisine ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açılmasına rağmen Mahkemece ödeme emrinin kurumlar vergisi yönünden sınırlama yapılmaksızın iptaline karar verildiği görüldüğünden öncelikle ısrar kararının ilgili kısımlarının bu yönden düzeltilmesi gerektiği düşülmektedir. Ayrıca ısrar kararına yöneltilen temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, ilgili kısımları düzeltilen ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, temyiz istemin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : İLGİLİ MEVZUAT : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) işaretli bendinde, iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. Anılan Kanun’un 3. maddesinin (2) numaralı fıkrasında dava dilekçelerinde, tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya ünvanları ve adresleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı deliller, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi; vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar, davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamelerin tarih ve numarası ve varsa mükellef hesap numarasının gösterileceği düzenlenmiştir. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda, Danıştayın; kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME : İdari yargılama hukukunda yargılamaya hakim olan ilkelerden biri de “taleple bağlılık ilkesi”dir. Anılan ilke uyarınca idari yargı mercilerinde açılan davalarda mahkemelerce, davacının iptalini istediği idari işlemle (veya idari işlemin iptalini istediği kısım ile) sınırlı inceleme yapabileceği, istemi genişletecek, daraltacak biçimde veya dava konusu edilmeyen bir işlemin hukuka uygunluğu incelenerek karar verilemeyeceği açıktır. Davacı tarafından, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin damga vergisine ilişkin kısmının işbu davada iptali istenilmemiş, ödeme emrinin anılan kısmı dava konusu edilmemiştir. Buna rağmen Vergi Mahkemesi, anılan ödeme emri içeriği damga vergisi yönünden hüküm ifade edecek şekilde ödeme emrinin tamamının iptali yolunda karar vermiştir. Vergi Mahkemesince, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri içeriği damga vergisini de kapsayacak şekilde ödeme emrinin tamamının iptaline karar verilmesi, taleple bağlılık ilkesine aykırı düştüğünden, ısrar kararın anılan kısımlarında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu husus düzeltilmesi mümkün yanlışlık olarak görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) işaretli bendi ve usul ekonomisi ilkesi uyarınca, ısrar kararının muhtelif kısımlarında yer alan “… tarih ve … ödeme emrinin”, “dava konusu ödeme emrinde” ve “dava konusu ödeme emrinin iptaline” ifadelerinin sırasıyla “… tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin, kurumlar vergisine ilişkin kısmının”, “… tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin, kurumlar vergisine ilişkin kısmında” ve “… tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin, kurumlar vergisine ilişkin kısmının iptaline” olarak düzeltilmesi gerekmektedir. Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ve ilgili kısımları düzeltilen ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE, 2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. X – KARŞI OY: Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara bu yönden katılmıyoruz. XX – KARŞI OY: Davacı tarafından 2014 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi süresinde verilmiştir. Anılan beyannamede geçmiş yıllara ait zararların beyan edilmesi unutulduğundan bahisle 03/11/2015 tarihinde düzeltme beyannamesi verilmiştir. Düzeltme beyannamesinde geçmiş yıllara ait zararlara ayrıca yer verilmiştir. Davalı idarece anılan düzeltme beyannamesi kabul edilmek ve ilk verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiler düzeltilmek suretiyle tahakkuk fişi düzenlenmiştir. Düzeltme beyannamesi üzerine tanzim edilen tahakkuk fişinde tahakkuk eden kurumlar vergisi bulunmadığından ve tahakkuk etmeyen bir verginin de ödeme emri ile tahsil edilmesine yasal olanak bulunmadığından … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin, kurumlar vergisine ilişkin kısmına davacı tarafından yöneltilen iddiaların, 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinde yer alan “böyle bir borcun bulunmadığı” iddiası kapsamında olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle anılan ödeme emrinin dava konusu edilen kısmının iptali yolunda verilen ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediğinden, davalının temyiz isteminin bu gerekçeyle reddi gerektiği oyu ile ısrar kararının onanmasına ilişkin Kurul kararına katılmıyoruz.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir