OHAL Sürecinde Göreve İade Talebi Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

5. Daire – 2021/10839 – 2022/6470 – 10.10.2022


🔎 Karar Özeti

Danıştay, OHAL sürecinde kamu görevinde çıkarılan bir kişinin göreve iade talebinin reddine ilişkin mahkeme kararını hukuka uygun bulmuş ve temyiz başvurusunu reddetmiştir. Davanın gerekçeleri arasında masumiyet karinesi, hukuka aykırılık iddiaları ile ByLock kullanımının oluşturduğu bağ yer almaktadır.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2021/10839 Karar No : 2022/6470 Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA Vekili : I. Hukuk Müşaviri Yrd. … İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Mahkumiyetine ilişkin ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, savunma hakkı tanınmadan ve soruşturma yürütülmeden tesis edilen dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu, “iltisak” ve “irtibat” kavramlarının belirsiz ve soyut kavramlar olduğu, ByLock kullanmadığı, ByLock delilinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu, kanunsuz suç ve ceza olmaz, kanunların geçmişe yürümezliği, kanun önünde eşitlik, ölçülülük ve orantılılık ilkelerinin, masumiyet karinesinin, adil yargılanma hakkının, ifade özgürlüğünün, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir. Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek ve dava dosyası tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeyerek gereği görüşüldü: Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır. Öte yandan; her ne kadar İdare Mahkemesi kararında, davacının “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararı ile hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun henüz karara bağlanmadığı belirtilmiş ise de, UYAP kayıtlarının incelenmesinden; anılan mahkeme kararının … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararı ile sanık hakkında Dairelerinde görülen “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçuna ilişkin dava ile … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sırasında görülmeye devam eden ve içerisinde Dairelerinde bulunan dosyadan farklı deliller de bulunan “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçuna konu davaların aynı derecede yargılama yapan mahkemede birlikte görülmesinde hukuki zorunluluk bulunduğu gerekçesi ile bozulduğu, bozma sonrası yargılamanın … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında devam ettiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16/02/2018 havale tarihli ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına göre, sanığın … ID numarasını kullandığı ve eklerindeki mesajlaşma uygulaması bilgilerine göre … isimli, … id numaralı kullanıcılar tarafından uygulamaya eklenildiği, kendisinin … isimli, … ID numaralı kullanıcıyı listesine eklediği, … ID numaralı kullanıcıyı aradığı, sanığın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından temin edilen ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı içeriğine göre kullanıcı adı olarak ”…” şifre olarak ”…” olarak belirledikten sonra oluşturduğu hesap üzerineden … ID (kullanıcı) numarası ile sisteme dahil olduğu,…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır. … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/10/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir