Logo

Dağıtıcı Dışında Akaryakıt İkmalinin İdari Para Cezası Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

13. Daire – 2022/1569 – 2023/5460 – 12.12.2023


🔎 Karar Özeti

Danıştay, dağıtıcı dışında akaryakıt ikmali yapan davacıya verilen idari para cezasının hukuka aykırı olduğuna karar vererek dava konusu işlemi iptal etti. Çünkü cezanın dayanağı olan yasa maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ONÜÇÜNCÜ DAİRE Esas No:2022/1569 Karar No:2023/5460 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Turizm Lojistik İnşaat Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi davacıya ait akaryakıt istasyonunda 12/07/2018 tarihinde tarihinde gerçekleştirilen denetimde, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali yapılmasının 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendine aykırılık teşkil ettiğinden bahisle, aynı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 125.000,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosya kapsamında yer alan soruşturma raporu, lisans sahibinden istenilen yazılı savunma bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal ettiği tespit edilen davacı tarafından, mevzuatla yasaklanmış şekilde ticari faaliyetin yürütülmeye çalışıldığının dosyada mevcut olan bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; davalı idare tarafından davacının fiili, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde düzenlenen dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali eylemi olarak nitelendirildiğinden, anılan fiilin karşılığı olarak aynı Kanun’un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi uygulanmak suretiyle hakkında ceza yaptırımı tayini gerekmekte ise de, maddenin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş olması nedeniyle, davacı hakkında bu madde yönünden yaptırım uygulanmasına hukuken imkân bulunmadığı gibi, aynı fiile ilişkin olarak fiilin işlendiği tarihten sonra daha ağır bir para cezası öngören 28/02/2019 tarih ve 30700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32. maddesi ile değişik 5015 sayılı Kanun’un “İdari Para Cezaları” başlıklı 19. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin (3) nolu alt bendi uyarınca idari para cezası verilmesine de imkân bulunmadığından, anılan fiil için belirtilen maddeler yasal dayanak olarak belirlenerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan, davacı şirketin faaliyetini dağıtıcısı ile yapmış olduğu bayilik sözleşmesi kapsamında yürüttüğü, Kurul kararı ile davacı şirkete isnat edilen fiilin ise, dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmal edilmesi olarak tanımlandığı, söz konusu bu fiil ise eylem ve işlem tarihinde, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi kapsamında düzenlenmesine ve varlığını korumasına karşın davalı idarece, davacının anılan fiilinin lisansla ilgili genel bir madde niteliğindeki 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları kapsamında değerlendirilerek belirtilen yükümlülüğün ihlâl edildiğinden bahisle, Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca yaptırım uygulanmasına da hukuken imkân bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Diğer taraftan, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmeme yükümlülüğüne ilişkin olarak bu yükümlülüğün hukuka aykırı olduğundan bahisle verilmiş bir iptal kararı bulunmadığından, belirtilen yükümlülüğe riayet etmeyen bayilere, bu ihlâl nedeniyle verilecek cezayı özel olarak ayrıca düzenleyen Kanun maddesinin iptali nedeniyle oluşan hukukî durum dikkate alındığında, davalı idarece, Kanun’un 19. maddesinde özel olarak sayılmayan ihlâller nedeniyle uygulanacak cezaları düzenleyen aynı maddenin yedinci fıkrası uyarınca değerlendirme yapılabileceği açıktır. Belirtilen gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanun’un değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı üzerine 7164 sayılı Kanun’la iptal edilen hüküm yerine yaptırım maddesi getirildiği, bu süre zarfında 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 7. fıkrası uygulandığı, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuatın uygulandığı, tipiklik ilkesine aykırılık bulunmadığı, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davalının temyiz isteminin reddine, 2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA, 3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine, 5. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan toplam …-TL harcın istemi istemi hâlinde davalıya iadesine, 6. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 12/12/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir