📜 Danıştay Karar Künyesi
5. Daire – 2023/23108 – 2024/1412 – 21.02.2024
🔎 Karar Özeti
Davacı, OHAL koşulları altında kamu görevinden çıkarılmasının iptali talebiyle yaptığı başvurunun reddine karşı çıktığı davada, Bölge İdare Mahkemesi’nin kararının hukukî gerekçeleri yeterli bulundu ve temyiz istemi reddedildi.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/23108
Karar No : 2024/1412
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: Av. …
Karşı Taraf (Davalı): … Bakanlığı / ANKARA
Vekili: Av. ….
İstemin Özeti : 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … ve E:…, K:…. sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: İlgili KHK’nın Anayasaya aykırı olduğu, adil yargılanma hakkının, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin, hukuki güvenlik ilkesinin ve gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, dava konusu idari işlemde yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden hukuka aykırılıklar bulunduğu iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirine uymamaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararında; “…Sanık …’nin mahkememizce alınan savunmasında: “Lise öğrenimi gördüğüm yıllarda … Anadolu Lisesi Pansiyonda kardeşim ile birlikte kalıyordum, lise son sınıfta iken 2011 yılında bizi ders çalıştırmak amacı ile üniversite öğrencisi olduğunu söyleyen kişiler çağırdı, normalde bizi çağıran eşkalini tespit edemediğim bir öğrenciydi, biz ilk önce kabul etmedik tanımadığımız için, daha sonra sürekli ısrarları üzerine ders çalışmak için çağırdılar, amaç ilk başta ders çalıştırmaktı, daha sonra bu eve gittiğimizde bu evin cemaat evi olduğunu öğrendim, bu eve gittiğim yıllar 2011-2013 yıllarıdır, bu yıllarda bu evlerde devlet aleyhine bir faaliyet yoktu, örgütsel bir amacı yoktu, aksine iyi işler yapıldığını, devlet lehine olduğu söyleniyordu, yaşım itibari ile de şüphe oluşturacak bir durum yoktu, gittiğim yıllarda kimseden talimat almadım, evde üniversite öğrencileri, ben ve kardeşim S. Y. ile S. Ö., E. K. vardı, S. ve E. de bizim gibi ders çalışmak amacı ile bu evde bulunuyordu, bu cemaatin gerçek yüzünün 17/25’den sonra anlaşılınca ben bu cemaat ile alakamı kesmek için benim cep telefonumdan arayanlara cevap vermedim, bu insanlar biz iyi işler yapıyoruz deseler de cevap vermedim, beni aramış olabilirler, benim bu evlerde kaldığım dönemlerde o evde üniversite öğrencileri olan ifademde de belirttiğim A., S. ve E. isimli kişiler de vardı, bunlar söylemişti, buraya gelin ders çalıştıralım, Allah rızası için buradayız diyorlardı, ben bu üç kişiyi de teşhis ettim, 2011 yılında astsubaylık sınavına girdim, ben normalde de asker veya polis olmak istiyordum, sınavı kazandım, … Astsubay MYO’na gittim, bu okulu kazandığımda beni orada aynı evde kaldığımız E. K. vardı, o bana demişti ki bizi sınavlara hazırlayan abilerden birisi Balıkesir’e gelecek, onunla görüşelim dedi, söylediğinde S. da vardı, ben, S. ve E. birlikte gittik, bizi E. çağırdı, biz de gittik, gittiğim adresi hatırlamıyorum, beni telefon ile aramışlardı, E. ile de irtibatlarını telefon ile kurmuşlar, ancak ben okulu kazandığımda onlarla telefon ile görüşmüyordum, gittiğimde evde namaz kılmamızı, alkol kullanmamız gerektiği yönünde telkinlerde bulundular, gittiğimizde o evde bulunan kişiyi teşhis edemedim ancak E. teşhis etti, bana, bizi oradan birileri karşılayacak diye birşey demediler, biz sınavı kazandıktan sonra bu evlerde, askeriyenin cemaat kesimine farklı tavırlarda bulunuyorlar, cemaatten olduğunuzu söylemeyin diye telkinlerde bulundular, okul 2 seneydi, 2011-2013 yıllarında E. aracılığı ile görüştüm, telefon kullanmadığım için onlardan gelen telefona cevap vermedim, E., S. ve ben aynı eve gittik, 2 yıl boyunca gittiğimiz bu evde şuan hatırlamıyorum bir tane bayan karşıladı, eşkalini hatırlayamıyorum, sohbeti veren Amasya’da iken üniversite öğrencisi olan kişiydi, ancak ben teşhis edemedim, E. teşhis etmiş, E.’nin teşhis ettiği kişi doğrudur, sohbeti aynı kişi verdi, büyük ihtimal bize gerçek ismini söylemedi, fotoğraflarından teşhis yapamadım, ancak kendisini görsem teşhis edebilirim, bizi lisede iken çağıran kişiler E. ve S. idi, abiler üniversite öğrencisiydi, Balıkesir’de bizimle ilgilenen kişi cemaatten abi olduğunu söyleyen kişiydi, uzun boyluydu, ben okuldan sonra 2013 yılı sonu idi, Eylül-Ekim ayı gibiydi, İzmir Gaziemir’de kursa gittim, İzmir Gaziemir’de de benimle görüşmek isteyen ve nizamiyeye gelen birisi vardı, benimle görüşmek istediğini söyledi, ben de tanımadığım için görüşemem dedi, ısrar edince kıramadım, bir yerde oturduk, çay içtik, bu kişiyi de hatırlamıyorum, çok kısa süreliğine görmüştüm, bir yerde oturup çay içtik, seninle görüşelim dedi, sonrasında o kişi ile görüşmedik, benimle görüşmek istediğini, bağlantımın kopmamasını söyledi, ben beni rahatsız etmemelerini söyledim, tamamen alakamı kestim, daha görüşmedim, kurs bitince Tokat-Erbaa’ya 2014 yılının Mart ayında tayinim çıktı, astsubaylık görevime başlayınca bu cemaatten kimse ile görüşmedim, beni aramış olabilirler ancak ben telefonumu açmadım, beni cepten arayacaklarını biliyordum, başka türlü iletişime geçmedim, Tokat-Erbaa’da hiç görüşmedim, ancak beni telefon ile aramış olabilirler, sabit hattan da cevap vermedim, beni cep numarasından da arayınca açmadım, açtığımda bağlantıya geçecekleri için açmadım, ben telefonlarına cevap vermedim diye orada görevli bir Başçavuş niçin onların telefonuna cevap vermedim diye beni fırçaladı, kesinlikle Tokat-Erbaa ‘da iken de görüşmedim, 2016’da Van Başkale’ye tayinim çıktı, Temmuz ayında gittim, beni orada iken arayan olmadı, hatırlamıyorum, …” şeklinde beyanlara yer verildiği, bu durumda, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan bilgi, belge ve tespitler ile ceza yargılamasında elde edilen tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.