Logo

Taşınmaz Satış Bedelinin Rayiç Değere Uygun Olmaması Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

4. Daire – 2024/139 – 2024/410 – 18.01.2024


🔎 Karar Özeti

Kocaeli’de riskli yapı olarak belirlenen taşınmazın satışının iptali nedeniyle açılan davada, İdare Mahkemesi tarafından yapılan satış bedeli tespitinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, ancak istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y DÖRDÜNCÜ DAİRE Esas No : 2024/139 Karar No : 2024/410 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : … Restoran İnşaat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi VEKİLLERİ: Av. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Kocaeli ili, İzmit ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının riskli olduğunun tespit edilerek yıkılmasından sonra taşınmazdaki davacılara ait arsa payının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 09/03/2020 tarihinde açık artırma ile ihale usulüyle paydaşlar arasında satışına ilişkin … tarih ve E… sayılı Kocaeli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; idarece satılan taşınmazın metrekare satış birim değerinin 6.240,00 TL/m², bilirkişi incelemesi sonucunda uyuşmazlığa konu taşınmazın emsal ve rayiç değerinin ise 13.811,00 TL/m² olarak belirlendiği anlaşıldığından, taşınmazın satışa esas değerinin rayice uygun belirlenmeyip, rayiç değerinin çok altında belirlenmesi nedeniyle, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, istinaf başvurusunun reddine dair verilen … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, idarece yapılan satışa esas değer tespitinin rayice uygun olup olmadığının ortaya konulabilmesi için, taşınmazın dava tarihindeki cins ve nevi, yüzölçümü, kıymetini etkileyecek bütün nitelik ve unsurları, her unsurun ayrı ayrı değeri, varsa vergi beyanı, varsa resmi makamlarca veya Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarınca yapılmış kıymet takdirleri, taşınmazın mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri, özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değeri, bedele etki eden tüm kanuni veriler, imar verileri, taşınmazın özgün nitelik ve kullanım şekli, değeri etkileyen hak ve yükümlülükleri, gayrimenkul üzerinde ayni ve şahsi irtifak hakları ve gayrimenkul mükellefiyetleri vb. esaslara göre belirlenmiş ve dava konusu taşınmazın satış tarihine daha yakın bir tarihte satışı yapılmış olan birden fazla taşınmazın emsal alınması suretiyle bir değerlendirme yapılması gerekirken, bu hususlara dikkat edilmeden eksik inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle Danıştay Altıncı Dairesinin 23/05/2023 tarih ve E:2022/5013, K:2023/4965 sayılı kararıyla bozulması üzerine, temyize konu kararda; istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve bozma kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacılar tarafından, idarece yaptırılan kıymet takdirinin kanuna aykırı biçimde yapıldığı, İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda hukuka aykırılıkların ortaya konulduğu, bu nedenle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi gerekirken, istinaf başvurusunun kabulü yolunda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, bu nedenle istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 1- Davalı idare tarafından cevap verilmemiştir. 2- Davalı yanında müdahil tarafından, temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur. TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : MADDİ OLAY : Kocaeli İli, İzmit İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının riskli olduğunun tespit edilerek yıkılmasından sonra taşınmazdaki davacılara ait arsa payının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 09/03/2020 tarihinde açık artırma ile ihale usulüyle paydaşlar arasında satışına ilişkin … tarih ve E… sayılı Kocaeli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işlemi üzerine, bakılmakta olan dava açılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 3. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.” kuralına, 4. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.” kuralına, 5. fıkrasında ise; “Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.” kuralına yer verilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesini değiştiren 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 19. maddesinin gerekçesinde, “…Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verecektir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yapacak ve yine istinaf başvurusunun reddine karar verecektir. Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verecektir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esasına girecek ve esas hakkında yeniden bir karar verecektir. İşin esasına girilerek yapılacak inceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilecektir. Bu durumda, istinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir. Yukarıda belirtildiği gibi istinaf incelemesinde kural, ilk derece mahkemesince verilen kararda tespit edilen maddi veya hukuki eksikliklerin istinaf mercii tarafından tamamlanarak nihai kararın da istinaf mercii tarafından verilmesidir. Ancak bu kuralın bir istisnası söz konusudur. Şayet ilk derece mahkemesinin 2577 sayılı Kanun’un 14 ve 15’inci maddeleri uyarınca ilk inceleme üzerine vermiş olduğu bir karara karşı istinaf başvurusu yapılmış ve istinaf mercii bu başvuruyu haklı görmüş ise, istinaf mercii bu kararı bozacak ve dosyayı kararı veren mahkemeye geri gönderecektir. Bunun gibi, ilk derece mahkemesindeki davaya görevsiz ya da yetkisiz mahkeme tarafından yahut reddedilmiş ya da yasaklanmış hakim tarafından bakılmış olması hâlinde de, istinaf mercii kararı bozmak suretiyle dosyayı geri gönderecektir. Bölge idare mahkemesinin bu kararları kesindir…” açıklamalarına yer verilmiştir. Bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kararını hukuka uygun bulmayarak, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verdiği hâllerde, kural olarak, davanın esası hakkında yeniden bir karar vermesi, istisnaî olarak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde ise dosyayı ilgili mahkemeye göndermesi gerektiği, başka bir anlatımla; istinaf merciinin, istinaf başvurusunu kabul edip, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırdıktan sonra, dava dosyasını yeniden karar verilmek üzere ilgili mahkemeye gönderebileceği hâller bunlarla sınırlıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi; “uyuşmazlığın bir kısmı hakkında inceleme yapılmadan hüküm kurulması, dava hakkında eksik hüküm kurulması, dava dosyasının tekemmül ettirilmeden uyuşmazlık hakkında karar verilmesi, davanın konusunun hatalı nitelendirilmesi suretiyle yargılama yapılması, duruşma yapılmadan karar verilmesi, dava dilekçesinin reddini veya merciine tevdiini gerektiren sebeplerin bulunmasına rağmen esas hakkında karar verilmiş olması, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına veya davanın incelenmeksizin reddine dair kararların hukuka aykırı bulunması, eksik veya yanlış hasımla davanın görülmesi, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında uyumsuzluk bulunması, görüşme tutanağı ile kararın çelişkili olması ve benzeri usule ilişkin durumlarda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının bu mahkemeye gönderilmesi gerektiği, bu eksikliklerin istinaf merciince giderilerek işin esası hakkında bir karar verilmesinin hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesine, adil yargılanma hakkına, gerekçeli karar hakkına, kanuni hâkim ve iki dereceli yargılama ilkelerine aykırılık teşkil ettiği” iddialarıyla yapılan ve 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 5. fıkrasının birinci cümlesinin “…İlk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde,…” bölümünün iptaline karar verilmesi talebiyle yapılan itirazın reddine karar vermiştir (AYM, E:2022/89, K:2022/129, Karar Tarihi: 26/10/2022). Anılan kararda, Kanun’un 45. maddesinin 5. fıkrasında yer alan hâllerin dışındaki usul hatalarının bulunması durumunda bölge idare mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine gönderemeyeceği ve davanın esasını da kendisinin karara bağlayacağı gerekçesine yer verilmiş, Kanun’da belirtilen hâller dışında istinaf mercinin gerekli incelemeyi yaparak nihaî karar vereceğinin açık olarak düzenlendiği vurgulanmıştır. Dosyanın incelenmesinden; Kocaeli İli, İzmit İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının riskli olduğunun tespit edilerek yıkılmasından sonra taşınmazdaki davacılara ait arsa payının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 09/03/2020 tarihinde açık artırma ile ihale usulüyle paydaşlar arasında satışına ilişkin … tarih ve E… sayılı Kocaeli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, İdare Mahkemesi tarafından; taşınmazın satış bedelinin düşük belirlendiği gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiği ve karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddedildiği, istinaf başvurusunun reddine dair kararın temyiz edilmesi üzerine ise; satış bedelinin kararda belirtilen esaslar göz önüne alınarak yeniden belirlenmesi gerektiği gerekçesi ile Danıştay Altıncı Dairesinin 23/05/2023 tarih ve E:2022/5013, K:2023/4965 sayılı kararıyla bozulması üzerine, temyize konu kararda; istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, bozma kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Görülmekte olan davada, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunun haklı bulunması, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması istisnai hâllerinin gerçekleşmediği, bu bakımdan Bölge İdare Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermekle birlikte, davanın esası hakkında yeniden bir karar vermesi gerektiği, başka bir anlatımla, tarafların ileri sürdüğü iddialar dikkate alınmak suretiyle uyuşmazlığın esasının incelenmesi görevinin istinaf mercii olan … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, bozma kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının Mahkemesine gönderilmesine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin kabulüne, 2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 18/01/2024 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi. (X) KARŞI OY : Dava; davacının da hissedar olduğu Kocaeli İli, İzmit İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının riskli olduğunun tespit edilerek yıkılmasından sonra taşınmazdaki davacılara ait arsa payının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 09/03/2020 tarihinde açık artırma ile ihale usulüyle paydaşlar arasında satışına ilişkin … tarih ve E… sayılı Kocaeli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır. … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda özetle; idarece satılan taşınmazın metrekare satış birim değerinin 6.240,00 TL/m², bilirkişi incelemesi sonucunda uyuşmazlığa konu taşınmazın emsal ve rayiç değerinin ise 13.811,00 TL/m² olarak belirlendiği anlaşıldığından, taşınmazın satışa esas değerinin rayice uygun belirlenmeyip, rayiç değerinin çok altında belirlenmesi nedeniyle, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Anılan İdare Mahkemesi kararına karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine ise; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, istinaf başvurusunun reddine dair verilen … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, yukarıda özetlendiği üzere eksik inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararda hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle Danıştay Altıncı Dairesinin 23/05/2023 tarih ve E:2022/5013, K:2023/4965 sayılı kararıyla bozulması üzerine, temyize konu kararda; istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, bozma kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında; idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu hâlde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği; 5. fıkrasında, bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği, bölge idare mahkemesince bu fıkra uyarınca verilen kararların kesin olduğu, hükümlerine yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; ilk derece mahkemesince verilen kararda tespit edilen maddi veya hukuki eksikliklerin istinaf mercii tarafından tamamlanarak nihai kararın da istinaf mercii tarafından verilmesi genel kural olmakla birlikte, idare mahkemesinin ilk inceleme üzerine vermiş olduğu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun haklı görüldüğü hallerde, bölge idare mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmak suretiyle dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verileceği yönünde istisnai düzenleme getirilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; davacıların da hissedar olduğu Kocaeli İli, İzmit İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının riskli olduğunun tespit edilerek yıkılmasından sonra taşınmazdaki davacılara ait arsa payının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 09/03/2020 tarihinde açık artırma ile ihale usulüyle paydaşlar arasında satışına ilişkin davalı idare işleminin iptaline dair İdare Mahkemesi kararının temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdare Dava Dairesi kararıyla kaldırılarak, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlıkta; ilk derece Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile istinaf konusu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kararda belirtilen hususlar doğrultusunda yeniden bir karar verilmek üzere dava dosyasının Mahkemesine gönderilmesine ilişkin kararın kesin nitelikte olduğu, anılan kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun’un 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca temyiz edilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığından, temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan; temyiz istemine konu Bölge İdare Mahkemesi İdare Dava Dairesi kararının hüküm fıkrasında, temyiz yolunun açık olduğunun belirtilmesinin, kanunen temyiz yolu öngörülmeyen davalarda ilgilisine temyiz hakkı vermeyeceği de açıktır. Bu durumda; temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği görüşüyle, Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir