📜 Danıştay Karar Künyesi
13. Daire – 2021/605 – 2023/4924 – 21.11.2023
🔎 Karar Özeti
Danıştay, Sarıyer Belediye Başkanlığı’nın açık ihale yoluyla kiraladığı taşınmazın, önceden iptal edilen parselasyon işlemlerine dayanarak hukuka aykırı olduğu ve davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul edilmesi gerektiği yönünde karar vermiştir.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/605
Karar No:2023/4924
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACILAR) :1- …, 2- …,
3- …, 4- …, 5- …
VEKİLİ: Av. …
2- (DAVALI): … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sarıyer Belediye Başkanlığı’nca İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, … mahallesi, … ada, … no’lu parselde bulunan 371 m²’lik arsa vasfındaki taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık ihale usulüyle üç yıl süreyle kiralanmasına ilişkin 26/12/2019 tarihinde gerçekleştirilen ihalesinin iptali ile her bir davacı için 10.000,00-TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacıların hissedarı olduğu İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, … Köyü, … mevkii, … pafta, … ve … parselleri kapsayan alanda yapılan imar uygulamasına ilişkin … tarih ve … sayılı Encümen kararı ile bu işlemin dayanağı olan … tarih ve … sayılı ıslah imar planının ve bu konuda yapılan düzeltme talebinin zımnen reddine yönelik işlemin iptali istemiyle hissedarlardan İsmail Şişman tarafından açılan davada, Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; imar uygulama işleminin, imar uygulamasına ilişkin kabul edilen ilke ve esaslara uygun olarak gerçekleştirilmediği ve taşınmazların kullanım fonksiyonları ile mülkiyet tespitlerinde hatalı dağıtım sonucunu doğurduğu görüldüğünden, ihtilaf konusu 2981 sayılı Kanun’un 10/b maddesi kapsamında yapılan parselasyon işleminin davacı parseli yönünden iptaline karar verildiği, kararın Danıştay Altıncı Dairesi’nin 03/10/2017 tarih ve E.2015/6924; K.2017/7072 sayılı kararı ile onandığı,
Davalı idarece yapılan parselasyon işleminin; hatalı olması nedeniyle Mahkemelerince iptal edildiği, davacıların mülkiyet hakkı kapsamında verilen iptal kararı gereğince davaya konu alanda yer alan parsellere ilişkin olarak yeni bir uygulama yapılması gerektiği, ancak davalı idarece, söz konusu kararın kesinleşmediğinden bahisle davaya konu ihaleye çıkıldığı, bu durumda uyuşmazlığa konu taşınmazın üç yıl süreyle kiralanmasına ilişkin 26/12/2019 tarihinde gerçekleşen ihale işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı,
Davacıların, davalı idarece dava konusu yere 19/02/2020 tarihinde iş makinasıyla gelinerek, bahçe duvarının, ardiye ve kömürlük olarak kullanılan yapının, 20 yıllık erik ağacının tüm çabalarına rağmen yıkılması sebebiyle istenilen maddi tazminat istemi yönünden; Mahkemelerinin ara kararı uyarınca 21/09/2020 tarihinde mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 01/10/2020 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacıların 10.000-TL maddi tazminat isteminin, hisseleri oranında dağıtılmak üzere 2.908,00-TL’sinin kabulü, 7.092,00-TL yönünden ise istemin reddi gerektiği,
Uyuşmazlık konusu olayda, davalı idarenin yargı kararı gereğini yerine getirmeyerek, davacıların mülklerinin bulunduğu taşınmazı kiraya verdiği, kiracı ile davacılar arasında adli makamlara da yansıyan tartışmaların ve kavgaların olmasına sebebiyet verilerek davacıların manevi olarak zarara uğradığı, davalı idarenin hukuka aykırı işleminin davacılarda yarattığı manevi üzüntü ve sıkıntıların tatmininin gerekeceği, olayın oluş şekli, yaşanan süreç bir bütün olarak değerlendirildiğinde manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile takdiren her bir davacı için 2.000,00-TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL manevi tazminatın kabulü ile fazlaya ilişkin istemin ise reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline; maddi tazminat isteminin 2.908,00-TL’lik kısmı ile manevi tazminat isteminin her bir davacı için 2.000,00-TL’lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin fiili kullanıma uygun olmayan bir taşınmazı kiraladığı, söz konusu taşınmazda bulunan kendilerine ait bahçe duvarı ve kömürlüğün kiracı tarafından yıkıldığı ağaçların söküldüğü, bilirkişilerce maddi tazminat tutarının eksik hesaplandığı, duvarların yüksekliğinin, işçilik masraflarının, kömürlük çatısının maliyetinin, sökülen meyve ağaçlarının, bahçenin kullanılamamasından kaynaklanan zararın hesaplamaya dahil edilmediği, idarenin haksız işlemi nedeniyle avukatlık sözleşmesi imzalamak ve vekâlet ücreti ödemek zorunda kalındığı, bu giderlerin de zarar kalemi olarak dikkate alınması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, 05/06/1990 tarihli Kilyos Islah- İmar Planı uygulaması sonucu oluşan … Mahallesi, … ada, … no’lu parselin köy tüzel kişiliği adına kayıtlı iken 6360 sayılı Kanun uyarınca 14/03/2017 tarihinde tashihen devir ile Belediyeleri adına tescil edildiği, … İdare Mahkemesi’nin; … tarih ve … sayılı ıslah imar planı ile … tarih ve … sayılı Encümen kararının kısmen iptali yönündeki kararın Danıştay Altıncı Dairesi’nce onandığı, karara karşı karar düzeltme talebinde bulunulduğu, iptal kararı gereğince uygulama yapılması için kararın kesinleşmesinin beklenildiği, mahkeme kararının kesinleşmesi ile mülkiyetin değişmesi hâlinde ihalenin iptal edileceği, bu aşamada taşınmazın kiralanmasına ilişkin işlemlerin ve hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali ile tazminat talebinin kısmen reddi kısmen kabulü yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 21/11/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.