📜 Danıştay Karar Künyesi
7. Daire – 2021/3807 – 2023/1517 – 15.03.2023
🔎 Karar Özeti
Danıştay, gümrük süreçlerinde menşe ispat belgelerinin onaylanmasının sorumluluğunu değerlendirdiği kararda, eksik araştırma ve hukuka aykırılık nedeniyle dava konusu gümrük vergileri işleminin iptaline hükmetmiştir.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3807
Karar No : 2023/1517
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü – (E-Tebligat)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından tavizli vergi haddinden yararlanmak suretiyle ithal edilen “poliesterden tekstürize iplik” ticari tanımlı eşyanın Suriye menşeli olmadığından bahisle davacı adına 2010 ve 2011 yıllarında tescilli 25 adet beyanname muhteviyatı eşyalar için ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük, katma değer vergileri ve dampinge karşı vergiye vaki itirazın 21 adet beyanname yönünden reddine dair işlemin … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesine isabet eden kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 198. maddesinin 4. fıkrası ile menşe ispat belgelerini yanlışlıkla onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin belgeyi yanlışlıkla onayladığını kabul etmiş olması durumunda tüm özeni gösterdiğini ispat edebilen yükümlünün sorumluluktan kurtulmasının mümkün kılındığı, Kanun Koyucu’nun bunun gerçekleşebilmesini menşe ispat belgelerini yanlışlıkla onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin, belgeyi yanlışlıkla onayladığını açık veya örtülü bir şekilde kabul etmiş olması, bir başka ifadeyle, belgelerin yanlış olarak onaylanmasına ihracatçı tarafından sunulan yanlış verilerin neden olmadığını, belgenin yanlışlıkla onaylanmasının kendi kusurundan kaynaklandığını açık veya örtülü bir şekilde beyan etmiş olması şartına bağladığı, ihracatçı ülke gümrük idaresinin yanlış onaylamanın kendi kusurundan kaynaklandığını açık veya örtülü bir şekilde beyan etmiş olmasını yeterli görmeyerek, tüm özeni gösterdiğine ilişkin ispat külfetini de yükümlüye yüklediği, belgelerin yanlış olarak onaylanma nedeni, ihracatçının sunduğu yanlış verilerden kaynaklanıyorsa veya tercihli düzenlemenin, yararlanan ülke tarafından doğru olarak uygulandığına dair şüphe bulunduğu yönünde Resmi Gazete’de bir duyuru yayımlanmış olması halinde vergilerin tahsil edilmesi gerektiği, olayda, ara kararına istinaden davalı idarece gönderilen cevabi yazıda, 01/01/2007 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye ile Suriye arasında uygulanan Serbest Ticaret Alanı Tesis Eden Ortaklık Anlaşması’nın 06/12/2011 tarihinde alınan ve 14/12/2011 tarih ve 28142 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile ülkemiz tarafından askıya alındığı bildirilmiş ise de, dava konusu beyannamenin tescil tarihi itibariyle anılan ortaklık anlaşmasının yürürlükte olduğu, dava konusu menşe ispat belgesini onaylayan ihracatçı ülke gümrük idaresinin menşe ispat belgesini kendi kusuru ile yanlışlıkla onaylanıp onaylamadığının ya da belgelerin yanlış onaylanmasının ihracatçının sunduğu yanlış verilerden kaynaklanıp kaynaklanmadığının ortaya konulması amacıyla ihracatçı ülke gümrük idaresi nezdinde davalı idarece araştırma yapılmadığı ve dava konusu serbest dolaşıma giriş beyannamesine uygulanan tercihli tarife düzenlemesinin yararlanan ülke tarafından doğru olarak uygulandığına ilişkin şüphe bulunduğu yönünde Resmi Gazete’de yayımlanan bir duyuru da bulunmadığının anlaşılması karşısında, tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin dava konusu edilen kısmının iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.