CMK 134 Madde Uyarınca Dijital Delillerin İncelenmesi
Günümüzde dijitalleşen dünya düzeni içinde, suç soruşturmalarında dijital veriler ve elektronik cihazlar büyük önem taşımaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 134. maddesi, bilgisayarlar, bilgisayar programları ve kütüklerinde arama, kopyalama ve elkoyma işlemlerini düzenleyerek, adli makamlara suç soruşturmalarında kritik bir yetki vermektedir. Bu madde, hem suçun aydınlatılmasında hem de kişisel verilerin korunmasında dengeyi sağlama amacı gütmektedir. Bu yazıda, CMK’nın 134. maddesinin önemi, uygulanma koşulları ve güncel yargı kararlarına göre nasıl şekillendiğini ele alacağız.
CMK 134 Maddesinin Önemi ve Uygulama Koşulları
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134. maddesi, dijital ortamda yapılan aramalar için bir çerçeve sunar. Bu maddeyle, somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka surette delil elde etme imkânının bulunmaması halinde, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından bilgisayar ve bilgisayar programlarında arama yapılabilir. Örneğin, bir şirkette yürütülen mali dolandırıcılık soruşturmasında, şirketin bilgisayarlarında saklanan muhasebe kayıtlarına CMK 134 madde uyarınca el konulabilir. Bu süreçte, elde edilen dijital verilerin adil yargılama haklarına saygı gösterilerek incelenmesi önem taşır.
Dijital Delillerin Toplanması ve Korunması
CMK 134 uyarınca elde edilen dijital delillerin toplanması ve korunması, adli bilişim süreçlerini gerektirir. Bu süreçler, delillerin doğruluğunu ve bütünlüğünü korumayı amaçlar. Örneğin, bir bilgisayar korsanlığı vakasında, saldırganın hedef aldığı bilgisayar sistemindeki izlerin korunması ve adli incelemeye hazır hale getirilmesi gerekir. Bu, yedekleme ve imaj alma işlemleriyle sağlanır, böylece delillerin sonradan sorgulanabileceği bir kayıt altına alınır.
Yargı Kararları Işığında CMK 134
Yargıtay kararları, CMK 134 madde uygulamalarına dair önemli içgörüler sunar. Örneğin, bir vakada, şüphelinin rızası olmaksızın cep telefonundan elde edilen delillerin CMK 134’e aykırı olduğu ve bu delillerin hukuka aykırı kabul edileceği vurgulanmıştır. Bu karar, kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliği haklarının, suç soruşturmalarında dahi olsa nasıl üstün tutulduğunun bir göstergesidir.
Sonuç: CMK’nın 134. maddesi, dijital çağda suç soruşturmalarının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bu madde, hem suçun aydınlatılması hem de bireysel hakların korunması arasında hassas bir denge kurar. Yargı kararları, bu dengeyi korumanın ve dijital delillerin adil bir şekilde ele alınmasının önemini vurgulamaktadır. Böylece, CMK 134, adli süreçlerde dijital delillerin toplanması, korunması ve değerlendirilmesine dair kapsamlı bir rehber sunar.