Danıştay Kararı

İmar Planı Revizyonlarının Kamu Yararı Açısından Değerlendirilmesi Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

6. Daire – 2021/1380 – 2024/5526 – 15.10.2024


🔎 Karar Özeti

Danıştay, Burdur ili Bucak ilçesinde onaylanan imar planı revizyonlarıyla ilgili yapılan başvurunun belediyenin daha önceki planlama kararları ile kamu yararına uygun olmadığını belirterek iptaline hükmetti. Yeniden bir bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğine de karar verildi.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ALTINCI DAİRE Esas No : 2021/1380 Karar No : 2024/5526 TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI) …Varisleri; 1- … 2- … 3-… VEKİLİ : Av. … II- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF : I- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı II- (DAVACI) …Varisleri; 1- … 2- … 3- … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin… tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Burdur ili, Bucak ilçesi, … Mevkii, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda Bucak Belediye Meclisinin … tarihli ve …, … sayılı kararları ile onaylanan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının ve bu planlarda değişiklik yapılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin …tarihli, … sayılı Bucak Belediye Meclisi kararının iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporları ve dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davaya konu alanda revizyon yapılmasını zorunlu kılan nedenlerin net olarak ortaya konulmadığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planına tüm yolların işlenmesine rağmen dava konusu alandaki 7 metrelik yaya yolunun işlenmediği, bu nedenle 1/1000 ölçekli uygulama imar planının üst ölçekli 1/5000 ölçekli nazım imar planına uyumlu olmadığı, aynı ada içinde hem 5 hem de 6 katlı iki ayrı yapı düzeni planlanarak adanın yapı düzeninin bozulduğu, dava konusu işlemlerin imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esasları ve teknikleri ile kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemler hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Davacının ve davalı idarenin istinaf başvurusunun imar planı revizyonuna ilişkin kısmı bakımından, ileri sürülen iddiaların mahkemenin verdiği kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine, plan değişikliği isteminin reddine ilişkin işlem bakımından ise, hazırlanmış olan plan taslağında açık ve alt yapısı bulunan imar yolunun kapatılmasının istenildiği, söz konusu teklifin İlçe Kahveler Kavşağına cepheli diğer imar adaları ile uyumlu ve silueti olumsuz etkilemeyecek nitelikte yeni bir plan değişikliği hazırlanması halinde tekrar değerlendirilebileceği gerekçesiyle reddedildiği, dosyada bulunan bilirkişi raporu da göz önünde bulundurularak davacı tarafından teklif ve talep edilen imar planı değişikliğinin dava konusu taşınmazlar yönüyle Kahveler Kavşağına cepheli diğer imar adalarına uyumlu bir planlama şekli olmadığı ve halihazırda açık ve alt yapısı bulunan yolun kapatılmasını öngördüğü için bu imar planı değişikliği teklifinin reddedilmesi ile ilgili gerekçelerin şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından yeterli ve uygun gerekçeler olduğu, bu nedenle dava konusu plan değişikliğinin reddine ilişkin meclis kararının şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı idarenin istinaf başvurusunun imar planı revizyonlarına ilişkin kısmı bakımından reddine, plan değişikliği isteminin reddine dair işlem bakımından ise kabulüne, İdare Mahkemesi kararının anılan kısmının kaldırılmasına, plan değişikliği isteminin reddine ilişkin işlem bakımından davanın reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından; davanın iptaline ilişkin kısmının gerekçe yönünden bazı kısımlarının aleyhlerine olduğu, bu gerekçelerin kaldırılması gerektiği, uyuşmazlık konusu yollar ve kavşak bakımından yeterli inceleme yapılmadığı, dayanak planların iptal edildiği bu gerekçeyle plan değişikliği talebinin reddine ilişkin işlemin de iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından; kararın iptale ilişkin kısmının usul ve hukuka aykırı olduğu iddiasıyla bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. SAVUNMALARIN ÖZETİ : Davacı tarafından, temyize konu kararının davalı idare tarafından temyizi istenen kısmında bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın anılan kısmının onanması gerektiği savunulmaktadır. Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacı …’ın davanın devamı sırasında vefat ettiği ve mirasçılarından…, … ve …vekili Av. … tarafından … Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesi Yazı İşleri Müdürlüğü’nün kayıtlarına giren 03.02.2021 tarihli dilekçeden davaya devam etmek istedikleri anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca …, …, …’nun davacı olarak alınması suretiyle gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY : Burdur ili, Bucak ilçesi, … Mevkii, … Mahallesinde… tarihli, … sayılı Bucak Belediye Meclisi kararıyla 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onaylanmış, bu planlarda … ada, … parsel sayılı taşınmaz bir kısmı E:1,60, yükseklik: 18,50 metre, gelişme konut alanı ve ticaret alanı (konut altı ticaret alanı), bir kısmı E:0.90, yükseklik:15.50 metre, gelişme konut altı ticaret alanı (konut altı ticaret alanı), bir kısmı ise 7 metrelik yol alanı olarak belirlenmiş, … ada, … parsel sayılı taşınmaz ise gelişme konut alanı, ticaret alanı (konut altı ticaret), E:0.90, yükseklik:15.50 metre, bir kısmı da yaya yolu olarak belirlenmiş, ardından Bucak Belediye Meclisinin … tarihli ve …, … sayılı kararları ile 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı onaylanmış, anılan planlarda … ada, … parsel sayılı taşınmazın bir kısmı yençok:18,50 metre, bitişik yapı nizamlı 5 kat ticaret alanı, bir kısmı E:1.20, yençok:21,50 metre yapılaşma koşullu gelişme konut alanı, yarı taralı kısmı ise ticaret alanı, bir kısmı ise yol alanı olarak belirlenmiş, … ada … parsel sayılı taşınmaz E:1.20, yençok:21.50 metre gelişme konut alanı bir kısmı ise yol alanı olarak belirlenmiştir. Uyuşmazlık konusu Bucak Belediye Meclisinin… tarihli ve …, … sayılı kararları ile onaylanan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planında değişiklik yapılması istemiyle davacı tarafından 17.06.2016 tarihli dilekçeyle davalı idareye başvurulmuş, 1378 ada, … parsel sayılı taşınmazdan geçen yolun kaldırılması ve … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazların tamamının ticari alan olması istenilmiş, Bucak Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla plan değişikliği talebine konu yolun halihazırda kullanıldığı ve alt yapısı olduğu, diğer imar adaları ile uyumlu ve sliüeti olumsuz etkilemeyecek nitelikte yeni bir plan teklifi hazırlanması halinde bunun değerlendirileceği belirtilerek istemin reddine karar verilmiş ve bunun üzerine görülmekte olan dava açılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanununun işlem tarihinde yürürlükteki şekliyle 5. maddesinde; “nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında, “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Usul hukukunun en temel ilkelerinden biri olan “taleple bağlılık” ilkesi uyarınca, idari yargı mercilerinde açılan davalarda; İdare Mahkemelerinin, davacının istemi ile bağlı olduğu, istemi genişletecek veya daraltacak biçimde karar verilemeyeceği açıktır. Her ne kadar 2577 sayılı Kanunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesine atıfta bulunulmamış ise de; taleple bağlılık ilkesi, yargılama hukukunun genel prensiplerinden biri olduğundan idari yargılama hukukunda da uygulanması gerekir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Talep sonucunun belirlenmesinde, dava dilekçesinin bir bütün olarak ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Uyuşmazlıkta, dava dilekçesinin ve davacının plan değişikliği istemine ilişkin dilekçesinin bir bütün olarak incelenmesinden; davacının talebinin taşınmazı üzerinden geçen yolların kapatılması, yolların kavşağa bağlandığı ve trafik güvenliği açısından tehlikeli oldukları, parçalı küçük imar adaları oluşturulduğu, daha bütüncül imar adaları oluşturulması gerektiği ve taşınmazının bir kısmının konut bir kısmının ticari alan olarak belirlendiği ancak aynı yola cepheli tüm taşınmazlar ticari alan olarak belirlendiğinden bu durumun eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve uyuşmazlık konusu taşınmazın da tamamının ticari alan olarak belirlenmesinin istenildiği görülmüş olup, taleple bağlılık ilkesine uygun değerlendirme yapılmadan dava konusu imar planlarında emsal ve yükseklik arttırımına gidildiği bu artışa ilişkin gerekçeye yer verilmediği, artacak nüfus için yeterli sosyal donatı alanı ayrılmadığı, 7 metrelik yaya yollarının nazım imar planında gösterilmediği, ve aynı ada içinde iki farklı yapılaşma yoğunluğu öngörüldüğü gerekçeleriyle dava konusu işlemlerin karar verildiği, davacının da gerekçe yönünden kararın hukuk ve usule aykırı olduğu iddiası ile temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmıştır. İdari yargılama usulünde, idare mahkemelerinin her çeşit incelemeyi kendiliğinden yapabileceğine ilişkin resen araştırma ilkesi benimsenmiştir. Bunun sonucu olarak, dava konusu edilen işlemlerin açık ve tereddüte yer vermeyecek kesinlikte belirtilmesi gerekmekle birlikte talebi aşan nitelikte hüküm kurulamamaktadır. Ancak talep sonucuyla bağlı hüküm kurulması zorunluluğu olduğundan resen araştırma ilkesi gereği olarak davacının ileri sürdüğü hukuka aykırılık sebepleriyle sınırlı inceleme yapılmaktadır. Bu nedenle, davacının iddiaları doğrultusunda kavşağa bağlanan 7 metrelik yolun trafik güvenliği açısından tehlikeli olup olmadığı, taşınmazın kavşağa ve cephe aldığı yollara olan konumu göz önünde bulundurularak komşu parsellerden farklı planlanıp planlanmadığı, ayrıca iptali istenilen planlama kararlarının çevresi ile imar bütünlüğünü sağlayıp sağlamadığı hususlarına ilişkin gerekli incelemenin yapılması gerekmektedir. Öte yandan özel ve teknik bilgiyi gerektiren uyuşmazlıklarda, bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, maddi gerçekliğin ortaya çıkarılmasına yardımcı olacak teknik verilerin elde edilmesini sağlamak olduğu göz önünde tutulduğunda, tek başına hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olmayan görülmekte olan uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması ve davaya konu imar planlarının yargısal denetiminin yapılması için, işin niteliği gereği heyet halinde çalışması uygun görülen bilirkişilerin, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar ve planlama alanının özellikleri gözetilerek uygun uzmanlık alanı dikkate alınmak suretiyle seçilmesi gerekmektedir. Zira, uyuşmazlığın yeterli uzmanlığa sahip bilirkişiler tarafından değerlendirilmesi tarafları tatmin edici ve adil bir yargılama yapılması açısından önemli bir gerekliliktir. Davacı tarafından dava konusu imar planı revizyonunda 7 metrelik yolun her ne kadar yaya yolu olarak gösterilse de trafik yolu olarak kullanıldığı, yolun kavşağa bağlandığı ve bu durumun ulaşım sistemini ve trafik güvenliğini olumsuz etkilediği ileri sürülmüştür. Bu kapsamda 7 metrelik yolun planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uygunluğunun tespiti bakımından özellikle trafik ve ulaşım konusunda uzman bilirkişilerin teknik ve bilimsel görüşüne ihtiyaç bulunduğu açık olup, idare mahkemesince şehir plancısı, harita mühendisi ve mimar bilirkişlerin katılımıyla yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasında isabet görülmemiştir. Bu durumda yukarıda belirtilen eksiklikler giderilerek aralarında trafik ve ulaşım konusunda uzman bir bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyetinin katılımıyla yerinde yaptırılacak keşif sonucunda düzenlenecek rapor doğrultusunda uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca plan değişikliği talebinin reddine ilişkin işlem bakımından da yukarıda belirtilen hususlar araştırıldıktan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği açıktır. Bu itibarla, dava konusu imar planları revizyonun iptaline, plan değişikliği isteminin reddine dair işlem bakımından ise davanın reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan temyiz istemlerinin kabulüne, 2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun imar planı revizyonları bakımından reddi, plan değişikliği isteminin reddine dair işlem bakımından ise kabulü ile İdare Mahkemesi kararın bu kısmının kaldırılmasına, anılan kısım bakımından davanın reddine dair temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA, 3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 15/10/2024 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir