Logo

Primer Frekans Kontrol Yükümlülüğünün İhtiyari Hale Gelmesi Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

13. Daire – 2020/3998 – 2023/4246 – 19.10.2023


🔎 Karar Özeti

Danıştay, Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerle primer frekans kontrol yükümlülüğünün kaldırılması nedeniyle davacı şirkete uygulanan idarî para cezasını iptal etti.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ONÜÇÜNCÜ DAİRE Esas No:2020/3998 Karar No:2023/4246 TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Kurumu VEKİLİ: Av. … KARŞI TARAF (DAVACI): … Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Eski Ünvanı: … Mensucat Sanayi Ticaret ve Elektrik Üretim A.Ş.) İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Elektrik üretim lisansına sahip davacının 2015 yılı Ocak ayı primer frekans kontrol rezerv miktarını, Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nde belirtilen tolerans dâhilinde katılma yükümlülüğünü eksik yerine getirdiği ve yapılan uyarıya rağmen 2015 yılı Mart ayında da ihlâli aynı şekilde devam ettirilmesinin Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’nin 10. maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları ile 16. maddesinin beşinci fıkrasına aykırı olduğundan bahisle, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 16. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca 572.186,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin 2015 yılı Ocak ayı primer frekans kontrol rezerv yükümlülüğünü Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nde belirtilen tolerans değerlerine göre eksik yerine getirdiği, yapılan uyarıya rağmen 2015 yılı Mart ayında da ihlâli devam ettirdiği, her ne kadar üretim yapılmaması ya da üretimin belli bir seviyenin altında kalması hâlinde primer frekans kontrolüne katılım yükümlülüğünün devam etmeyeceği iddia edilmekte ise de; söz konusu hâllerin gerçekleşmesi hâlinde onay alınmak suretiyle primer frekans kontrolüne katılım yükümlülüğünün başka tesislerden sağlanması imkânı bulunduğundan anılan iddianın yerinde olmadığı, davacı şirkete 572.186,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce, Dairemizin 10/06/2020 tarih ve E:2019/671, K:2020/1361 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’nin 10. maddesiyle, kanal veya nehir tipi hidroelektrik üretim tesisleri, rüzgâr enerjisine dayalı üretim tesisleri, güneş enerjisine dayalı üretim tesisleri, dalga enerjisine dayalı üretim tesisleri ve gel-git enerjisine dayalı üretim tesisleri hariç olmak üzere kurulu gücü 50 MW ve üzerinde olan tüm üretim tesislerinin primer frekans kontrol rezervi bulundurmakla yükümlü kılındığı, anılan Yönetmelik kapsamındaki rezerv miktarını Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nde belirtilen tolerans dâhilinde katılma yükümlülüğünü eksik yerine getirdiğinden ve yapılan uyarıya rağmen ihlâlin aynı şekilde devam ettiğinden bahisle dava konusu Kurul kararının tesis edildiği, dava konusu işlemin dayanağı olan Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’nin 10. Maddesi, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 10/06/2020 tarih ve E:2019/4189, K:2020/1360 sayılı kararıyla iptal edildiğinden uyuşmazlığa konu idarî para cezasının hukukî dayanağı kalmadığı, öte yandan, 26/11/2017 tarih ve 30252 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’nin 67. maddesi ile primer frekans kontrolüne katılma yükümlülüğünü düzenleyen 27/12/2008 tarih ve 27093 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’nin ilga edildiği, başka bir anlatımla, söz konusu yükümlülüğün tamamen ortadan kaldırıldığı, yeni düzenlemeyle elektrik üretim lisansına sahip şirketler bakımından primer frekans kontrolüne katılımın ihtiyari hâle getirildiği, böylece davacı lehine yeni bir hukukî durumun ortaya çıktığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 7. İdare Mahkemesi’nce verilen kararın kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacı şirketin primer frekans kontrol yükümlülüğünün Ocak 2015 dönemi için yerine getirmediğinden bahisle uyarıldığı, aynı yükümlülüğün Mart 2015 dönemi için de yerine getirilmediğinden bahisle dava konusu Kurul kararının tesis edildiği, harçtan muaf olduklarından aleyhe harca hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, yapılan yeni düzenleme ile primer frekans kontrol rezervi tutma yükümlülüğünün kaldırıldığı, lehe düzenleme uygulanarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge İdare Mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Anılan Kanun’un 50. maddesinin 4. fıkrasında, “Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır.” hükmü bulunmaktadır. Aktarılan kurallar göz önünde bulundurulduğunda, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri, Dairemizin bozma kararındaki esaslara uyularak verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davalının temyiz isteminin reddine, 2. Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA, 3. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırmış olduğu toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalı idareye iadesine, 4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 5. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine, 6. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 19/10/2023 tarihinde kesin olarak esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi. (X) GEREKÇEDE KARŞI OY: Davacı tarafından, primer frekans kontrol yükümlülüğünün eksik yerine getirildiğinden bahisle idarî para cezası uygulanmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu iddia edilmiştir. Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 27/12/2008 tarih ve 27093 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’nin 10. maddesi, kurulu gücü 50 MW ve üzerinde olan bazı yenilenebilir enerji kaynakları dışındaki tüm üretim tesislerinin üretim lisansları sonlandırılmadığı takdirde primer frekans kontrolüne katılımlarını zorunlu kılmaktayken; 26/11/2017 tarih ve 30252 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği ile önceki yönetmelik yürürlükten kaldırılarak tedarik esasları tamamen değiştirilmek suretiyle primer frekans kontrolüne katılım ihtiyari hâle getirilmiştir. Öte yandan, 27/12/2008 tarih ve 27093 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’nin 10. maddesinin iptali istemiyle açılan davada, Dairemizin 13/03/2017 tarih ve E:2015/933, K:2017/637 sayılı davanın reddi yolundaki kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 03/04/2019 tarih ve E:2017/2677, K:2019/1502 sayılı kararı ile, “…davacı şirkete ait üretim santrallerindeki faaliyet durdurulduğu ve TEİAŞ ile yapılmış sistem bağlantıları da iptal edildiği hâlde sisteme bağlı olmamasına karşın Yan Hizmetler Yönetmeliği’nin 10. maddesi kapsamında primer frekans kontrol rezerv miktarını sağlamakla yükümlü kılındığı ve yasal düzenlemelerde tanımlanmış yan hizmetlerin aksine, sisteme bağlı olmayan tüzel kişileri de kapsayacak şekilde uygulandığı anlaşıldığından, dava konusu Yönetmelik hükmünün dayanağı yasal düzenlemeleri aşar nitelikte ve hukuka aykırı olduğu…” gerekçesine dayalı olarak bozulmuş, Dairemizin 10/06/2020 tarih ve E:2019/4189, K:2020/1360 sayılı kararıyla anılan bozma kararına uyularak Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’nin 10. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Uyuşmazlıkta, idarî para cezasına konu fiilin işlendiği tarihte davacı şirketin, üretim lisansının bulunduğu, üretim kapasitesi bakımından primer frekans kontrol yükümlülüğüne tâbi olduğu, üretim faaliyetinin devam ettiği ve TEİAŞ ile yapılmış sistem bağlantılarının iptal edilmemiş olduğu, dolayısıyla primer frekans kontrol hizmeti tedarik esaslarını düzenleyen maddenin hukuka aykırılığı tespit edilirken İdari Dava Daireleri Kurulu’nca ortaya konulan gerekçelerin davacı şirket bakımından geçerli olmadığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, primer frekans kontrolüne katılımı zorunlu olmaktan çıkarmakla davacı lehine yeni bir hukukî durum meydana getiren yeni tedarik sistemi, davacının primer frekans kontrol yükümlülüğünü eksik yerine getirme fiilini kabahat olmaktan çıkardığından, davacıya idarî para cezası verilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bu gerekçeyle onanmasına karar verilmesi gerektiği oyu ile gerekçe yönünden karara katılmıyoruz.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir