Logo

Maden Kanunu’na Göre İdari Para Cezasında Tipiklik İlkesi Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

8. Daire – 2021/1133 – 2024/3197 – 24.05.2024


🔎 Karar Özeti

Danıştay, davacı şirketin ruhsat kapsamında denetim sırasında mali belgeleri ibraz etmemesi nedeniyle verilen idari para cezasının hukuka uygun olmadığına karar vererek, istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararını bozmuştur. Mahkeme, idari ceza uygulaması için tipiklik ilkesine uygun hareket edilmesi gerektiğine dikkat çekmiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE Esas No : 2021/1133 Karar No : 2024/3197 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Madencilik Enerji ve Ticaret A.Ş. VEKİLLERİ : Av. … – Av. … KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, İzmir ili, Bayındır ilçesi hudutları dahilinde bulunan … sicil sayılı ruhsatlı sahada yapılan denetim sonucunda 3213 sayılı Maden Kanunu hükümleri uyarınca 25.098,00.-TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yapılan denetim sırasında ve denetim sonucunda verilen sürede davacı tarafından mali belgelerin ibraz edilmediği hususunun ihtilafsız olduğu dikkate alındığında, dava konusu para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan; davacı tarafından, ruhsat sahasında projenin durdurulması nedeniyle faaliyetin olmadığı ve bu nedenle belge ve evrakların davacı şirketin başka bir adresinde bulunduğu ileri sürülmekte ise de, bu durumun denetime ve ruhsat hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesine istisna getirmediği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kararı ile ilgili sahada projenin durdurulmasına karar verilmesi sebebiyle saha ile ilgili sevk irsaliyeleri de dahil olmak üzere bütün belgelerin şirketin İstanbul’daki adresine taşındığı, denetim sonucunda verilen süre üzerine ilgili belgelerin idareye sunulduğu, söz konusu belgelerin idareye sunulmasına karşın idari para cezası verilmesinin yerinde olmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : MADDİ OLAY : İzmir ili, dahilinde davacı şirket adına IV. (c) işletme ruhsatı düzenlenmiştir. Maden sahasında 18.01.2018 tarihinde yapılan denetimler sonucunda hazırlanan denetim raporunda, sevk fişi irsaliyeleri ile mali evrakları ibraz edilmediğine ilişkin hususa yer verilmesi üzerine söz konusu denetim raporu dayanak alınarak, davacı şirkete, belirtilen mali evrakların tetkik heyetine ibraz edilmediğinden bahisle … tarih ve … sayılı işlemle 3213 sayılı Maden Kanun’un 11/3. maddesi uyarınca 25.098,00-TL idari para cezası verilmiştir. Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: 3213 sayılı Maden Kanunu’nun ”Beyan usulü” başlıklı 10uncu maddesinin 4üncü fıkrasında; ”Beyanlardaki hata ve noksanlıklar, idarenin tespiti ve sorumluların uyarılmasından itibaren iki ay içerisinde düzeltilir. Bu sürede gerekli düzeltmenin yapılmaması halinde 20.000 TL idari para cezası uygulanır ve beyanlardaki hata ve noksanlıklar düzeltilinceye kadar maden üretim faaliyetleri durdurulur’ “Faaliyetlerin denetimi” başlıklı 11inci maddesinde; “Genel Müdürlük, maden hakları ile ilgili bütün faaliyetlerin yürütülmesini ve vecibelerin yerine getirilmesini kontrol ve denetimini yapmak ve yönlendirmek için teknik ve mali konuları yerinde incelemek maksadıyla ihtisaslaşmış diğer Devlet kuruluşlarından ve üniversitelerden de yararlanarak inceleme raporu hazırlatır. Birinci fıkraya göre yapılan inceleme sonunda gerçek dışı ve/veya yanıltıcı beyanda bulundukları tespit edilenler hakkında 10uncu madde hükümleri uygulanır. (Ek fıkra: 4/2/2015-6592/7 md.)(Ek 3. fıkra: 04.02.2015 – 6592 S.K/Madde 7) Ruhsat sahibi veya vekilinin mahallinde yapılan tetkik ve incelemelere katılmaması veya ruhsat sahibince herhangi bir nedenle tetkik ve incelemelerin engellenmesi halinde 20.000 TL, bu fiilin tekrarı halinde ise iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. 21.09.2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliği’nin ”Sevk fişlerinin muhafazası” başlıklı 58inci maddesinde; ”Kullanılmış sevk fişlerinin kullanılan tarihten itibaren beş yıl süre ile muhafazası gerekir. Genel Müdürlükten alınan sevk fişlerinin inceleme ve denetimler esnasında istenilmesi halinde ruhsat sahibince ibraz edilmesi zorunludur. Aksi takdirde, Kanunun 10uncu maddesinin 4üncü fıkrası kapsamında işlem tesis edilir.” hükmüne; “İnceleme ve denetim” başlıklı 76ıncı maddesinin 4üncü fıkrasında ise; “İnceleme ve denetimlerde ruhsat sahibi Genel Müdürlüğe verdiği teknik ve mali belgelerin hazırlanmasına esas olan bütün belgelerin asıllarını, yapılmış hesapları talep halinde heyet üyelerine göstermek zorundadır.” kuralına, aynı maddenin 5inci fıkrasında ise, “Ruhsat sahibi veya vekilinin mahallinde yapılan tetkik ve incelemelere katılması zorunludur. Ruhsat sahibi veya vekilinin herhangi bir nedenle inceleme ve denetime katılmaması veya inceleme ve denetimi engellemesi hâlinde Kanunun 11 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince işlem yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Davacı şirket hakkında yapılan denetimin mevzuata uygun olarak oluşturulan heyet tarafından gerçekleştirildiği; anılan denetim raporu dikkate alındığında, denetim esnasında sevk irsaliyeleri ile mali belgelerin heyete ibraz edilmediği, davacı tarafından da bu hususun kabul edildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Maden Yönetmeliği’nin yukarı anılan hükümleri gereği sevk fişlerinin beş yıl süre ile muhafaza edilmesi gerektiği, inceleme ve denetim esnasında idare personellerine sunulmasının zorunlu olduğu hüküm altına alınmış, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde Kanunun 10uncu maddesinin 4üncü fıkrası gereği idarenin tespiti ve sorumluların uyarılmasından itibaren iki ay içerisinde düzeltmesi gerektiği, bu sürede gerekli düzeltmenin yapılmaması halinde 20.000 TL idari para cezası uygulanarak beyanlardaki hata ve noksanlıklar düzeltilinceye kadar maden üretim faaliyetleri durdurulacağı düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı tarafından idarece yapılan denetim esnasında belirtilen sevk fişlerinin ibraz edilmediği ve davacı tarafından bu durum kabul edilmekle beraber, davacının eylemi nedeniyle tesis edilen dava konusu işleme dayanak alınan Maden Kanunun 11inci maddesinin üçüncü (3.) fıkrasında ”Ruhsat sahibi veya vekilinin mahallinde yapılan tetkik ve incelemelere katılmaması veya ruhsat sahibince herhangi bir nedenle tetkik ve incelemelerin engellenmesi halinde 20.000 TL, bu fiilin tekrarı halinde ise iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” düzenlenmesine yer verilmiştir. Ceza hukukunun temel prensiplerinden biri olan tipiklik ilkesinin dava konusu edilen işlem ile ihlal edildiği başka bir anlatımla; davacının fiili, anılan Kanunun 11inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan yaptırım tanımına uymamakta olup, söz konusu fiil nedeniyle Maden Yönetmeliği’nin 58inci maddesi gereği idarece gerekli uyarının yapılarak iki ay içinde düzeltilmesi için süre tanınması gerektiği ve bu süre içinde gerekli düzeltmenin yapılmaması halinde Maden Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan idari para cezasının uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu durumda; davacının eylemine uygun olan Kanun maddesi gereği işlem tesis edilmesi gerekirken, tipiklik ilkesine aykırı olarak farklı bir yaptırım öngören kanun maddesi dayanak alınarak tesis edilen idari para cezası işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddine dair karara yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, 2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 4. Kesin olarak 24/05/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir