Danıştay Kararı

Ödeme Emirlerinin Hukuki Uygunluğu Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

4. Daire – 2019/6729 – 2022/6573 – 22.11.2022


🔎 Karar Özeti

Danıştay, davacı ile ilgili ödeme emirlerinin hukuka uygunluk denetiminin eksik olduğunu belirterek, bu durumu inceleme gereği olduğunu vurgulamış ve bölge idare mahkemesi kararındaki hukuki hataları tespit etmiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y DÖRDÜNCÜ DAİRE Esas No : 2019/6729 Karar No : 2022/6573 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına, …İletişim ve Baskı Hizmetleri Ltd. Şti.’nin borçları dolayısıyla, ortak sıfatıyla düzenlenen, … tarih ve …, …, …, …, …, …, …, …, …sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emirlerinden; 003 sayılı ödeme emri dayanağı, 2413 sayılı vergi/ceza ihbarnamesiyle aranan borca ilişkin şirket adına düzenlenen ödeme emrinin dosyaya sunulmamış olduğu, 009 sayılı ödeme emri dayanağı olan, 49 sayılı vergi/ceza ihbarnamesiyle aranan, şirket adına düzenlenmiş vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ alındısının dosyaya sunulmamış olduğu ve 004 sayılı ödeme emri içeriği, 3 sayılı ihbarnameyle aranan amme alacağının idarece re’sen terkin edilmiş olduğu görüldüğünden bu üç ödeme emrinin sayılan ihbarnamelere ilişkin aranan borçlarda hukuka uyarlık bulunmadığı, kalan kısımlar yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; 009 sayılı ödeme emri içeriğinde bulunan, 2010/11 dönemi özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak; söz konusu borcun dayanağı olan, asıl amme borçlusu adına düzenlenen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu buna göre bu kısım yönünden kesinleşmiş olan amme alacağının davacıdan aranmasında hukuka aykırılık bulunmadığı ve Mahkeme kararının ilgili kısmının kaldırılarak davanın bu kısım yönünden de reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, davalı idare istinaf isteminin, 009 sayılı ödeme emri içeriğinde bulunan, 2010/11 dönemi özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısım yönünden kabulüne, kalan kısımlar yönünden reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir. TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın 003 ve 004 sayılı ödeme emirlerinin ilgili kısımlarının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir. Kararın 009 sayılı ödeme emrine ilişkin temyiz istemine gelince; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “terimler” başlıklı 3. maddesinde, amme borçlusu veya borçlu teriminin, amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini ifade ettiği belirtilmiş, aynı Kanun’un mükerrer 35. maddesinde ise tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu kanun hükümlerine göre tahsil edileceği, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacağı, kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda yer alan hükümlerin, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7(olay tarihinde) gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağının kurala bağlandığı, aynı Kanunun ‘Ödeme Emrine İtiraz’ başlıklı 58. maddesinde “Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait davalara bakan vergi mahkemesi nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.” hükmü yer almaktadır. Yukarıdaki mevzuatın değerlendirilmesinden; ortak adına düzenlenmiş olan ödeme emrinin hukuka uygunluğunun denetlenmesi sırasında, ancak ödeme emrinin bir önceki aşaması olan şirket adına düzenlenmiş olan ödeme emirlerinin ve şirketten tahsil imkansızlığı hususlarının incelenebileceği sonucuna varılmaktadır. Olayda; davacının ortağı olduğu şirket adına gönderilen ihbarnamelerin bu aşamada borcum yoktur itirazı kapsamında irdelenme imkanı bulunmadığından ortak adına düzenlenip ödeme emri aşamasında Mahkemece, davacının ortağı olduğu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin ve söz konusu şirketten borcun tahsil imkanının mümkün olup olmadığına dönük olarak idarece yapılmış işlemlerin hukuka uygunluğunun araştırılması suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden kararda hukuki isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine, 2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, 003 ve 004 sayılı ödeme emirlerinin ilgili kısımlarının kabulüne ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, 3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının 009 sayılı ödeme emrinin ilgili kısımlarının kabulüne ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, 4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 22/11/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. (X) KARŞI OY : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir