📜 Danıştay Karar Künyesi
5. Daire – 2021/11754 – 2023/10121 – 22.06.2023
🔎 Karar Özeti
Danıştay, kamu görevinden çıkarılan davacının göreve iade talebinin ve parasal haklarının geri ödenmesi isteminin reddine dair bölge idare mahkemesi kararını onadı. Temyiz edilen kararın yasal ve usule uygun olduğunu belirten Danıştay, davacının FETÖ ile bağlantısına dair delil değerlendirmelerinde eksiklik olduğuna da vurgu yaptı.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/11754
Karar No : 2023/10121
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):…
Vekili : Av….
Karşı Taraf (Davalı) :… Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av….
İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile kamu görevinden çıkarılması nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların işlem tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduatı faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Temyize konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde beraat kararı verildiği, Bank Asya hesap hareketlerinin olağan olduğu, sendika üyelik formundaki imzanın kendisine ait olmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :…
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2023 tarihinde oyçokluğuya kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY :
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin… tarih ve … sayılı işlemin iptali ile kamu görevinden çıkarılması nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların işlem tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduatı faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde ”…Davacının, FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir Bank Asya isimli banka için ülke genelinde eylemler yapıldığı tarihte Bank Asya’ya para yatırdığı, bu kapsamda davacının ilk kez FETÖ/PDY terör örgütü liderinin talimatından sonraki dönemde olacak şekilde 11/02/2015 tarihinde hesap açtırdığı ve bu hesaba aynı gün 1.350,00 TL para yatırarak 31 günlük katılım hesabı açtığı… …Davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı olan Aktif Eğitimciler Sendikasına 35 ay süreyle üye olduğu…” hususlarına yer verilerek hüküm kurulmuş ise de, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin…tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; ”…Bank Asya’dan gönderilen hesap dökümlerinin incelenmesinde, sanığın 11.02.2015 tarihinde katılım hesabı açarak 1.350,00 TL yatırdığı, devamında para yatırma ve çekme işlemleri ile katılım hesabı temdit işlemlerinin olduğu, 22.07.2016 tarihine kadar katılım hesabının yenilenmesi işlemlerinin bulunduğu, bankaya kayyum atanmasından sonra, talimat dönemleri ile bağlantılı olamayacak şekilde katılım hesabı açılması ve aynı işlemlerin TMSF tarafından bankaya el konulması süresi ve sonrasında da devam ettiği görülmekle, sanığın talimat gereği bankada işlem yaptığı konusunda bir şüphe oluştuğu, önceki ve sonraki tarihli benzer işlemler göz önüne alındığında, bankanın sadece katılım hesabı açmak ve para yatırmak için kullanılması işlemlerinin oluşan şüphe nedeniyle sanık lehine olağan bankacılık işlemleri olarak değerlendirilmesi gerektiği…” tespiti dikkate alındığında, Bank Asya hesap hareketlerinin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakı yönünden aleyhine delil olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca temyiz aşamasında davacı tarafından, Aktif Eğitimciler Sendikasına üye olmadığı ve kamu görevlileri sendikalarına üyelik formunda yer alan imzanın kendisine ait olmadığının iddia edildiği ve dosyaya 23/11/2021 tarihli uzman teknik (mütalaa) raporunun sunulduğu, anılan rapor incelendiğinde, 31/12/2013 tarihli kamu görevlileri sendikalarına üyelik formunda davacı adına atılı bulunan imzaya ilişkin yapılan inceleme ve karşılaştırma sonucu, ilgili imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasen davacının el ürünü olmadığı kanaatine varılmış olduğunun belirtildiği görüldüğünden, Mahkemece bu iddiaya yönelik gerekli araştırma yapıldıktan sonra davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, belirtilen hususlarda araştırma yapıldıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, temyiz isteminin kabulü ile davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.