Logo

6111 Sayılı Kanun Kapsamında Matrah Artırımının Sorumluluk Doğurmadığına Dair Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

9. Daire – 2019/1705 – 2022/2874 – 09.06.2022


🔎 Karar Özeti

Danıştay 9. Dairesi, mükellef olan davacının, 6111 sayılı Kanun kapsamındaki matrah artırımından kaynaklanan vergi borçları için sorumlu tutulamayacağına karar vererek, Bölge İdare Mahkemesi’nin kararını doğrulamıştır.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y DOKUZUNCU DAİRE Esas No : 2019/1705 Karar No : 2022/2874 TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … 2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Asıl borçlu … İnşaat Taahhüt Tic. Ltd. Şti.’ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve …, … ile … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emrinde yer alan 6111 sayılı Kanun’un 6/1-3 maddesi gereği 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi matrah artırımından kaynaklı vergi borçları ile vergi inceleme raporuna istinaden 2009/Aralık dönemine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve özel usulsüzlük cezası tutarlarının davacının ortak olduğu döneme ait olup olmadığı yönünde yapılan incelemede, asıl borçlu şirket tarafından 2008 yılında alınan ve aynı yıl tamamlanan taahhüt işine ait tahsilatın davacının şirkete ortak olduğu 2009/Aralık döneminde yapıldığı, söz konusu tahsilat için belge düzenlenmemesi nedeniyle özel usulsüzlük cezasının kesildiği, davacının şirket ortaklığından ayrıldığı 08/04/2011 tarihinden sonra 31/05/2011 tarihinde asıl borçlu şirket tarafından 6111 sayılı Kanun’dan yararlanılarak yapılan matrah artırımına konu dönemde davacının şirket ortağı olduğu; tahakkuk eden ve vadesinde ödenmeyen söz konusu vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun ilanen tebliğ edildiği, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58. maddesinde belirtilen ödeme emrine karşı açılan davalarda öne sürülebilecek olan hususların varlığının ortaya konulamaması nedeniyle kesinleşen ve şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan şirket vergi borçlarının tahsili amacıyla, ilgili dönemlerde şirket ortağı olan davacı adına hissesi oranında düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık görülmediği; dava konusu ödeme emrinde yer alan 2010/Ağustos dönemine ait Ba Bs formlarının verilmemesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezası bakımından ise … tarih ve … numaralı ödeme emrinde yer alan özel usulsüzlük cezasına ait … tarih ve … numaralı ceza ihbarnamesinin şirkete tebliğe ilişkin işlemlerin incelenmesinden, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ceza ihbarnamesinin posta ile tebliğine ilişkin 05/11/2015 tarihli tebliğ alındısının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’ndaki yasal düzenlemeye aykırı olarak, sadece posta memurunca belli notlar düşülerek imzalanıp iade edildiği, söz konusu şirketin adreste bulunmama durumunun ilgili yasal düzenlemede belirtildiği şekilde tutanak altına alınmadığı, davalı idarece yeniden posta ile tebliğe çıkartılmadan 13/11/2015 tarihinde ilanen tebliğ yapılmak amacıyla ilan panosunda askıya çıkartıldığı, ilanen tebliğ sürecinde iken 24/11/2015 tarihinde yeniden posta ile tebliğe çıkartıldığı, dolayısıyla şirket adına düzenlenen ceza ihbarnamesinin usulüne uygun şekilde şirketin bilinen adresine posta ile tebliğ yoluna gidilmeden ilanen tebliğ koşullarının oluştuğundan ve geçerli bir ilanen tebliğ yapıldığından söz etmenin mümkün olmadığı, bu durumda kesilen özel usulsüzlük cezası ihbarnamesinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 374. maddesinde öngörülen beş yıllık ceza kesme zamanaşımı süresi içinde en geç 31/12/2015 tarihine kadar asıl borçlu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğinden söz konusu cezanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, dava konusu … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptaline, … tarih ve … ve … tarih ve … takip numaralı ödeme emirleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının davanın kısmen kabulüne ilişkin kısmı ile … tarih ve … sayılı ödeme emri yönünden davanın kısmen reddine ilişkin kısmının hukuka ve usule uygun olduğu, taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın anılan kısımlarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği; Mahkeme kararının … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin kısmı bakımından ise, davacının 31/03/2011 tarihinde hisse devri suretiyle şirket ortaklığından ayrıldığı, ödeme emrine konu vergi borcunun ise, davacının ortaklık sıfatının sona ermesinden sonra 31/05/2011 tarihinde asıl borçlu şirket tarafından 6111 sayılı Kanundan yararlanılarak matrah artırımda bulunulması üzerine tahakkuk ettirildiği, bu durumda borcun matrah artırımıyla doğduğu anlaşıldığından, gerek borcun doğduğu, gerekse ödenmesi gereken dönemde şirket ortağı olmayan davacının matrah artırımından kaynaklanan borçlar sebebiyle sorumlu tutulmasına imkan bulunmadığı, 2011/Ocak-Aralık dönemine ait 6111 sayılı Kanun kapsamında matrah artırımından kaynaklanan vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığından, Mahkeme kararının anılan ödeme emri yönünden davanın kısmen reddine dair hüküm fıkrasında isabet görülmediği gerekçesiyle, Vergi Mahkemesi kararının davanın kısmen kabulü yolundaki hüküm fıkrasına yönelik olarak davalı idarenin istinaf başvurusu ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emri yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasına yönelik davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine; kararın, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasına yönelik davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının anılan hüküm fıkrasının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: DAVACININ İDDİALARI: Vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği tarihte şirket ortağı olmadığı, şirkete ortak olduğu dönemde yaşının 65 yaşından yukarı olduğu dolayısıyla sağlık kurulu raporu alınmadan gerçekleşen şirket ortaklığının hüküm ifade etmediği, kendisi hakkında işlemde bulunulmadan önce şirket ve kanuni temsilci hakkında aciz vesikaları düzenlenmiş olması gerektiği, yapılan işlemlerin usul, yasa ve Yüksek Mahkeme içtihatlarına uygun olmadığı iddiasıyla kararın aleyhe kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. DAVALININ İDDİALARI: Davacının, … İnşaat Taahhüt Tic. Ltd. Şti.’nin 31/08/2009-08/04/2011 tarihleri arasında şirket ortağı olduğu, dolayısıyla bu dönemlere ait borçlardan hissesi oranında sorumlu olduğu, 6111 sayılı Kanundan yararlanılarak yapılan matrah artırımına konu dönemde de davacının şirket ortağı olduğu, ihbarnameler ile ödeme emirlerinin tebliğ işlemlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun tebliğ hükümlerine uygun olarak yapıldığı iddiasıyla kararın aleyhe kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; Tarafların temyiz isteminin reddine, … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, Temyiz isteminde bulunan davacıdan …-TL maktu harç alınmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir