Logo

Kayıt Dışı Üretim ve Kurumlar Vergisi Uygulama Tutumu Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

9. Daire – 2021/4601 – 2023/4308 – 07.11.2023


🔎 Karar Özeti

Danıştay, vergi inceleme raporuna dayanan cezalı tarhiyatın hukuka uygun olmadığına ve mükellefin kayıt dışı üretimle ilgili matrah farklarının indirimli kurumlar vergisi oranına tabi olamayacağına hükmetti.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y DOKUZUNCU DAİRE Esas No : 2021/4601 Karar No : 2023/4308 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-… (… Vergi Dairesi Müdürlüğü) VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mermer San. ve Tic. A.Ş. VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı hakkında, 10986 sayılı ruhsat sahasından kayıt dışı üretilen mermerin, blok mermer ve ebat mermer olarak satıldığı, satış hasılatının kayıt ve beyan dışı bırakıldığından bahisle kayıt dışı bırakılan kazançlara indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanmasına da olanak bulunmadığı belirtilerek belirlenen matrah farklarının dönem matrahına ilavesiyle yeniden oluşturulan kurumlar vergisi beyannamesinde 5.218.064.47.-TL tutarında hesaplanan kurumlar vergisinden, beyan edilen kurumlar vergisine mahsuben ödenen 1.961.904.13.TL tutarındaki geçici verginin tenzili ile 3.256.160,34.TL tutarında tarh edilmesi gereken fark kurumlar vergisi bulunduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporu ile 1.961.904.13.TL tutarındaki geçici verginin katma değer vergisi iadesi alacağından mahsuben ödenmesi talebinin kısmen yerine getirilmemesi nedeniyle mahsuben tahsili yapılmayan geçici verginin kurumlar vergisinden indiriminin mümkün olmadığından bahisle tesis edilen … tarih ve … sayılı vergi dairesi müdürlüğü yazısına istinaden 2016 yılı için tarh edilen 5.038.517,68.TL tutarındaki kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; cezalı tarhiyatın 10986 sayılı ruhsat sahasından kayıt dışı üretildiği tespit edilen blok mermerin blok mermer ve ebat mermer olarak satılması suretiyle kayıt ve beyan dışı bırakıldığı ileri sürülen hasılattan kaynaklanan kısmı yönünden, vergi inceleme raporunda veri olarak kabul edilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Denetim Hizmetleri Başkanlığının 21 sayılı raporunda mükellef adına ruhsatlı bulunan … sayılı ruhsat sahasından 2013-2017/Ağustos dönemi arasında yapılan boşaltım miktarı toplamının 10.385.015.64.m3 olduğunun belirtilmesi nedeniyle, incelemede ilgili bakanlıktan yıl bazında boşaltılan alan miktarının tespitinin mümkün olup olmadığının sorulduğu, verilen cevabı yazıda yıl bazında ölçüm yapılmaması nedeniyle boşaltılan alan miktarının tespitinin mümkün olmadığının bildirildiği, 2013-2017/Ağustos dönemi için belirlenen boşaltım miktarına ilgili raporda belirlenen %15 verimlilik oranının uygulanmasıyla boşaltılan alandan elde edilecek mermer üretim miktarının 2013-2017/Ağustos dönemi için toplam 1.557.752.34.m3 olarak hesaplandığı, bu tutar içinden 2017 yılında yapılan üretim miktarının ayrılmasında mükellefin devlet hakkına esas 2013-2017 yılları arasındaki faaliyet bilgi formlarındaki üretim miktarlarının esas alınması gerektiği, mükellefin 2017 yılı devlet hakkına esas faaliyet bilgi formunda 79.372,42 m3 üretim miktarı bildirmiş ise de bu miktarın 365 gün sayısına bölünerek elde edilen günlük üretim miktarının 01/01/2017- 04/08/2017 arası dönem gün sayısı olan 215 gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan 01/01/2017- 04/08/2017 arası üretim miktarının 2013-2016 yılları devlet hakkına esas beyan edilen üretim miktarlarına ilave edildiği, neticede 2013-2017/Ağustos dönemi için hesaplanan devlet hakkına esas toplam üretim miktarı ile 2013-2017/Ağustos dönem için belirlenen boşaltılan alandan elde edilecek mermer üretim miktarı arasındaki farkın, mükellefin 2017 yılında devlet hakkı kapsamında beyan ettiği üretim miktarının 2003-2017 yıllarında devlet hakkına esas üretim miktarına oranlanmasıyla bulunan katsayı ile çarpımı suretiyle hesaplanan 23.996.33.-m3 blok mermerin 2017 yılında kayıt dışı üretildiği, söz konusu miktardaki mermerin blok ve ebat mermer satışı şeklinde kayıtlara intikali gerektiği, mükellefin 2017 yılındaki blok mermerin satış ve üretime verilme oranları esas alınarak 13.197.98.m3’lük kısmın satılan blok mermer miktarı olacağı, kalan kısmın ebat mermer üretimine verilen mermer miktarı olacağı değerlendirmesiyle ve mükellefin 2017 yılında ürettiği ebat mermerin boyutları gözetilerek saptanan ebat mermer üretim oranları ile blok mermer ve ebat mermer ortalama satış fiyatları da dikkate alınarak hesaplanan hasılatın kayıt dışı bırakıldı ileri sürülmüş ise de, davacı şirkete ait üretim kapasitesi raporu, davacının makine ve techizat durumu, enerji tüketimi, çalışan işgücü ve süreleri, üretim teknolojisi gibi üretim unsurları incelenmeksizin, randıman incelemesiyle desteklenmeksizin ve kayıt dışı hasılata ilişkin başkaca bir somut tespite yer verilmeksizin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Denetim Hizmetleri Başkanlığının 21 sayılı raporu ve 12/09/2017 tarihli mahallinde tetkik ve değerlendirme raporunda yer verilen boşaltılan mermer sahası hacim ve verimlilik (%15’e çıkarılması suretiyle) hesabına göre yine gerçekleşen devlet hakkı bildirimlerine göre yapılan oranlama neticesi kayıt dışı satıldığı belirtilen mermerin 23.996.33.-m3’ünün 2017 yılında üretildiği varsayımıyla matrah takdiri yoluna gidilmiş olduğu,vergi inceleme raporu içeriğinde mükellef hakkında düzenlenen kapasite kullanım raporlarına göre şirketin mevcut makine parkı ile 300 günlük sürede günlük 8 saat çalışma ve 7.652.040,00 KWA elektrik enerjisi ile 79.502,00 m3 blok mermer ve 9.750.000,00 KWA elektrik enerjisi ile 597.120.00 m2 ebat mermer üretim kapasitesine sahip olduğu, öte yandan şirketin yasal kayıtlarında 95.019,83 m3 blok mermer için 5.958.574,00 KWA, 670.682,26 m2 ebat mermer için 8.134.199,00 KWA elektrik enerjisi tüketiminin olduğunun görüldüğü, kuruma özel hazırlanan kapasite kullanım raporlarında daha fazla elektrik enerjisi ile daha az üretim planlaması yapılırken yasal kayıtlara göre daha az elektrik enerjisi ile daha fazla üretim yapıldığı, davacı şirketin kapasite raporlarında belirtilenden %22 daha az elektrik enerjisi ile %17 daha fazla üretim yaptığı, bu çelişkili veriler dolayısıyla kapasite raporlarının sağlıklı bir randıman çalışması yapabilme imkanı sağlamadığı anlaşıldığından kapasite raporlarında yer alan verilerin yapılan incelemede kullanılmadığı belirtilmekle beraber mevcut beyan ve bildirimler üzerine kayıt dışı üretimin hangi kapasite unsurlarıyla ( makine, techizat, iş gücü ve enerji kullanımı suretiyle) gerçekleştirildiğine dair herhangi bir değerlendirmeye de raporda yer verilmediği görüldüğünden, eksik incelemeye dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı; cezalı tarhiyatın 311.697,23.TL tutarındaki kısmına ilişkin olarak, davalı idare tarafından geçici verginin nakit ödenen kısmı dikkate alınarak dava aşamasında düzeltme fişi ile terkin edildiği görüldüğünden, cezalı tarhiyatın konusu kalmayan bu kısmı hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı; cezalı tarhiyatın geçici verginin katma değer vergisi iadesi alacağından mahsuben ödenmesi talebinin talebinin yerine getirmemesinden kaynaklanan kısmı yönünden ise, davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı katma değer vergisi raporunun katma değer vergisi iade incelemesi nedeniyle düzenlenmediği, 2017 yılı kurumlar vergisi yönünden bulunan matrah farkı sonucunda hesaplanan katma değer vergisinin mükellef kurumun 2017/Ocak-Aralık dönemleri katma değer vergisi beyanlarına dahil edilmesi suretiyle yeniden düzenlenen katma değer vergisi beyanlarından kaynakladığı ve söz konusu raporda sadece iadesi talep edilebilir katma değer vergisinin hesaplandığı, önerilen katma değer vergisi tarhiyatlarının 2017 takvim yılı kurumlar vergisi yönünden bulunan matrah farkından kaynaklandığı görüldüğünden, her ne kadar dava konusu 2017 yılı kurumlar vergisi tarhiyatının bu kısmı katma değer vergisi iade talebinin reddi nedeniyle mahsup edilemeyen geçici vergi tutarına ilişkin olarak davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı katma değer vergisi raporu dayanak alınarak yapılmış ise de, davacının 2017 yılı katma değer vergisi beyanlarının yeniden düzenlemesi suretiyle ödenecek katma değer vergisi doğan 2017/Ocak,Şubat,Mayıs,Temmuz-Aralık dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının 2017 yılı ihraç kayıtlı teslimlerinden doğan katma değer vergisinin mahsuben iadesi talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının dayandığı hukuksal nedenlerle gerekçesi dikkate alındığında, aynı gerekçe ve nedenlerle,… tarih ve …sayılı vergi inceleme raporu içeriği tespitlere bağlı olarak davacının 2017 yılı katma değer vergisi beyanlarına eklenmesi gereken bir matrah farkından dolayısıyla beyan tablosuna göre iade edilecek katma değer vergisinin bulunmadığından bahsedilmesinin mümkün olmadığı, diğer bir ifadeyle mahsuben ödenen geçici verginin beyanlarda yer alması gerektiği sonucuna varıldığından, cezalı tarhiyatın bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, cezalı tarhiyatın düzeltme fişi ile terkin edilen kısmını aşan kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Yargılama aşamasında sunulan yazılı beyanlarında yer verilen hususlar ile re’sen gözetilecek sebepler uyarınca kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1.Davalının temyiz isteminin reddine, 2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, 3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/11/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir