Logo

Hazine Taşınmazlarının Ecrimisil Hesaplaması Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

4. Daire – 2023/4838 – 2024/4980 – 24.09.2024


🔎 Karar Özeti

Danıştay, Hazineye ait taşınmazın işgaline yönelik ecrimisil miktarının hesaplanmasında emlak vergisi değerinin dikkatlice değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, ilgili İdare Mahkemesi kararının iptaline ve yeniden hesaplama yapılmasına karar vermiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y DÖRDÜNCÜ DAİRE Esas No : 2023/4838 Karar No : 2024/4980 TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (DAVACI)… 2- (DAVALI) … Valiliği VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Ankara ili, Kazan ilçesi, … Mahallesinde bulunan mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 6.050 m²’lik kısmının davacı tarafından haksız olarak işgal edildiğinden bahisle 153.122,00-TL’lik ecrimisil tahakkuk ettirilmesine yönelik … tarih ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince verilen kararda; mahallinde yapılan keşif incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin Hazineye ait olduğu ve bu taşınmazın 6.050,00 m²’lik kısmının 12/03/2009-11/03/2014 tarihleri arasında davacı tarafından kullanıldığının sabit olduğu, uyuşmazlık konusu taşınmazın davacı tarafından işgali nedeniyle anılan dönem için 153.122,00-TL’lik ecrimisil tahakkuk ettirilmiş ise de, tahakkuk ettirilmesi gereken ecrimisil tutarı 50.556,05-TL olduğundan, dava konusu işlemin 102.565,95-TL’lik kısmında hukuki isabet, kalan 50.556,05-TL’lik kısmında ise hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin 50.556,05 TL’lik kısmı yönünden davanın reddine, 102.565,95 TL’lik kısmının ise iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Ecrimisil miktarı tayin edilirken ilgili yerlerden ve kurumlardan gerekli bilgi sorulmadığı, söz konusu taşınmaza ilişkin kira sözleşmeleri ya da emsal kira sözleşmelerindeki bedeller dikkate alınmadığı, ecrimisil bedelinin fahiş olduğu, Mahkeme kararının aleyhe olan hususlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu, bilirkişi raporuna yapılan itirazların dikkate alınmadığı, ilk bilirkişi raporu ile ek bilirkişi raporunda aylık ecrimisil bedeli ile işgal dönemi aynı kalmasına rağmen farklı sonuçlar bulunduğu, bu çelişkinin giderilmediği, Mahkeme kararının aleyhe olan hususlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. DAVACININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. DAVALININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : Davacının temyiz istemi yönünden yapılan değerlendirme; Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyiz incelemesi yapılan karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın redde ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Davalı idarenin temyiz istemi yönünden yapılan değerlendirme; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 75. maddesinde, “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.” hükmüne yer verilmiştir. Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde, “ecrimisil”, Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın İdarece talep edilen tazminat; “fuzuli şagil” ise, kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, Hazine taşınmazının zilyetliğini, yetkili idarenin izni dışında eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. Anılan Yönetmelik hükümlerine dayanılarak çıkarılan 20/08/2011 tarih ve 28031 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle 20/08/2011 tarihinde yürürlüğe giren 336 Sıra No’lu Milli Emlak Genel Tebliği’nin “Ecrimisilin Tespit ve Takdir Edilmesi” başlıklı 5. maddesinin 3. fıkrasında, “Hazine taşınmazlarının gerçek veya tüzel kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde; tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde taşınmaz tespit tutanağına dayanılarak bedel tespit komisyonunca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere, tarımsal amaçlı kullanımlar ile belediye ve mücavir alan sınırları dışında gelir getirici unsur taşımayan kullanımlar için taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde birbuçuğundan; belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve planlı alanlarda tarım dışı kullanımlar için ise taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde üçünden az olmamak üzere ecrimisil tespit ve takdir edilir.” hükümleri yer almıştır. Dava dosyasının incelenmesinden, Ankara ili, Kazan ilçesi, … Mahallesinde bulunan, mülkiyeti hazineye ait taşınmazın 6.050 m²’lik kısmının 12/03/2009-11/03/2014 tarihleri arasında davacı tarafından kum depolama alanı olarak kullanılmak suretiyle işgal edildiğinin tespit edildiği, Kazan Belediye Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısında “parselin belediye hizmetlerinden yararlandığı, 1/1000 ölçekli imar planı bulunmamakla birlikte 1/25.000 ölçekli Başkent Nazım İmar Planı sınırları içerisine girdiği, 2014 yılı emlak vergisi m² birim bedelinin 120-TL olduğu, bölgede belediye tarafından bir satış gerçekleştirilmediğinden rayiç bedel tespinin yapılamadığı” hususlarına yer verildiği, davalı idarece bu yazıda belirtilen 120-TL’lik m² birim bedelinin %5’i olan 6-TL’nin yeniden değerleme oranları dikkate alınarak geriye doğru uygulanması sonucu 153.122-TL’lik ecrimisil bedeline ulaşıldığı ve bu tutarın dava konusu işlemle davacıdan istenilmesi üzerine, bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için Mahkemece yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve karara dayanak alınan bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporunda; yapılan araştırma, mesleki bilgi ve tecrübe ile uyuşmazlığa konu taşınmazın özellikleri ve yakın çevredeki farklı amaçlarla kiralanan taşınmazların özellikleri kıyaslandığında ve değere etki eden tüm olumlu ve olumsuz etkileri ve işgal edilen alanın hangi amaçlarla kullanılabileceği birlikte değerlendirildiğinde toplam 6.050 m²’lik işgal alanı için 01/01/2014-11/03/2014 tarihleri arasında aylık kira bedelinin 1.000,00-TL olabileceği kanaatine varıldığı, 1.000,00-TL’lık aylık kira bedeli dikkate alındığında 12/03/2009-11/03/2014 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanan ecrimisil tutarının 50.556,05-TL olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır. İşgal nedeniyle alınan bir tazminat olan ecrimisilin tutarının hesaplanmasında; taşınmazın mevkii, kullanım şekli, elde edilen gelir, altyapı, ulaşım kolaylığı, varsa önceki dönem kira ve emsal ecrimisil bedelleri gibi tüm faktörlerin etkili olduğu, ayrıca 336 Sıra No.lu Milli Emlak Genel Tebliği’nin 5. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve planlı alanlarda tarım dışı kullanımlar için taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin %3’ünden az olmamak üzere ecrimisil tespit ve takdir edileceği hükmü ile emsal ecrimisil ve kira bedellerinin de dikkate alınması gerektiği kuşkusuzdur. Ecrimisil istenilen dava konusu taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan bir alan olup, ecrimisil istenilen dönemler dikkate alındığında 20/08/2011 tarihinde yürürlüğe giren 336 Sıra No’lu Milli Emlak Genel Tebliği’nden sonraki döneminde kalmaktadır. Bu durumda; temyize konu mahkeme kararında ve dayanağı bilirkişi raporlarında taşınmazın emlak vergisine esas değerinin dikkate alınmadığı, taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin %3’ünden az olmamak üzere ecrimisil belirlenmesi gerektiği kuralının açık olduğu göz önünde bulundurulduğunda, gerek duyulması halinde bilirkişilerden ek rapor alınarak taşınmazın emlak vergi değerinin %3’ünden de az olmayacak şekilde birim bedelin dava konusu döneme yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle uyarlamak suretiyle hesaplama yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, hükme esas alınabilecek yeterlilikte olmayan bilirkişi raporu uyarınca verilen kararın iptale ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, 2. Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının BOZULMASINA, 3. Dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir