📜 Danıştay Karar Künyesi
3. Daire – 2020/2238 – 2022/3227 – 19.09.2022
🔎 Karar Özeti
Danıştay, bir şirketin kanuni temsilcisi olarak düzenlenen ödeme emrinin iptaline ilişkin davayı değerlendirerek, alacakların tahsilinde borçlunun temsilci sıfatının geçerliliğini kıstas almış ve Bölge İdare Mahkemesi’nin kararını onaylamıştır.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2238
Karar No : 2022/3227
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av…
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av…
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Akaryakıt Ürünleri Yapı Malzemeleri İnşaat Taahhüt Turizm Taşımacılık Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan 2016 yılına ilişkin muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının, asıl borçlu şirketteki hisselerinin tamamını … … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesiyle devrettiği, devir işlemlerinin … tarihinde tescil edildiği ve … tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği anlaşıldığından, dava konusu ödeme emri içeriği 2016 yılına ilişkin kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası ve fer’ileri ile 2016 yılının Ocak-Mart dönemine ait geçici vergi ve bu yıla ilişkin özel usulsüzlük cezasının vade tarihi itibarıyla kanuni temsilci sıfatı bulunmayan davacının söz konusu kamu alacağından sorumlu tutulamayacağı dolayısıyla dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirketten tahsil imkanı bulunmayan kamu alacağının tahsili için kanuni temsilci sıfatı ile davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 19/09/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.