CMK 162 Madde Kapsamında Hakim Kararı ve Uygulamaları

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 162. maddesi, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının, yalnızca hakim tarafından gerçekleştirilebilecek soruşturma işlemleri için sulh ceza hakimine başvurması gerektiğini düzenler. Bu madde, özellikle kişi özgürlüklerine ve özel hayata müdahale edebilecek işlemlerde hakim denetiminin önemini vurgular. Bu yazıda, CMK 162 madde kapsamındaki hakim kararlarına ve Yargıtay’ın bu konuda verdiği emsal kararlara yer verilecektir. Yargıtay’ın ilgili kararları, madde hükümlerinin nasıl yorumlandığını ve uygulandığını göstermesi açısından önemlidir. Ayrıca, günlük hayattan alınan örneklerle, bu hükümlerin pratikte nasıl işlediğine dair somut durumlar ele alınacaktır.

CMK 162 Madde ve Hakim Kararı İstemi

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 162. maddesi, Cumhuriyet savcısının, soruşturma sırasında kişi özgürlüğüne veya özel hayata müdahale edebilecek işlemleri gerçekleştirmek için sulh ceza hakimine başvurmasını zorunlu kılar. Bu durum, örneğin, bir şüphelinin telefonunun dinlenmesi veya evinde arama yapılması gibi işlemler için geçerlidir. Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 2014/4166 esas ve 2014/5354 karar numaralı kararında, uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli hakkında kan örneği alınması ve eşyalarında arama yapılması talebinin, CMK’nın 162. maddesi uyarınca sulh ceza hakimine yapılan başvuru sonucunda değerlendirildiği görülmektedir. Bu karar, Cumhuriyet savcısının talebinin, işlemin yapılacağı yerin sulh ceza hakimi tarafından incelenmesi gerektiğini vurgular.

Yargıtay Kararları Işığında CMK 162 Madde Uygulamaları

Yargıtay’ın verdiği kararlar, CMK’nın 162. maddesinin uygulanmasında önemli bir yol gösterici olmuştur. Örneğin, Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 2006/11055 esas ve 2007/1307 karar numaralı kararında, fikir ve sanat eserleri kanununa aykırı davranmak suçundan dolayı yapılan soruşturmada, işyerinde arama yapılması talebinin reddedilmesi sonucu kanun yararına bozma talebi üzerine verilen karar, hakim kararı isteminin önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca, Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 2018/2736 esas ve 2018/6327 karar numaralı kararında, karşılıksız yararlanma suçundan dolayı yapılan soruşturma evresinde, zararın tespiti ve etkin pişmanlık yasal düzenlemeleri çerçevesinde hakim kararı isteminin nasıl ele alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu kararlar, CMK 162 madde kapsamında hakim onayının, soruşturma işlemleri sırasında ne derece kritik olduğunu göstermektedir.

Pratikte CMK 162 Madde Uygulamaları

Günlük hayatta karşılaşılan bir durum, bir iş yerinde yasa dışı faaliyetlerin yürütüldüğü şüphesiyle ilgili soruşturmadır. Bu kapsamda, Cumhuriyet savcısının, iş yerinde arama yapılması için sulh ceza hakimine başvurması gerekmektedir. Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin 2016/533 esas ve 2017/9306 karar numaralı kararında, suçun sübut ve niteliğine yönelik delil toplama sürecinin nasıl yönetilmesi gerektiği açıklanmıştır. Bu örnekte, karşılıksız yararlanma suçunun araştırılması sırasında, elektrik, su veya doğalgaz idarelerinin çalışanlarının yaptığı tespitlerin, adli kolluk birimlerine ve Cumhuriyet savcılığına bildirilmesi ve gerekli adli işlemlerin başlatılması süreci, CMK 162 madde uygulamalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir.

Sonuç: CMK’nın 162. maddesi, soruşturma işlemleri sırasında Cumhuriyet savcısının, kişi özgürlüğüne ve özel hayata müdahale edebilecek işlemler için sulh ceza hakimine başvurmasını zorunlu kılar. Yargıtay’ın bu maddeye ilişkin verdiği kararlar, madde hükümlerinin nasıl yorumlanıp uygulanması gerektiğine dair önemli örnekler sunar. Günlük hayattan alınan örneklerle birleştirildiğinde, CMK 162 maddenin uygulanışı daha iyi anlaşılmakta ve hukuki süreçlerin adil ve etkin işlemesine katkı sağlamaktadır.

Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir