Hırsızlık Suçunda Zamanaşımı ve İftira Hükmü Üzerine Yargıtay Kararı
📜 Yargıtay Karar Künyesi
2. Ceza Dairesi – 2017/4041 – 2017/9666 – 09.10.2017
🔎 Karar Özeti
Sanık hakkında hırsızlık ve iftira suçlarından verilen mahkumiyet hükmü, zamanaşımı nedeniyle düşürüldü ve cezai hükümler arasında yapılan hatalar nedeniyle de bozma kararı verildi.
Karar İçeriği
2. Ceza Dairesi 2017/4041 E. , 2017/9666 K.İçtihat Metni
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, iftiraHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesindeki hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık genel dava zamanaşımının, suçun işlendiği 26.07.2005 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 2- Sanık hakkında iftira suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Ancak;Hükümden sonra Anayasa Mahkemesi’nin 10.12.2013 tarih ve 28847 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 10.04.2013 tarih ve 2013/14 Esas, 2013/56 sayılı kararı ile TCK’nın 267/5. maddesindeki “…süreli hapis cezasına mahkumiyeti halinde, mahkum olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına…” bölümünün, iptaline karar verilmesi karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininin gerekmesi,Kabule göre de;Sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasında TCK’nın 268. maddesi delaletiyle TCK’nın 267. maddesi yazılması gerekirken, TCK’nın 268. maddesinin yazılmaması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 09.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.