Danıştay Kararı

İdari Para Cezasının İptali İstemine Dair Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

10. Daire – 2023/4613 – 2023/4946 – 28.09.2023


🔎 Karar Özeti

Davacı şirketin, Elektronik İmza Kanunu’na aykırı işlem nedeniyle uygulanan idari para cezasının iptali talebi, yapılan denetim sonucunda reddedilmiş olup, temyiz isteminin hukuki olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2023/4613 Karar No : 2023/4946 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş. VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu VEKİLİ : Av. … İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. SAVUNMANIN_ÖZETİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, gereği görüşüldü: Dava; davacı şirket nezdinde …. tarih ve … sayılı Başkanlık Olur’u uyarınca gerçekleştirilen Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcılığı faaliyetlerinin 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu ve ilgili mevzuat ile belirlenen standartlara uygun olup olmadığının denetlenmesine yönelik inceleme sonucunda, nitelikli elektronik sertifikaların kimlik doğrulama sözleşmesi ile kimlik doğrulama yetkisi verilen kişilere teslim edildiğinden bahisle 5070 sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca davacı şirkete 63.125,00 TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararının 4. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır. Dava dosyasının incelenmesinden; … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile temyiz yolu açık olarak reddedilmesi üzerine, anılan kararın davacı vekili tarafından Danıştay’a hitaben verilen ve 07/12/2020 tarihinde kayıtlara giren dilekçe ile temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunla eklenen geçici 8. maddesinde, 6545 sayılı Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin 2576 sayılı Kanun’un anılan Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı; aynı Kanun’un “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin, 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu; “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin bu maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların Danıştayda temyiz edilebileceği; “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin, 6. fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması halinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hallerde altıncı fıkrada sözü edilen kararın Danıştayın ilgili dairesince kesin olarak verileceği, kurala bağlanmıştır. Düzenleyici ve denetleyici kuruluşlarca tesis edilen işlemler hakkında açılan davaların temyiz kanun yolu incelemesine tabi olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için öncelikle anılan kuruluşlarca tesis edilen işlemlerin hukuki niteliğinin (piyasa veya sektöre ilişkin olup olmadığının) ortaya konulması gerekmektedir. Düzenleyici ve denetleyici kuruluşlarca, görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak “düzenleme, izleme, izin verme ve kural koyma” fonksiyonlarını kullanarak piyasa veya sektöre düzen vermenin, piyasa veya sektörün düzenini kurup korumak için düzenleyici işlemler tesis etmenin yanı sıra bu mahiyette olmayan kararlar da alınmaktadır. Anılan kuruluşlar “denetleme” fonksiyonunu kullanarak ilgili mevzuata ve kendilerince tesis edilen düzenleyici işlemler ile getirilen kurallara aykırılık hallerinde piyasa veya sektördeki aktörlere idari para cezaları uygulamakta olup; bu para cezalarının, anılan kuruluşların görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili yukarıda çerçevesi çizilen kararlardan olduğundan bahsedilmesi mümkün görünmemektedir. Bu durumda, davacı şirket tarafından, 63.125,00 TL idari para cezası verilmesine dair kararın iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve davaya konu edilen parasal miktarın da temyiz parasal sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, … Bölge İdare Mahkemesince davacı şirketin istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen karar her ne kadar temyiz yolu açık olmak üzere verilmişse de kesin olup, temyizen incelenmesine hukuki olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddine, Bölge İdare Mahkemesince kesin olan karara karşı temyiz yolunun açık olduğu belirtildiğinden, temyiz aşamasında yatırılan 381,10 TL harç ile posta avansı miktarından artan kısmın isteği halinde davacıya iadesine, 28/09/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir