Günümüzde internet, bilgiye ulaşmanın en hızlı yollarından biri haline gelmiştir. Ancak bu durum, bireylerin geçmişte yaşadıkları olayların sürekli olarak erişilebilir olması anlamına da gelmektedir. İnternette unutulma hakkı, kişilerin geçmişteki olaylar nedeniyle yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla ortaya çıkmış bir kavramdır. Bu hak, bireylerin kişisel verileri üzerinde kontrol sahibi olmalarını ve dijital ortamda istenmeyen bilgilerin silinmesini talep etme imkanı tanır. Ancak unutulma hakkının uygulanabilirliği, belirli şartlara ve yargısal içtihatlara bağlıdır. Bu içerikte, unutulma hakkının ne olduğu, kullanılma şartları ve yargıtay kararları ışığında nasıl uygulandığına dair detaylı bir inceleme yapacağız.

Unutulma Hakkı ve Temel İlkeleri

Unutulma hakkı, kişinin dijital ortamda yer alan ve kendisi hakkında olumsuz etki yaratan içeriklerin kaldırılmasını talep edebilme hakkıdır. Bu hak; kişisel verilerin korunması, özel hayatın gizliliği ve bireyin şeref ve itibarının korunması gibi temel haklarla yakından ilişkilidir. Örneğin, bir bireyin yıllar önce yaşadığı bir trafik kazasıyla ilgili haberin, zamanla haber değerini yitirmesi ve kişinin bu haberden rahatsızlık duyması durumunda, unutulma hakkı devreye girer. Ancak, her içerik için bu hakkın kullanılması mümkün değildir. Yargıtay kararlarına göre; haberin güncelliğini yitirmesi, kamu yararı taşımaması ve kişisel verilerin korunması gibi şartlar göz önünde bulundurularak değerlendirme yapılır.

Unutulma Hakkının Kullanılma Şartları

Unutulma hakkının kullanılabilmesi için belirli şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar arasında; içeriğin güncelliğini yitirmiş olması, kamu yararı bulunmaması, tarihsel veri niteliği taşımaması ve bilimsel bilgi sunmaması yer alır. Ayrıca, içeriğin yayında kaldığı süre ve habere konu kişinin kamuoyunda tanınmış bir kişi olup olmadığı da dikkate alınır. Örneğin, bir siyasetçinin geçmişte yapmış olduğu bir konuşma, kamuoyu ilgisi ve siyasetçilerin eleştiriye daha açık olması nedeniyle unutulma hakkı kapsamında değerlendirilmeyebilir. Diğer yandan, bir bireyin geçmişteki bir suçlamadan beraat etmesi sonrası, bu beraat kararının kesinleşmesiyle birlikte, kişinin adının bu suçlamayla anılmasına devam edilmesi, unutulma hakkının kullanılması için geçerli bir neden olabilir.

Erişimin Engellenmesi ve Yargıtay Kararları

Unutulma hakkı kapsamında içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesine karar verilmesi süreci, Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından yürütülür. Bu süreçte, Yargıtay’ın ilgili içtihatları önemli bir yol gösterici olmaktadır. Örneğin, Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin bir kararında, beraat kararı alınmasına rağmen internet ortamında kişinin adının olumsuz bir şekilde anılmaya devam etmesinin, kişilik haklarını ihlal ettiği ve bu nedenle içeriğe erişimin engellenmesi gerektiğine hükmetmiştir. Bu ve benzeri kararlar, unutulma hakkının uygulanmasında önemli emsal teşkil etmektedir. Ancak her başvurunun kendi özgün koşulları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Sonuç: İnternette unutulma hakkı, dijital çağda bireylerin özel hayatlarının korunması ve geçmişteki olumsuz olayların gölgesinden kurtulabilmesi için önemli bir mekanizma sunmaktadır. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Yargıtay kararları, unutulma hakkının uygulanması konusunda önemli bir rehber niteliğinde olup, her somut olayın kendi özgünlüğü içinde değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Böylece, bireylerin dijital ortamda kontrolü daha fazla elinde tutabilmesi ve geçmişin olumsuz etkilerinden arınarak geleceğe bakabilmesi mümkün hale gelmektedir.

Paylaş: