Logo

Ukrayna’daki Öğrencilerin Yatay Geçişi Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

8. Daire – 2022/3504 – 2024/4341 – 05.09.2024


🔎 Karar Özeti

Danıştay, Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle Türkiye’deki üniversitelere yatay geçiş yapmak isteyen öğrencilerin başvurularında ÖSYS/YKS başarı sırası ve asgari puan şartlarının aranmasının hukuka uygun olduğuna karar vererek, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen düzenlemelerin iptaline yönelik talepleri reddetti.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE Esas No : 2022/3504 Karar No : 2024/4341 DAVACI : … VEKİLİ : Av. … DAVALILAR : 1- …Başkanlığı VEKİLİ : Av. … 2- .. Üniversitesi VEKİLİ : Av. … DAVANIN KONUSU : 1. Davacı tarafından yapılan yatay geçiş başvurusunun reddine dair işlemin ve; 2. İşlemin dayanağı Yükseköğretim Genel Kurulunun 28.03.2022 tarihli toplantısında “Ukrayna-Rusya Savaşı” nedeniyle Ukrayna’daki Yükseköğretim Kurumlarında Eğitim Gören Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Öğrenciler ile Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Ülkemizdeki Yükseköğretim Kurumlarına Yatay Geçişleri ve Özel Öğrencilik İşlemleri’ ile ilgili alınan kararların ”Yatay Geçiş” başlıklı I. bölümün 1. maddesinin a, b, c, ç fıkraları, 4. maddesinin tamamı, 9. maddesinde yer alan “yatay geçiş için gerekli belgelerle” ibaresi ve aynı maddenin son cümlesi ile 12. maddesinin “denetim sürecinde hazır bulundurulmak üzere en kısa sürede temin ve muhafaza etmekle yükümlüdür.” ibaresi ile ”Özel Öğrencilik” başlıklı II. bölümün tamamının iptali istenilmektedir. DAVACININ İDDİALARI : Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arası Geçiş, Çift Anadal, Yandal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin Ek-2. maddesinde yer alan “Şiddet olayları ve insani kriz nedeniyle eğitim öğretimin sürdürülemez olduğu Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilen ülkelerde öğrenim gören öğrenciler Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarına yatay geçiş başvurusu yapabilirler” hükmü uyarınca davalı idarece düzenleyici işlem yapılması gerekirken, dava konusu işlem ile savaş hali göz önüne alınmayarak başarı sıralama şartı, en düşük taban puan şartı, QS Word Rankings sıralaması gibi şartların belirlenmesinin söz konusu yönetmelik maddesine aykırı olduğu, aynı yönetmeliğin 22. maddesinde özel öğrencilik süresinin en fazla 2 dönem olduğu, oysa bu savaşın ne kadar süreceğinin belirsiz olması sebebiyle savaşın uzaması durumunda yine mağduriyet oluşacağı, dolayısıyla özel öğrenciliğe almak yerine YÖK tarafından yatay geçiş şartları hafifletilerek yatay geçiş yapılması gerektiği, QS Word Rankings sıralamasında Türkiye’de bulunan üniversitelerin davalı idarece belirlenen sıralama şartında yer almamasına rağmen sıralama şartı getirilmesinin büyük bir çelişki olduğu, Anayasanın 10. maddesince herkesin eşit haklara sahip olduğu ve devletin bu eşitliği yaşama geçirmesini sağlamakla yükümlü olduğu, daha önce davalı Yükseköğretim Kurulu tarafından Suriye ve Mısır’dan yapılabilecek yatay geçişlere ilişkin düzenlenen 5 maddelik kararda başarı sıralama şartı, en düşük taban puan şartı, QS Word Rankings sıralaması gibi şartların konulmamasına rağmen dava konusu düzenleme ile bu şartların getirilmesinin eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmektedir. DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı: Yükseköğretime giriş ve yerleştirme işlemlerinde imkan ve fırsat eşitliğini zedeleyecek uygulamalardan kaçınılmasının kamu yararı olduğu, bu sebeple karar alınırken bu hususun göz önüne alındığı, yatay geçiş ile yurtdışından gelen öğrenciler denklik sürecinde yapılan Seviye Tespit Sınavı uygulamasından bütünüyle muaf olacağından, özellikle meslek icrası yoluyla doğrudan çalışma hayatına katılma hakkı sağlayacak programların yeterliliklerinin yatay geçiş talebinde bulunacak öğrencilerde bulunmasının son derece önemli olduğu, Ukrayna’da 800’den fazla üniversite bulunduğu, ülkemizde rekabetin en yoğun olduğu Tıp, Diş hekimliği, Eczacılık, Mühendislik ve Hukuk gibi bölümlere herhangi bir yeterlilik koşulu gözetmeden lise diploması ile başvurulduğundan ülkemizde üniversiteye giriş sınavında yeterli puanı almayan hatta sınava girme ihtiyacı bile hissetmeyen öğrencilerin yoğunlukla tercih ettiği ülkenin Ukrayna olması sebebiyle karar alınırken başarı sırası şartının getirildiği, salt savaş sebebiyle yatay geçiş şartlarının görmezden gelinemeyeceği, aksi takdirde herhangi bir şart öngörülmeksizin yatay geçiş işlemlerinin yapılması durumunda o bölüme yüksek ÖSS/YKS puanı ile girmiş öğrenciler bakımından haksızlığa sebep olacağı, özel öğrenciliğin statüsü gereği yatay geçişten farklı olarak belirli bir süreyi kapsadığı, belirli sürenin dışına çıkılmasının Yönetmeliğin 22. maddesine aykırı olacağı, yatay geçiş için öngörülen kuralların arkasından dolanma amacı taşıyan davacı itirazlarının bu yönden de hukuk aykırı olduğu, öte taraftan, kişilerin öğrenciliğini kanıtlayan ancak olağanüstü şartlar nedeniyle ibraz edilemeyen belgelerin; yükseköğretim kurumları tarafından temin ve muhafazasının sağlanması olası suistimalleri önleme adına önemli olduğu belirtilerek dava konusu edilen kararın hukuka uygun olduğu savunulmuştur. Süleyman Demirel Üniversitesi : Davacının yatay geçiş başvurusuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı, davanın reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Bireysel işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddi gerektiği, düzenleyici işlem yönünden davanın reddi gerektiği düşünülmektedir. DANIŞTAY SAVCISI : … DÜŞÜNCESİ : Örgün eğitim programlarına kayıtlı olan öğrencilerin yatay geçiş başvuruları değerlendirilirken; kayıt yılındaki ÖSYS/YKS’deki başarı sırası, başarı sırası aranmayan alanlarda en düşük taban puanı aranması gibi kriterlerin; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve ilgili Yönetmelikte yer alan yükseköğretim kurumunun amacına, işleyiş sistemine uygun olarak getirilen rasyonel ve nesnel ölçütler olup, bu haliyle Türk eğitim sisteminde önemli bir yeri olan ÖSS/YKS’nin bertaraf edilmesini engelleyici ve başkaca bir sınav ve şart aranmaksızın, sadece lise diplomasıyla kayıt yapılan Ukrayna’daki üniversitelerde eğitim gören öğrencilere ayrıcalık tanınmasını önleyici olması yönüyle de eğitimde imkan ve fırsat eşitliğinin sağlanması ve suistimallerin önlenmesi amacını taşıması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ SÜREÇ : 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle Ukrayna’da eğitim görme imkanının bulunmaması sebebiyle Ukrayna üniversitelerinde okuyan öğrencilerin ülkemizdeki üniversitelere yatay geçiş ve özel öğrencilik başvurularının değerlendirilmesi aşamasında hangi kriterlerin baz alınması gerektiğine dair davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nca, Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmeliğinin “özel durumlarda yatay geçiş” başlıklı Ek 2. maddesi hükmü doğrultusunda “Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle Ukrayna’daki yükseköğretim kurumlarında eğitim gören öğrencilerin yatay geçiş ve özel öğrencilik işlemleri” konulu karar alınmıştır. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından alınan Karar doğrultusunda; davalı Trakya Üniversitesi, Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle eğitimlerine Ukrayna’da devam edemeyen öğrenciler tarafından yapılan yatay geçiş başvuruları değerlendirilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: USUL YÖNÜNDEN: Dava konusu bireysel işlemin incelenmesinden; 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, iptal davaları, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçelerinin, idarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, kesin ve yürütülmesi zorunlu olmayan işleme karşı açılan davalarda davanın reddine karar verileceği kuralı yer almıştır. Buna göre, idari yargıda, dava konusu oluşturma açısından, idari işlemlerin kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte bulunması gerekmektedir. Buradaki kesinlik kavramı işlemin uygulanmaya hazır, tamam, yani nihai bir işlem niteliğinde olduğunu, bir başka makamın onayına tabi olmadan doğrudan uygulanabilirliğini göstermektedir. Yürütülmesinin zorunlu olması yani icrailik vasfı ile de, kamu gücü ve kudretinin üçüncü kişiler üzerinde, doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini göstermesi olarak ifade edilmektedir. Dosyanın incelenmesinden, davalı üniversite tarafından gerek savunma dilekçesinde, gerekse Dairemizce yapılan ara karara verilen cevapta davacının kuruma herhangi bir yatay geçiş başvurusu yapmadığının tespit edildiği ve üniversitenin web sitesinde yer alan ilan metninde “başvuruların şahsen yapılacağı” kuralına yer verildiği, tıp fakültesine online başvuru yapılmadığı belirtilmiştir. Davacı ise, herhangi bir başvuruda bulunmadığı iddia edilmekte ise de, başvuru tarihleri arasında online başvuruda bulunduğunu belirtmiş, Dairemizin 07/03/2024 tarihli Ara Kararı ile davacıdan Süleyman Demirel Üniversitesi’ne yapmış olduğunu iddia ettiği yatay geçiş başvuru belgesi ile başvurusunun reddedildiğine ilişkin işlemin gönderilmesi istenilmiş, davacı ara karara cevap olarak Ukrayna’da öğrenci olduğuna dair belgeleri sunmuştur. Bu durumda, davacının Ukrayna’da öğrenci olduğunu gösteren bilgi ve belgeler bulunduğundan düzenleyici işleme karşı dava açma süresi içerisinde dava açtığı görülmektedir. Ancak, davanın bireysel işlemin iptali isteminin, idari yargı yerinde dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmadığı anlaşıldığından idari yargı yerince incelenmesine hukuki olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. ESAS YÖNÜNDEN: İLGİLİ MEVZUAT: Anayasanın ‘Yükseköğretim kurumları’ başlıklı 130. maddesinde; “Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur. Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir. ..Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir.” hükmü, ‘Yükseköğretim üst kuruluşları’ başlıklı 131. maddesinin 1. fıkrasında; “Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.” hükmü yer almıştır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Ana ilkeler” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, yükseköğretimde imkan ve fırsat eşitliğini sağlayacak önlemlerin alınacağı; “Yükseköğretim Kurulunun Görevleri” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim programlarının asgari ders saatleri ve sürelerinin, öğrencilerin yatay ve dikey geçişleri ile yüksekokul mezunlarının bir üst düzeyde öğrenim yapmalarına ilişkin esasları Üniversitelerarası Kurulun da görüşlerini alarak tespit etmek; (ı) bendinde ise, yükseköğretim kurumlarında ve bu kurumlara girişte imkan ve fırsat eşitliğini sağlayacak önlemleri almak, Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun, 11/04/2012 tarih ve 28261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6287 sayılı Kanun’un 14 maddesi ile değişik “Yükseköğretime giriş ve yerleştirme” başlıklı 45. maddesinde, yükseköğretime giriş ve yerleştirmenin nasıl yapılacağı düzenlenmiş olup, (a) bendinde, yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemlerinin imkân ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacağı; (b) bendinde, yükseköğretim kurumlarına esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezî sınavlarla girileceği, hükmü yer almıştır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na dayanılarak hazırlanan ve 24/4/2010 tarihli ve 27561 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmeliğinin “özel durumlarda yatay geçiş” başlıklı Ek 2. maddesinde;”Şiddet olayları ve insani kriz nedeniyle eğitim öğretimin sürdürülemez olduğu Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilen ülkelerde öğrenim gören öğrenciler Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarına yatay geçiş başvurusu yapabilirler. Bu konuya ilişkin usul ve esaslar Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir.” hükmü bulunmaktadır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: 28.03.2022 Tarihinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca Alınan Kararın İncelenmesi; Yatay Geçiş Başlıklı I. Bölümün 1. maddesi Yönünden; Madde ile, Ukrayna’daki yükseköğretim kurumlarının örgün eğitim programlarına kayıtlı olan öğrencilerin yatay geçiş başvurularının değerlendirilebilmesinde, kayıt yılındaki ÖSYS/YKS’ye girmiş olmaları ve ÖSYS/YKS’de başarı sıralaması şartı aranan programlar için başarı sırası şartını, ÖSYS/YKS’de başarı sırası aranmayan alanlarda, Türkiye’de ilgili yıldaki eşdeğer diploma programlarının en düşük taban puanına sahip olma şartını, özel yetenek programlarında ise üniversitelerin ilgili yılın ÖSYS/YKS’de özel yetenek programları için ilan edilen en düşük merkezi sınav puanına sahip olma şartını (üniversitelerin, istedikleri takdirde özel yetenek sınavı yapma hakkı saklıdır), ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarından aldıkları önlisans eğitimlerini yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarının lisans programlarına saydırarak kayıt yaptıranların da belirlenen şartları sağlamaları gerektiğine karar verilmiştir. Dolayısıyla Ukrayna’da eğitim gören öğrencilerin Türkiye’deki üniversitelere yatay geçiş başvurusu yapabilmesi için, Türkiye’de her yıl düzenlenen ÖSYS/YKS’de yer alan başarı sırası şartının, başarı sırası aranmayan alanlarda ise Türkiye’de ilgili yıldaki eşdeğer diploma programlarının en düşük taban puana sahip olma şartının sağlanması gerektiğine karar verildiği görülmektedir. Davacı tarafından, ülkemizde uygulanan üniversiteye giriş sınavlarının bilim sınavı olmadığı, yarışma sınavı olduğu, yükseköğretime giriş şartlarının ülkelere göre değiştiği, Ukrayna’da uygulanan sistemde ise öğrencinin okumak istediği bölümü beyan ederek İngilizce veya Ukraynaca hazırlık eğitimi alarak eğitime başladığı, hazırlık eğitimine Türkiye’de mezun olunan lisenin transkriptine göre kabul edildiği, Ukrayna’da eğitimini başarıyla tamamlayıp mezun olan öğrencilerin diplomalarına denklik alarak üniversiteyi Türkiye’de bitirenlerle aynı haklara sahip oldukları, denklik alırken de kendilerinden herhangi bir ÖSS/YKS puanı istenmediği, daha önce Mısır ve Suriye savaşı sebebiyle Ek 2. maddeye dayanılarak alınan kararlarda herhangi bir puan şarı istenmezken dava konusu edilen Karar’ın 1. maddesiyle ÖSS/YKS puanının istenmesinin Anayasa’nın 10. ve 2. maddelerine açıkça aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Davalı idarece verilen savunma dilekçesinde, Ukrayna’da ücretli olarak eğitim gören öğrencilere yaşanan durumlar sebebiyle tanınan yatay geçiş hakkının ücretsiz girişte rekabet şartlarının son derece yoğun olduğu devlet üniversiteleri programlarında yoğunlaşması kontenjanlar çerçevesinde kabul için seçiciliğin önemini arttırdığı, programa kabul sürecinde nesnel kriterlerin esas alınması gerektiğinden merkezi yerleştirme puanı olanların olmayanlara göre öncelikli olması veya daha yüksek olanın tercih edilmesinin zorunlu olduğu, başarı sıralaması şartı aranan programlara merkezi sınava girmemiş veya girip son derece düşük derecelere sahip öğrencilerin kabul edilmemesinin doğal bir sonuç olduğu savunulmuştur. Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle Ukrayna’da eğitim gören öğrencilerin yatay geçiş taleplerinin hiç bir kriter belirtilmeksizin kabul edilmesinin bir takım eşitsizliklere ve haksızlıklara sebep olacağı açıktır. Salt savaş sebebiyle Ukrayna’da eğitim görülememesinin, tek başına yatay geçiş taleplerinin kabulü için yeterli görülmesinin eşitsizliklere ve haksızlıklara neden olacağından dolayı, bunun önüne geçmek amacıyla Yükseköğretim Kurulunca, yükseköğretim kurumlarının amacına ve işleyişine uygun olarak birtakım ilke ve kriterlerin belirlenmesi 2547 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmeliklerde yer alan hükümlerin gereği ve sonucudur. Buna göre, Ukrayna’daki yükseköğretim kurumlarının örgün eğitim programlarına kayıtlı olan öğrencilerin yatay geçiş başvuruları değerlendirilirken; kayıt yılındaki ÖSYS/YKS’deki başarı sırası, başarı sırası aranmayan alanlarda en düşük taban puanı aranması gibi getirilen kriterler, 2547 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikte yer alan yükseköğretim kurumunun amacına, işleyiş sistemine uygun olarak getirilen rasyonel ve nesnel ölçütler olup, bu haliyle Türk eğitim sisteminde önemli bir yeri olan ÖSS/YKS’nin bertaraf edilmesini engelleyici ve başkaca bir sınav ve şart aranmaksızın, sadece lise diplomasıyla kayıt yapılan Ukrayna’daki üniversitelerde eğitim gören öğrencilere ayrıcalık tanınmasını önleyici olması yönüyle de eğitimde imkan ve fırsat eşitliğinin sağlanması amacını taşıması nedeniyle alınan Kararların 1. maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Yatay Geçiş Başlıklı I. Bölümün 4. maddesi Yönünden; Dava konusu edilen Karar’ın 4. maddesi ile, Ukrayna’daki programa kayıt yapılan yıldaki ÖSYS/YKS kılavuzunda zikredilen sıralama kuruluşları listelerinde aranan sıralama şartını karşılayan üniversitelerin öğrencilerinin de yatay geçiş başvurusu yapmasına imkan tanınmıştır. Davacı tarafından, maddenin bu haliyle normal zamanlardaki yatay geçiş şartları ile bire bir aynı olduğu, ortada savaş gibi ciddi bir mücbir sebep varken bu şartların esnetilmesi gerektiği, Ukrayna’da çoğu üniversitenin ihtisas üniversitesi olduğu, üniversitenin dünya sıralaması belirlenirken akademik öğrenci sayısı, yapılan atıflar, yayınlanan makaleler gibi birçok farklı etkenin birlikte değerlendirildiği, oysa Ukrayna’da bulunan üniversitelerin ihtisas üniversitesi olması sebebiyle bu şartları sağlamasının mümkün olmaması nedeniyle belirlenen sıralamalara girmesinin mümkün olmadığı, davalı idarenin 2020 yılı için ilk 500 şartı ararken 2021 yılı için ilk 400 şartı belirlemesinin bilimsel bir açıklamasının olmadığı, belirlenen şartı sadece Ukrayna’da bir üniversitenin sağladığı belirtilerek getirilen madde ile fiilen yatay geçiş yapılmasının engellendiği ileri sürülmüştür. Anayasa’da diğer haklardan farklı olarak eğitim hakkının sınırlanması hususunda kanun koyucuyu bağlayan belli bir meşru amaçlar listesi bulunmamaktadır. Dolayısıyla kanun koyucunun eğitim hakkının sınırlanması hususundaki takdir aralığının geniş olması ve müdahalenin meşru amacının ulusal ölçekte eğitim kalitesinin korunması olması gerekmektedir. (AYM, E:2019/25326, T:23.11.2021) 2547 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile Yükseköğretim Kurulu’na, yükseköğretim kurumlarına yatay geçiş şartlarının belirlenmesi konusunda takdir yetkisi tanınmıştır. Yükseköğretim Kurulu da, Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmeliğinin 14. maddesinde, 09.04.2021 tarihinde yapılan değişiklik ile, Yükseköğretim Kurulu tarafından esas alınan sıralama kuruluşlarının en az üçünde ilk dört yüzlük dilim içerisinde yer alınmasına dair düzenlemenin yapıldığı görülmektedir. Yükseköğretim Kurulunun, gelişen şartlara göre yatay geçiş başvurularındaki kriterleri değiştirme yetkisi bulunmaktadır. Yükseköğretim Kurulu, değişen şartları ve oluşan yeni koşulları göz önüne alarak 2021 yılında sıralama kuruluşları listesinde yer alacak üniversitelerin ilk dört yüze çekilmesindeki amacın, ülkemizde bulunan yükseköğretim kurumlarının eğitim kalitesinin korunması olduğu görülmektedir. Bu kapsamda, ülkemizde bulunan yükseköğretim kurumlarına yatay geçiş başvurularında, Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 14. maddesi ile getirilen ve bilimsel kaliteyi koruma amacını taşıyan bu şartın, salt savaş sebebiyle uygulanmaması, Ukrayna’da bulunan; gerek teorik gerekse de uygulama eğitimi konusunda yetersiz olan birçok üniversitede eğitim gören öğrencilere de yatay geçiş imkanı tanınarak denklik sürecinden muaf bir şekilde doğrudan çalışma hayatına katılım hakkı sağlanması sonucunu doğuracaktır. Bu durumda, özellikle meslek icraasıyla ilgili doğrudan çalışma hayatına katılma hakkı sağlayacak programlarının yeterliliklerinin yatay geçiş talebinde bulunan öğrencilerde bulunmasını sağlamak amacıyla getirilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Yatay Geçiş Başlıklı I. Bölümün 9. maddesinde yer alan “yatay geçiş için gerekli belgelerle” ibaresi ve aynı maddenin son cümlesi yönünden; Dava konusu edilen Karar’ın 9. maddesinde; “2021-2022 eğitim ve öğretim yılı güz dönemi ve öncesinde Ukrayna’daki tanınan bir yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırmış olan ve yatay geçiş için belirlenen şartları sağlayan öğrencilerin, 11-15 Nisan 2022 Cuma günü mesai bitimine kadar yatay geçiş için gerekli belgelerle beraber ilgili yükseköğretim kurumlarına başvuru yapmaları gerekmektedir. Yükseköğretim kurumları yatay geçiş başvurularını değerlendirerek duyurusunu yaptıkları kontenjanın yarısı kadar yedek adayla birlikte 20.04.2022 tarihi mesai saati bitimine kadar internet sayfalarında ilan edeceklerdir. 21-22 Nisan 2022 tarihi mesai saati bitimine kadar asil adayların kayıtları yapılacaktır. Boş kontenjan kalması durumunda, yedek aday listesi yükseköğretim kurumlarının internet sayfalarında 23 Nisan 2022 günü ilan edilerek yedek aday kayıtları, 25 Nisan 2022 Pazartesi günü mesai saati bitimine yapılacaktır. Her ne sebeple olursa olsun ilan edilen tarihlerde ilgili programlara kayıt yaptırmayan adaylar bu haklarından vaz geçmiş sayılacaktır.” düzenlemesi yapılmıştır. İlgili maddenin “yatay geçiş için gerekli belgelerle” ibaresi ve aynı maddenin son cümlesinin iptali istenilmiştir. Davacı tarafından, kararda belirtilen yatay geçiş için gerekli belgelerin yükseköğretim kurumlarınca çok katı uygulandığı, savaş sebebiyle öğrencilerin transkript, öğrenci belgesi vb. belgeleri sunma imkanlarının bulunmadığı, bu madde yüzünden birçok öğrencinin yatay geçiş başvurusunda bulunamadığı, madde ile belirlenen sürelerin makul olmadığı ileri sürülmüştür. Davalı idarece, normal süreçte yapılması gereken yatay geçişler yaz döneminde uygulanırken, savaş sebebiyle yatay geçiş hakkının bahar dönemi ortalarında kullandırıldığı, belirli eğitim-öğretim dönemlerinde yatay geçiş hakkını yasaklayan Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmeliğinin 6. maddesinin 1. fıkrasının bu durumdaki öğrencilere uygulanmadığı, öğrenciliği kanıtlayan belgelerin sunulması şartının olası suistimalleri engellemek bakımından zorunlu olduğu savunulmuştur. Getirilen madde ile, yatay geçiş yapacak öğrencilerin yatay geçiş için gerekli belgelerle yükseköğretim kurumlarına başvuru zorunluluğu getirildiği görülmektedir. Yükseköğretim kurumlarına yapılacak yatay geçiş başvurularının değerlendirilebilmesi için kişilerin öğrenci olduklarını ispatlayan belgelerin yükseköğretim kurumlarına sunulması zorunluluk arz etmektedir. Salt savaş sebebiyle sadece beyana göre yükseköğretim kurumlarının işlem yapması beklenemez. Diğer taraftan, davacı tarafından her ne kadar belirlenen sürelerin makul olmadığı ileri sürülmüşse de, dönem ortasında yatay geçiş imkanı tanınması sebebiyle iki ay önce başlamış olan eğitim öğretim dönemine yatay geçiş ve özel öğrencilik yoluyla kayıt yapacak öğrencilerin bir an önce eğitime başlaması amacıyla sürenin belirlendiği, belirlenen süre ile bir an önce işlemlerin gerçekleştirilerek eğitim-öğretim düzeninin bozulmamasının amaçlandığı görülmektedir. Bu durumda, savaş sebebiyle Ukrayna’da eğitim gören öğrencilerin yatay geçiş başvurularının değerlendirilmesi amacıyla yatay geçiş için gerekli belgelerle yükseköğretim kurumlarına başvurulmasını ve eğitim-öğretimin aksamaması ve başvuruların bir an önce değerlendirilip sonuçlandırılması amacıyla belirli bir sürenin belirlenmesini düzenleyen maddede hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Yatay Geçiş Başlıklı I. Bölümün 12. maddesinde yer alan “denetim sürecinde hazır bulundurulmak üzere en kısa sürede temin ve muhafaza etmekle yükümlüdür.” ibaresi yönünden; Dava konusu edilen Karar’ın 12. maddesinde;”Yükseköğretim kurumları, olası suiistimalleri önlemek bakımından, öğrencilerin yatay geçiş başvurularında ibraz etmesi gereken ancak olağanüstü şartlar nedeniyle ibraz edilemeyen ve kişinin öğrenciliğini kanıtlayan belgeleri (öğrenci belgesi, transkript belgesi, pasaport, emniyetten alınan giriş-çıkış kayıtları vs.) denetim süreçlerinde hazır bulundurulmak üzere en kısa sürede temin ve muhafaza etmekle yükümlüdür.” düzenlemesi yapılmıştır. Söz konusu maddede yer alan “denetim sürecinde hazır bulundurulmak üzere en kısa sürede temin ve muhafaza etmekle yükümlüdür.” ibaresinin iptali istenilmiştir. Davacı tarafından, Ukrayna’da savaşın devam etmesi nedeniyle herhangi bir belgenin kısa sürede teminini mümkün bulunmadığı, bazı üniversitelerin binalarının savaş sebebiyle zarar gördüğü, bazı üniversitelerin savaş sebebiyle başka şehirlere taşındığı, dolayısıyla savaşın tüm şiddeti ile devam ettiği belirtilerek öğrencilerden belge temin edilmesinin beklenmesi yerine konu ile ilgili yükseköğretim kurumlarınca yazışma yolu ile belge temininin gerektiği ileri sürülmüştür. Davalı idare tarafından, öğrenciliği kanıtlayan belgelerin temin ve muhafazasının sonradan da olsa sağlanmaması durumunda, binlerce öğrencinin bulunduğu durumda kamu yararına aykırı süreçlerin meydana gelerek eğitim öğretim süreçlerinin kontrol altına alınamayıp olağanın dışında uzayacağı ve belgelerin eksik şekilde olmasının üniversiteler nezdinde 2547 sayılı Kanun gereği yapılması zorunlu denetimleri olumsuz hale getirmesine sebep olacağı belirtilmiştir. Madde ile, Ukrayna’da devam eden savaş sebebiyle yapılacak yatay geçiş başvurularında, öğrenciler tarafından sunulamayan belgelerin sonradan sunulmasına imkan tanındığı görülmektedir. Yatay geçiş başvurusunun belirli bir süre içinde yapılacak olması nedeniyle ilgili kişilerin eğitim gördükleri okuldan temin edilecek belgelerin zorluğu düşünülerek belgelerin sonradan temin edebileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Dolayısıyla yükseköğretim kurumlarına yapılacak yatay geçiş başvurularında sunulamayan ve öğrenciliği kanıtlayan belgelerin taraflarca sonradan temin yükümlülüğü bulunmaktadır. Aksi takdirde, ilgililerin okuduğunu beyan ettikleri üniversitede gerçekten eğitim görüp görmediğinin tespit edilememesi olası suistimallere sebep olabilecek ve yükseköğretim kurumlarınca yapılması gerekli denetimlerin de yapılamamasına sebep olacaktır. Davacı tarafından her ne kadar belgelerin teminin yükseköğretim kurumlarınca yazışma yolu ile yapılması gerektiği ileri sürülüyorsa da, öğrenciliğini kanıtlayan belgelerin eksiksiz şekilde sunulması yükümlülüğünün başvuruda bulunan taraflarca yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu durumda, yatay geçiş başvurusunda ilgililerce sunulamayan öğrenciliğini kanıtlayacak belgelerin en kısa süre içerisinde ilgililerce temin edilmesini gerekli kılan maddede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Özel Öğrencilik Başlıklı II. Bölüm Yönünden; Yetki Yönünden; Davalı idarece Ukrayna Rusya savaşı sebebiyle Ukrayna’da eğitim gören öğrencilerin eğitimlerine devam edememesi sebebiyle yapacakları özel öğrencilik başvurularının ne şekilde yapılacağı ve nasıl değerlendirileceğine ilişkin kararlar alındığı görülmektedir. Davacı tarafından Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmeliğinin Ek 2. maddesinin davalı idareye sadece yatay geçiş başvurularına ilişkin karar alma yetkisinin verildiği ancak özel öğrencilik ile ilgili karar alma yetkisinin verilmediği iddia edildiğinden öncelikle davalı idarenin özel öğrencilik ile ilgili karar alma yetkisinin bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7. maddesinin (e) fıkrasında, yükseköğretim kurumlarında eğitim – öğretim programlarının asgari ders saatlerini ve sürelerini, öğrencilerin yatay ve dikey geçişleriyle ve yüksekokul mezunlarının bir üst düzeyde öğrenim yapmalarına ilişkin esasları Üniversitelerarası Kurulun da görüşlerini alarak tespit etme görevi Yükseköğretim Kurulu’na verilmiştir. İlgili kanun maddesinden anlaşılacağı üzere yükseköğretim kurumlarına yapılacak yatay ve dikey geçişler ile ilgili esasları belirleme yetkisi Yükseköğretim Kurulu’na aittir. Bu kapsamda Yükseköğretim Kurulunca da, 2547 sayılı Kanun’un 7. maddesinin (e) fıkrasına dayanılarak 24/04/2010 tarihli ve 27561 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik çıkarılmıştır. Söz konusu Yönetmelikte yatay geçişler ile birlikte özel öğrenciliğe ilişkin hükümler de bulunmaktadır. Dolayısıyla her ne kadar kanun lafzından sadece yatay ve dikey geçiş esaslarına ilişkin esas ve usullerin Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacağı belirtilmiş ve özel öğrencilik ile ilgili herhangi bir ifadeye yer verilmemişse de, yatay ve dikey geçiş kapsamına özel öğrencilik ile ilgili iş ve işlemlerin de girdiği anlaşılmaktadır. Başka bir ifadeyle sadece kanun lafzına bakarak Yükseköğretim Kurulu’nun yatay ve dikey geçiş ile ilgili esasları düzenleme yetkisi bulunup özel öğrencilik ile ilgili esasları düzenleme yetkisinin olmadığı sonucuna varmak mümkün bulunmamaktadır. Aynı bakış açısıyla 24/04/2010 tarihli ve 27561 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in Ek 2. maddesine bakıldığında da, 2547 sayılı Kanun’a benzer bir ifade ile sadece yatay geçişe ilişkin esasların Yükseköğretim Kurulu tarafından belirleneceği belirtildiği, dolayısıyla yatay geçiş ifadesi kapsamına özel öğrencilik ile ilgili iş ve işlemlerinde girdiği sonucuna varılmakta olup, söz konusu Karar ile özel öğrenciliğe ilişkin bazı şartların belirlenmesinde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Esas Yönünden; Dava konusu edilen Karar’ın Özel Öğrencilik başlıklı II. Bölümü’nde; özel öğrencilik talebinde bulunulan diploma programının asgari yerleştirme puanı, özel öğrencilik için aranan genel akademik başarı not ortalaması, öğrencinin kayıtlı olduğu diploma programında geçirmesi gereken asgari dönem/yıl, öğrencinin kayıtlı olduğu üniversitenin özel öğrencilik için onayı ve akademik takvim hususlarında, Devlet veya vakıf ayırımı yapılmaksızın tüm yükseköğretim kurumlarının gerekli kolaylığı sağlayacağı, özel öğrenci olarak kabul edilenlerin, yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları tarafından belirlenen ücreti ödemekle yükümlü oldukları, vakıf yükseköğretim kurumları özel öğrencilerden, özel öğrencilik talebinde bulunulan diploma programına kayıtlı Türk vatandaşı öğrencilerin dönem başına ödediği ücretten fazlasını talep edemeyeceği, özel öğrenciliğin süresi ne olursa olsun, özel öğrencilik imkânından yararlanılan üniversiteden diploma/unvan/statü talep etme hakkı vermeyeceği, ibraz edilmesi gereken ancak olağanüstü şartlar nedeniyle ibraz edilemeyen ve kişinin öğrenciliğini kanıtlayan belgeleri (öğrenci belgesi, transkript belgesi, pasaport, emniyetten alınan giriş-çıkış kayıtları vs.) denetim süreçlerinde hazır bulundurulmak üzere en kısa sürede temin ve muhafaza etmekle yükümlü oldukları, bir yükseköğretim kurumunda özel öğrencilikten yararlanan Türk vatandaşı öğrenci sayısı, her bir diploma programı için sınıf ayrımı gözetmeksizin toplamda 40’ı aşamayacağı, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılı güz dönemi ve öncesinde Ukrayna’daki tanınan bir yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırmış ve yatay geçiş şartlarını sağlamayan öğrencilerin 11-15 Nisan 2022 Cuma günü mesai bitimine kadar; yatay geçiş başvuru yapan ancak yararlanamayan öğrencilerin ise 26-29 Nisan 2022 Cuma günü mesai bitimine kadar özel öğrencilik için gerekli belgelerle beraber ilgili yükseköğretim kurumlarına başvuru yapması gerektiğine dair kararlar alınmıştır. Davacı tarafından, özel öğrencilik ile ilgili alınan kararlarda, savaş mağduru öğrencilerin, hem kayıtlı oldukları üniversiteye hem de özel öğrenci olarak kayıtlarının yapılacağı üniversiteye ücret ödeme zorunluluğu getirildiği, Yönetmeliğin 22. maddesinde özel öğrencinin ücretini kayıtlı bulunduğu üniversiteye ödeyeceğine ilişkin hüküm bulunmasına rağmen Yönetmeliğe aykırı bir şekilde savaş mağduru öğrencilerin özel öğrenci olarak kabul edileceği üniversiteye de ödeme zorunluluğu getirildiği, özel öğrencilik imkanından en fazla iki dönem yararlanabiliniyor olması sebebiyle iki dönem sonrasında ne olacağına ilişkin herhangi bir kararın alınmadığı ileri sürülerek hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesine açıkça aykırı olan “Özel Öğrencilik” bölümünün tamamının iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Özel öğrencilik bölümüne ilişkin alınan kararların incelenmesinden, davalı idarece Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik’te belirlenen özel öğrencilik için aranan şartların savaş mağduru olan öğrenciler açısından lehe olacak şekilde düzenleme yapıldığı görülmektedir. Bu kapsamda, normal zamanda yapılan özel öğrencilik için aranan asgari yerleştirme puanı, akademik başarı not ortalaması, kayıtlı olduğu üniversitede geçirmesi gereken asgari süre, kayıtlı olduğu üniversitenin onayı şeklinde aranan şartların savaş mağduru öğrenciler için lehe yorumlanarak her türlü kolaylığın sağlanmasına karar verildiği görülmektedir. Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik’te özel öğrenci, bir yükseköğretim kurumunda kayıtlı öğrenci olup, farklı bir yükseköğretim ortamı, kültürü, kazanımı edinmek isteyen veya özel durumu, sağlık ve benzeri nedenlerle kayıtları kendi üniversitelerinde kalmak şartıyla farklı bir yükseköğretim kurumunda eğitime devam etme imkanı tanınan öğrenci şeklinde tanımlanmıştır. Dolayısıyla özel öğrencilik hiçbir şekilde ilgili kişiye özel olarak kayıtlandığı üniversitenin öğrencisi olma imkanını tanımadığından, süresi ne olursa olsun özel öğrenci olarak kabul edildiği üniversite diplomasını almaya da hak kazandırmaz. Yükseköğretim kurumlarına, savaş sonrası birçok öğrencinin özel öğrencilik talebiyle başvuru yapacağı, yapılan bu başvurular sonucu yükseköğretim kurumlarının özel öğrenci olarak kabul edilenlere her türlü teorik ve uygulamalı eğitim verileceğinden, verilen bu eğitim karşılığında yetkili kurullarca belirlenen ücretin ödenmesini talep etme yetkisi de bulunmaktadır. Yükseköğretim kurumlarından, özel öğrenci olarak alınan öğrencilere verilecek eğitimin tamamen ücretsiz olarak verilmesi beklenemez. Yatay geçiş başvurularında olduğu gibi özel öğrencilik başvurularında da, olası suistimallerin önlenmesi amacıyla öğrenci olduğunu kanıtlayan belgelerin en kısa süre de temin edilmesi gerektiği, temin yükümlülüğünün özel öğrencilik başvurusunda bulunan ilgililere ait olduğu, yükseköğretim kurumlarında eğitim-öğretim düzeninin bir an önce sağlanması amacıyla özel öğrencilik başvurularının da belli bir süre içerisinde yapılması gerektiğine ilişkin düzenlemelerde üst hukuk normlarına aykırılık bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen gerekçelerle, Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle eğitimlerine devam edemeyen öğrencilerin eğitimlerine ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarında özel öğrenci olarak devamlarına ilişkin alınan “Özel Öğrencilik” bölümüne ilişkin maddelerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. 28.03.2022 Tarihinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca Alınan Kararların ”Yatay Geçiş” başlıklı I. bölümün 1. maddesinin a, b, c, ç fıkraları, 4. maddesinin tamamı, 9. maddesinde yer alan “yatay geçiş için gerekli belgelerle” ibaresi ve aynı maddenin son cümlesi, 12. maddesinin “denetim sürecinde hazır bulundurulmak üzere en kısa sürede temin ve muhafaza etmekle yükümlüdür.” ibaresi ile ”Özel Öğrencilik” başlıklı II. bölümün tamamının iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE, 2. Davalı üniversiteye yapılan yatay geçiş başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemi yönünden DAVANIN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, 3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, 5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine, 6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 05/09/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir