📜 Danıştay Karar Künyesi
8. Daire – 2021/6455 – 2024/4604 – 18.09.2024
🔎 Karar Özeti
Danıştay Sekizinci Dairesi, Davacı şirketin izin belgesi olmaksızın ticari araçla yolcu taşımacılığı yapmasının hukuka aykırı olduğuna ve buna dayalı işlemlerin iptali taleplerinin reddine karar vermiştir.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/6455
Karar No : 2024/4604
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … Turizm Taşımacılık İnşaat ve Dış Ticaret
Limited Şirketi
…
2- …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına kayıtlı … plakalı araçla, ilgili belediyeden izin ve ruhsat alınmaksızın yolcu taşımacılığı yapıldığından bahisle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun EK-2/3-a maddesi uyarınca aracın 60 gün süreyle trafikten men edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile araç sürücüsü …’a 6.141-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … seri no’lu işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlığa konu ticari araca ait İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca verilmiş 19/11/2020-19/11/2021 tarihleri arasında geçerli olan Sosyal Etkinlikler Grup Servis Aracı Güzergah Kullanımı İzin Belgesinin bulunduğu, dolayısıyla uyuşmazlık konusu taşımacılığın 2918 sayılı Kanunun Ek-2/3-a maddesi kapsamına girmediği gerekçesiyle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin gerekçeli olarak reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
19.11.2020 tarihinde … plaka sayılı araç durdurularak davalı idare görevlilerince yapılan denetimde ilgili belediyeden çalışma izni alınmadan ticari amaçla turizm yolcu taşımacılığı yapıldığının tutanakla tespit edildiği gerekçesiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek- 2/3-a maddesi uyarınca dava konusu işlemler tesis edilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
26/10/2018 tarih ve 7148 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Ek 2. maddesi değiştirilerek, “Araçlarını motorlu araç tescil belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahiplerine 1.002 Türk lirası idari para cezası uygulanır.
Ayrıca, araç on beş gün süre ile trafikten men edilir.
10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında ilgili belediyeden;
a) Çalışma izni/ruhsatı almadan,
b) Alınan izin/ruhsatta belirtilen faaliyet konusu dışında,
c) Alınan izin/ruhsatta belirtilen çalışma bölgesi/güzergâh dışında
belediye sınırları dâhilinde yolcu taşımak yasaktır. Bu fıkranın (a) bendine uymayanlara 5.010 Türk lirası, (b) bendine uymayanlara 2.018 Türk lirası, (c) bendine uymayanlara 1.002 Türk lirası idari para cezası verilir. Fiilin işlendiği tarihten itibaren geriye doğru bir yıl içinde tekerrürü hâlinde, bu fıkrada yer alan idari para cezaları iki kat olarak uygulanır.
İşleteni veya sahibi, sürücüsünün kendisi olup olmadığına bakılmaksızın aracın bu maddenin üçüncü fıkrasına aykırı olarak kullanılmaması hususunda gerekli tedbirleri almak ve denetimini yapmakla yükümlüdür. Araç, bu maddenin üçüncü fıkrasının;
a) (a) bendinin ihlali hâlinde altmış gün,
b) (b) bendinin ihlali hâlinde otuz gün,
c) (c) bendinin ihlali hâlinde ise on beş gün
süreyle trafikten men edilir.
İlgili belediye tarafından tahdit veya tahsis kapsamına alınmış ve bu kapsamda verilmiş çalışma izninin/ruhsatının süresi bittiği hâlde, belediye sınırları dâhilinde yolcu taşıyan kişiye 1.002 Türk lirası idari para cezası uygulanır ve eksikliği giderilinceye kadar araç trafikten men edilir.
Ayırıcı işareti bulunmayan üçüncü fıkra kapsamındaki araçlardan taşımacılık hizmeti alanlara da 334 Türk lirası idari para cezası uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Servis Araçları Yönergesi’nin 2. maddesinin (c) bendinde, turizm yolcu taşımacılığının şehir içi turizm yolcu taşımacılığı yapan araçları, (h) bendinde ise sosyal etkinlikler grup servis taşımacılığının; düğün, nişan, cenaze, piknik, asker uğurlama, hac/umre dönemi yolcu uğurlama ve karşılama, sportif aktiviteler, plaj etkinlikleri, yaz dönemi eğitim kursları ile dernek, kurum ve kuruluşların sosyal etkinliklerinin ulaşım faaliyetlerinin gruplar halinde yapılmasını kapsadığı, turizm etkinlikleri çerçevesinde yapılan organizasyon faaliyetlerinin sosyal etkinlikler grup servis taşımacılığı kapsamının dışında olduğu belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idareye bağlı görevlilerce düzenlenen tutanakta, araçta yabancı uyruklu bir yolcu bulunduğu, yolcu ile yapılan görüşmede turist olduğunu beyan ettiği, yapılan kontrollerde yapılan taşımacılığa ilişkin turizm yolcu taşımacılığı izin belgesinin olmadığının belirtildiği görülmektedir.
Diğer yandan, denetim günü olan 19.11.2020 tarihinde uyuşmazlığa konu araç için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce düzenlenmiş sosyal etkinlikler grup servis taşımacılığı güzergah kullanım izin belgesinin de dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.
Olayda, her ne kadar denetim günü itibarıyla geçerli sosyal etkinlikler grup servis taşımacılığı güzergah kullanım izin belgesi bulunsa da, gerçekleştirilen taşımacılığın turizm amaçlı yolcu taşımacılığı olduğu, “turizm yolcu taşımacılığı güzergah kullanım izin belgesi” olmadığı için dava konusu işlemlerin tesis edildiği, yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre sahip olunan izin belgesi ile turizm yolcu taşımacılığının gerçekleştirilemeyeceği anlaşıldığından, davacıların alınan izinde belirtilen faaliyet konusu dışında taşımacılık yaptığı, diğer bir anlatımla, fiilin 2918 sayılı Kanunun Ek-2/3-a bendi değil, Ek-2/3-b bendi kapsamında kaldığı ve bu nedenle dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan temyize konu kararın belirtilen gerekçeyle onanması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 18/09/2024 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X-) Bakılan uyuşmazlıkta İdare Mahkemesi’nce, uyuşmazlığa konu araca ait İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca verilmiş 19/11/2020-19/11/2021 tarihleri arasında geçerli olan Sosyal Etkinlikler Grup Servis Aracı Güzergah Kullanımı İzin Belgesinin bulunduğu gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş ise de, gerçekleştirilen taşımacılık için alınması gerekli “turizm yolcu taşımacılığı güzergah kullanım izin belgesi”nin olmadığı, yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre sahip olunan izin belgesi ile turizm yolcu taşımacılığının gerçekleştirilemeyeceği anlaşıldığından, davacıların alınan izinde belirtilen faaliyet konusu dışında taşımacılık yaptığı, diğer bir anlatımla, fiilin 2918 sayılı Kanunun Ek-2/3-a bendi değil, Ek-2/3-b bendi kapsamında kaldığı ve bu nedenle dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, Dairemizin çoğunluğunca da bu yorumdan hareketle temyize konu kararın gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar verilmiştir.
Bu haliyle, Mahkeme’nin, gerekli izin belgesinin bulunduğu gerekçesiyle verdiği iptal kararına göre davalı idarenin yeniden yaptırım uygulama yetkisi yok iken, kesin olarak verilen Dairemiz çoğunluk kararı sonrasında davacıların fiiline uyduğu anlaşılan 2918 sayılı Kanunun Ek-2/3-b bendi uyarınca yeniden işlem tesisi mümkün hale gelecektir. Bu durum ise Bölge İdare Mahkemesi’nin ısrar hakkını ve davacıların aleyhine bir sonuç doğuracağı anlaşılan karara karşı kanun yoluna başvuru hakkını ortadan kaldıracağından temyize konu kararın değişik gerekçeyle onanması yerine bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.