Yargılama Giderlerinden Sorumluluk: HMK Madde 326
Hukuk süreçlerinde sıklıkla karşılaşılan yargılama giderleri, davaların sonucuna göre nasıl paylaştırılır? Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesi, yargılama giderlerinden sorumluluğu düzenler. Bu madde, dava sonuçlarına bağlı olarak giderlerin nasıl tahsil edileceğini belirler. Özellikle dava sonucunda aleyhine karar verilen tarafın, giderleri karşılaması gerektiğini vurgular. Ancak davanın kısmen kabul edilmesi veya birden fazla kişinin sorumlu tutulması gibi durumlar da bu kanun maddesi kapsamında ele alınır. Bu yazımızda, HMK’nın 326. maddesi ışığında yargılama giderlerinden sorumluluğu, gerçek hayattan örnekler ve Yargıtay kararları ile ele alacağız.
Yargılama Giderlerinin Paylaşımı
Yargılama giderlerinin paylaşımı, davaların sonuçlarına göre farklılık gösterir. Eğer dava sonucunda bir taraf aleyhine karar verilirse, tüm yargılama giderleri bu tarafa yüklenir. Örneğin, bir trafik kazası davasında, kusurlu bulunan sürücü, karşı tarafın avukatlık ücretleri dahil olmak üzere tüm dava masraflarını ödemekle yükümlüdür. Ancak, eğer her iki taraf da kısmen haklı bulunursa, mahkeme giderleri haklılık oranlarına göre paylaştırılır. Bu durum, bir emlak anlaşmazlığında, her iki tarafın da belirli oranlarda haklı bulunması ve giderlerin bu oranlara göre bölüştürülmesi şeklinde görülebilir.
Birden Fazla Kişinin Sorumluluğu
Dava sonucunda birden fazla kişi aleyhine karar verildiğinde, yargılama giderlerinden sorumluluk nasıl belirlenir? HMK’nın 326. maddesine göre, mahkeme bu kişiler arasında giderleri paylaştırabilir veya hepsini müteselsilen sorumlu tutabilir. Örneğin, bir marka ihlali davasında, ihlalin birden fazla şirket tarafından gerçekleştirildiği tespit edilirse, mahkeme bu şirketleri ortaklaşa giderleri ödemeye mahkum edebilir. Bu, her bir şirketin giderlerin tamamından sorumlu olduğu anlamına gelir, böylece davacı, herhangi birinden tüm giderleri talep edebilir.
Yargıtay Kararları Işığında Yargılama Giderleri
Yargıtay’ın emsal kararları, yargılama giderlerinden sorumluluğun nasıl uygulandığını gösteren önemli örnekler sunar. Bir boşanma davasında, Yargıtay, davalı erkeğin tamamen kusurlu bulunması ve bu nedenle tüm yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar vermiştir. Bu, yargılama giderlerinin yalnızca haksız bulunan tarafın üzerine yüklenmesi ilkesini pekiştirir. Ancak, bir diğer Yargıtay kararında, velayet davası sonucunda yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretlerinin adil bir şekilde paylaştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu kararlar, mahkemelerin yargılama giderlerini adil bir şekilde tahsis etme konusunda geniş bir takdir yetkisine sahip olduğunu göstermektedir.
Sonuç: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesi, yargılama giderlerinden sorumluluğu net bir şekilde düzenler. Aleyhine karar verilen tarafın giderleri ödemesi esas olmakla birlikte, davanın koşullarına göre farklı uygulamalar da mümkündür. Mahkemeler, tarafların haklılık oranlarına ve davanın özel şartlarına göre yargılama giderlerini adil bir şekilde paylaştırma yetkisine sahiptir. Yargıtay kararları da bu konuda yol gösterici olup, mahkemelerin giderler konusunda nasıl bir yol izleyebileceğine dair önemli örnekler sunar.