HMK Madde 265: Tanığa Ödenecek Ücret ve Giderlerin Detayları
Hukuk Muhakameleri Kanunu (HMK) içerisinde yer alan Madde 265, mahkeme tarafından çağrılan tanıklara ödenmesi gereken ücret ve giderleri düzenler. Bu madde, tanıkların haklarını korumak ve adaletin sağlanmasında önemli bir role sahip olan tanıklığın mali yükünü hafifletmek amacıyla kapsamlı bir düzenleme sunar. Anayasamızda angarya yasağı bulunmakta ve bu kapsamda, bir kişinin işinden ve yerinden alınmasının yol açtığı maddi ve manevi kayıpların tazmin edilmesi esastır. Bu yazıda, HMK Madde 265’in tanıklara sağladığı haklar, ücret tarifesi ve ödeme koşulları gibi konuları ele alacağız. Ayrıca, madde gerekçesinin de altını çizerek, bu düzenlemenin hukuki sisteme katkılarını inceleyeceğiz.
Tanığın Hakları ve Ücret Tarifesi
HMK Madde 265, tanıklara ödenen ücretlerin belirlenmesinde Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yıllık bir tarifenin esas alınmasını öngörür. Bu ücret, tanığın mahkemeye katılımı nedeniyle kaybettiği zamanı dikkate alarak hesaplanır. Örneğin, bir kişi işinden gücünden ayrılarak başka bir şehirdeki mahkemeye tanık olarak çağrılırsa, bu kişiye kaybettiği zaman için bir ücret ödenir. Ücretin yanı sıra, eğer tanık seyahat etmek zorunda kalmışsa, yol giderleri ile konaklama ve beslenme giderleri de karşılanır. Bu düzenleme, tanıklığın maddi bir yük oluşturmasını önlemeyi ve daha fazla kişinin adalet sürecine katılımını teşvik etmeyi amaçlar.
Vergi, Resim ve Harçtan Muafiyet
Madde 265’in ikinci fıkrasında belirtildiği üzere, tanıklara ödenen ücret ve giderler hiçbir vergi, resim ve harca tabi değildir. Bu, tanıkların aldıkları ücretin tamamını koruyabilmelerini sağlar ve mali yüklerini daha da hafifletir. Pratik bir örnekle açıklamak gerekirse, bir tanık mahkeme tarafından çağrıldığında ve bu görevi yerine getirdiğinde, aldığı ücret üzerinden herhangi bir gelir vergisi kesintisi yapılmaz. Bu durum, tanıklığın maliyetini azaltırken, aynı zamanda tanıkları adalet sürecine daha aktif bir şekilde katılmaya teşvik eder.
Madde Gerekçesi ve Önemi
HMK Madde 265’in gerekçesi, bu düzenlemenin anayasal bir zorunluluk olduğunu ve tanıkların mağduriyetini önlemeyi amaçladığını vurgular. Angarya yasağı çerçevesinde, kişinin işinden ve yerinden alınması sonucunda karşılaştığı maddi ve manevi zararların tazmin edilmesi gerektiği belirtilir. Bu düzenleme, tanıklara yönelik adil bir tazminat sistemi sunarak, adaletin sağlanmasında kritik bir rol oynayan tanıkların korunmasını sağlar. Örneğin, bir işçi günlük işini bırakıp tanık olarak mahkemeye katıldığında, bu düzenleme sayesinde işçinin kaybettiği zaman ve yaptığı masraflar karşılanır. Bu, hem tanıkların haklarını korur hem de adaletin etkin bir şekilde işlemesine katkıda bulunur.
Sonuç: HMK Madde 265, tanıklara ödenen ücret ve giderlerle ilgili önemli düzenlemeler içerir. Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen tarife üzerinden tanıklara ücret ödenmesi, ayrıca seyahat, konaklama ve beslenme giderlerinin karşılanması, tanıklığın mali yükünü azaltır ve daha adil bir yargılama sürecinin önünü açar. Ücret ve giderlerin vergi, resim ve harçtan muaf tutulması, tanıkların aldıkları ödemelerin tamamını korumalarını sağlar. Bu düzenlemeler, adaletin sağlanmasında kritik bir rol oynayan tanıkları koruyarak, hukuki süreçlerin daha etkin ve adil bir şekilde yürütülmesine katkı sağlar.