📜 Danıştay Karar Künyesi
8. Daire – 2018/725 – 2018/1605 – 21.03.2018
🔎 Karar Özeti
Dava, yoğun bakım ve çocuk acil yan dal sınavına katılan davacının sınav sonucunun hatalı sorular nedeniyle yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkindir. Danıştay, süresinde dava açılmadığı gerekçesiyle idare mahkemesinin kararını onamıştır.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/725
Karar No : 2018/1605
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … gün ve E:.., K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/B maddesi uyarınca işin gereği görüşüldü:
Dava, 22/08/2015 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na yaptırılan yoğun bakım, çocuk yoğun bakım ve çocuk acil yan dal sınavına katılan davacının, 42 adet sorunun hatalı veya birden fazla sonucunun olduğu gerekçesiyle, hatalı soruların değerlendirme dışı bırakılarak sınav sonucunun yeniden değerlendirilmesi istemiyle 28/09/2015 tarihinde yapmış olduğu başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince sınav sonucunun 17/09/2015 tarihinde açıklandığı, dilekçesinden bu tarihte sonucu öğrendiği anlaşılan davacı tarafından, öğrenme tarihinden itibaren 10 günlük dava açma süresi içinde en geç 28/09/2015 günü mesai bitimine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 22/12/2015 tarihinde mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile açılan bu davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu ifade edilmiş; “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” başlıklı 40. maddesinin 2. fıkrasında ise, Devletin, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde idare mahkemelerinde 60 gün olduğu ve bu sürenin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı kurala bağlanmıştır.
6552 sayılı Kanun’un 96. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na 20/B maddesi eklenmiş olup, anılan maddede ise, “Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin yargılama usulünde:
a) Dava açma süresi on gündür.” hükmüne yer verilmiştir.
İdari işlemlere karşı başvuru yollarının ayrıntılı düzenlemelerde yer alması, başvuru süresinin kısa olması veya olağan başvuru yollarına istisna getirilebilmesi nedeniyle işlemlere karşı hangi mercilere ve ne kadar sürede başvurulabileceğinin idarelerce işlemde belirtilmesi hukuk güvenliği ilkesinin gereğidir. Yukarıda belirtilen Anayasa hükmü ile de bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
İdarenin Anayasadan kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmesi esas olmakla birlikte belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmemesi, idari işlemlere karşı açılan davalarda dava açma süresinin işletilmeyip, ihmal edilmesi sonucunu da doğurmamalıdır. Anayasa’nın 125. maddesinde idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağının belirtilmesi karşısında, usulüne uygun tebliğ olunan veya bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilen idari işlemler üzerine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde açıkça belirtilen ve ilgililerce de bilindiğinin kabulü gereken genel dava açma sürelerinin işletilmesi zorunludur.
Bununla birlikte, idari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarda, genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idareler tarafından Anayasanın 40. maddesine uygun olarak bu işlemlerin tabi olduğu dava açma süreleri
gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığından, ilgili işlemlerin tebliği tarihinden itibaren özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın internet sayfasında yayınlanan “Sınav Uygulama Duyurusu”‘na göre adayların; sınav sonuçlarına ilişkin itirazlarını, sınav bilgilerinin ınternet de yayımlanmasından itibaren en geç 10 gün içerisinde Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü (SHGM)’ye yapabilecekleri ve itirazların SHGM tarafından Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü (ÖDSGM) ye bildirileceği Sınav soruları, uygulaması ve sonuçlarına ilişkin itirazlar 10 gün içerisinde ÖDSGM tarafından incelenip sonuçlandırılarak SHGM’ye bildirileceği tüm itiraz sonuçlarını adaylara SHGM bildirileceği duyurulmuş, sözü edilen duyuruda Anayasanın anılan 40. maddesinin 2. fıkrası uyarınca dava açma süresi belirtilmemiştir.
Davaya konu yan dal uzmanlık sınavı 22/08/2015 tarihinde gerçekleştirilmiş, sınav sonuçları 17/09/2015 tarihinde internet üzerinden yayımlanmıştır. Bakanlıkça yayınlanan “Sınav Uygulama Duyurusu”na göre adayların sınav sonuçlarına ilişkin itirazlarını, sınav bilgilerinin ınternet de yayımlanmasından itibaren en geç 10 (on) gün içerisinde SHGM’ye yapabilecekleri; sınav soruları, uygulaması ve sonuçlara ilişkin itirazların da 10 (on) gün içerisinde incelenip sonuçlandırılacağı duyurulmuş; bu durumda davacının sınav sonucunun yayımlandığı tarih olan olan 17/09/2015 tarihinden itibaren 10 gün içerisinde itiraz etmiş olması; idarenin ise 10 (on) gün içerisinde itirazları inceleyip sonuçlandırması üzerine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun’da öngörülen 60 günlük süre içinde, davanın açılması gerektiği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden davacının sınav sonucunun açıklandığı tarih olan 17/09/2015 tarihinden itibaren 10 günlük itiraz süresi içinde 27/9/2015 (pazar gününe gelmesi nedeniyle) 28/09/2015 tarihinde kayıtlara giren dilekçe ile itiraz başvurusunu yaptığı Bakanlıkça yayınlanan “Sınav Uygulama Duyurusu”na göre itirazın 10 (gün) içinde sonuçlandırılması gerektiğinden bu sürede sonuçlandırılamayan başvuru nedeniyle 08/10/2015 tarihinde zımnı ret durumunun oluştuğu itiraz ile duran dava açma süresinin ise bu tarihten itibaren tekrar başlayacağı açıktır.
Bu durumda 10 günlük zımni ret süresinin dolduğu 08/10/2015 tarihinden itibaren 60 gün içinde 07/12/2015 tarihine kadar davanın açılması gerekirken bu süre geçtikten sonra 22/12/2015 tarihinde açılan davanın süre yönünden hukuka uygun olmadığı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı Yasanın 20/B maddesi uyarınca kesin olarak 21/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.