İletim Sistemi Ceza Faturaları Üzerine Süre Aşımı Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

13. Daire – 2022/3146 – 2022/3191 – 19.09.2022


🔎 Karar Özeti

Danıştay, davacı elektrik dağıtım şirketinin İletim Sistemi Sistem Kullanım tarifesinin ihlali gerekçesiyle düzenlenen ceza faturalarının iptali talebini, süre aşımı nedeniyle reddetti ve bu konuda alınan Bölge İdare Mahkemesi kararını onadı.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ONÜÇÜNCÜ DAİRE Esas No:2022/3146 Karar No:2022/3191 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Elektrik Dağıtım A.Ş. VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi’nin 1.5. maddesinde, “TEİAŞ tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00.00-24.00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesicinin açması” şeklinde tanımlanan kuralı ihlâl ettiğinden bahisle düzenlenen Ocak 2007 – Aralık 2009 dönemlerine ilişkin olarak 20/12/2012 düzenleme tarihli 36 adet faturayla tahakkuk ettirilen 782.943,95 TL tutarındaki ceza faturalarının bildirimine ilişkin … tarih ve … no’lu davalı idare işleminin iptali ile tahsil edilen toplam 782.943,95-TL tutarındaki ceza bedellerinin ödeme tarihi olan 28/03/2013 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; elektrik dağıtım faaliyetinde bulunan davacı şirkete, … tarih ve … sayılı davalı idare işlemi ile, İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi’nin 1.5. maddesinde “TEİAŞ tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00.00-24.00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesicinin açması” şeklinde tanımlanan kuralı ihlâl ettiğinden bahisle düzenlenen Ocak 2007 – Aralık 2009 dönemi arasındaki sistem kullanım ceza faturalarının muhteviyat çizelgeleriyle birlikte gönderilerek yasal süresi içinde ödenmeyen faturalar için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesinde öngörülen gecikme zammı uygulanacağı ve yasal yollardan tahsili cihetine gidileceği hususunun bildirildiği, davacı şirket tarafından anılan işlem ekinde gönderilen ceza faturalarına istinaden toplam 782.943,95 TL’nin 28/03/2013 tarihinde ödendiği, ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faiziyle birlikte davalı idareden tahsili talebiyle ilk olarak 25/01/2017 tarihinde .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı esasına kayden dava açıldığı, anılan Mahkemece Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile davanın usulden reddine karar verildiği, söz konusu kararın kesinleşmesi üzerine 11/02/2022 tarihinde Mahkeme kaydına alınan dilekçe ile bakılan davanın açıldığı; Adli yargı yerlerinde açılan davalarda idari yargı yerinin görevli olduğuna karar verilmesi üzerine davacılar tarafından idari yargıda yeniden dava açılması hâlinde, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca adli yargı yerince verilen görevsizlik kararlarının kesinleşmesinden itibaren 30 gün içinde açılıp açılmadığı yanında, ayrıca davanın adli yargıda da idari yargıda dava açma süresi içinde açılıp açılmadığının incelenmesi gerekeceği, aksi bir yorumun, sözü edilen yolun, idari yargıda dava açma süresini kaçıranlar yönünden, öncelikle adli yargı yerinde dava açmak suretiyle hakkın kötüye kullanılabileceği, Ceza faturalarının bildirimine ilişkin dava konusu işlemin davacı şirkete tebliğine ilişkin dosyada bir belge bulunmamakla birlikte davacı şirket tarafından işlemin, en geç ceza faturaları tutarının ödendiği 28/03/2013 tarihinde öğrenildiği dikkate alındığında, en geç 28/03/2013 tarihini izleyen 60 gün içinde dava açılması gerekirken bu tarihten çok sonra ilk olarak 25/01/2017 tarihinde … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açıldığı görüldüğünden, süre aşımı nedeniyle davanın esasının incelenmesine imkân bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, sistem kullanım ceza faturalarının 28/03/2013 tarihinde ödendiği, ödeme tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faiziyle birlikte iadesi için … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 25/01/2017 tarihinde dava açıldığı, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile davanın usulden reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmemesi üzerine 19/01/2022 tarihinde kesinleştiği ve bu tarihten itibaren 30 gün içerisinde açılan davanın süresinde olduğu, sistem kullanım ceza faturalarının dayanağının bulunmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, davacı şirket ile 11/08/2010 tarihine kadar imzalanmış bir sistem kullanım anlaşmasının bulunmadığı, dava konusu ceza faturalarının yöntem bildirimi uyarınca düzenlendiği, sistem kullanım anlaşması imzalanana kadar Yöntem Bildirimi’nin 1.5. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca gerekli yaptırımların uygulandığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davacının temyiz isteminin reddine, 2. Davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA, 3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 4. Posta giderleri avansından artan tutar ile kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine, 5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 19/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir