📜 Danıştay Karar Künyesi
8. Daire – 2020/6213 – 2024/1409 – 13.03.2024
🔎 Karar Özeti
Danıştay, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisakının kanıtlanmadığına ve hakkında yeterli araştırmanın yapılmadığına karar vererek Bölge İdare Mahkemesi’nin kararını bozmuştur.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6213
Karar No : 2024/1409
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Koleji’nde Türkçe öğretmeni olarak görev yapmakta iken, Özel Öğretim Kurumları Çalışma İzin Belgesi iptal edilen davacı tarafından, tarafına yeniden çalışma izni verilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin … tarihli ve E… sayılı işlemin iptali ve özlük haklarının iadesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının bylock programını kendisinin kullandığının yetkili makamlarca tutanağa bağlandığı ve davacı tarafından bunun geçersizliğini ortaya koyacak bir delil sunulmadığı dikkate alındığında; davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu neticesine ulaşılmış olup, İstanbul İli, Beylikdüzü İlçesi, … Koleji’nde Türkçe öğretmeni olarak görev yapmakta iken çalışma izni iptal edilen davacı tarafından, tarafına yeniden çalışma izin belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin davalı idare işleminde, ifa edilen görevin önem ve niteliği de dikkate alındığında, hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Özel … Ortaokulu’nda görev yaparken Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün … tarihli ve … sayılı yazısı gerekçe gösterilerek çalışma izninin iptal edildiği, dava konusu işlemin gerekçesi olarak FETÖ/PDY terör örgütüne mensup ve müzahir şahıslarca kullanılan Bylock isimli uygulamayı kullandığı ileri sürülmekte ise de; söz konusu iddiayı kesinlikle kabul etmediği, hakkında yürütülen herhangi bir idari veya adli soruşturma bulunmaksızın hukuki olarak delillendirilmemiş bir bilgiye dayanarak çalışma izninin iptal edilmesi suretiyle en doğal insan haklarından olan çalışma hak ve hürriyetinden mahrum bırakılmasının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. maddesinde yer verilen hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı, hiçbir şekilde Bylock isimli uygulamayı kullanmadığı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava, … Koleji’nde Türkçe öğretmeni olarak görev yapmakta iken, Özel Öğretim Kurumları Çalışma İzin Belgesi iptal edilen davacı tarafından, tarafına yeniden çalışma izni verilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin … tarihli ve E… sayılı işlemin iptali ve özlük haklarının iadesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 4. maddesinde “Özel öğretim kurumlarının gerçek kişi kurucularında, tüzel kişi kurucularının yönetim organlarında, kurucu temsilcilerinde ve personelinde; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası ya da affa uğramış olsa bile Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ve 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında işlenen suçlardan ceza almamış olması veya haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması, terör örgütlerine ya da Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti ya da iltisakı yahut bunlarla irtibatı olmaması şartı aranır.” hükmü yer almaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 21/07/2016 tarih ve E.7762886 sayılı Bakan Olur’u ile uygun görülen ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 21/07/2016 tarih ve 7783529 sayılı “FETÖ/PDY Terör Örgütü ile Bağlantılı Olduğu Tespit Edilen Kurumlar” konulu, bütün Valilikler bünyesindeki İl Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderilen Genelge’nin 3. maddesinde “..Cumhuriyet Savcılıklarınca haklarında işlem başlatılan özel öğretim kurumları ile özel öğrenci yurtlarından yönetimine kayyum atanmayan kurumlar ile kayyum atanan kurumlarda kayyum ataması yapılmadan önce görev yapan, yönetici, eğitimci, öğretmen, uzman öğretici, usta öğretici ve diğer personelin MEBBİS üzerinden tespitleri yapılarak çalışma izinleri valiliklerce iptal edilecek ve bu personele başka bir özel öğretim kurumunda çalışma izin onayı düzenlenmeyecek ve MEBBİS üzerinde gerekli bilgiler işlenecektir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 11/10/2016 tarih ve E.11116419 sayılı Bakan Olur’u ile uygun görülen ve … tarih ve E…. sayılı işlem ile bütün Valilikler bünyesindeki İl Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderilen yazıda ise; “..Bu yöndeki uygulamalar sonucunda bazı personellerin mağdur duruma düştüğü yönündeki başvuruların Bakanlığımıza ve valiliklere iletildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle; 667 sayılı KHK kapsamında kapatılan kurumlarla ilgili yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılan personeller hakkında valilikler tarafından komisyon oluşturulacaktır. Milli Eğitim Müdürlüklerine müracaat edenlerden 667 sayılı KHK kapsamında millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisaki, bunlarla irtibatı olmadığı; oluşturulan bu komisyon marifetiyle belirlenen personellerin ekte ki tabloya işlenerek Bakanlığımızca değerlendirmek üzere Valilikler tarafından Genel Müdürlüğümüze bildirilmesi gerekmektedir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Öte yandan, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında FETÖ/PDY Terör Örgütü ile bağlantılı olduğu tespit edilen kurumlarının kapatılması nedeniyle çalışma izni iptal edilenlerin dışında, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle özel öğretim kurumlarında çalışan bazı personellerle ilgili şikayetlerin valiliklere ve Bakanlığa ulaşması üzerine de, haklarında şikayet ulaşan söz konusu özel öğretim kurumu personellerinin durumunun, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün … tarihli … sayılı yazısı ile oluşturulan komisyon marifeti ile Bakanlıkta gözden geçirilerek çalışma izin onaylarının iptali için Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün … tarihli … sayılı yazısı ile Bakan Oluru alınmıştır.
Bu kapsamda, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğüne bağlı kurumların kurucu temsilcileri ile bu kurumlarda aktif olarak çalışmakta olan ve daha önce çalışmış olup ayrılan personellerin FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisakı veya irtibatı olup olmadığı hakkında Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’ndan gerekli incelemenin yapılmasının istenildiği, bilahare Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’ndan gelen .. tarihli ve … sayılı yazı ekinde yer alan bilgiler doğrultusunda, Türkiye genelinde Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğüne bağlı kurumlarda çalışan veya daha önce çalışmış olup ayrılan bazı personellerin Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilmiştir.
Konuyla ilgili olarak Bakanlıkta kurulan komisyonda bu durumdaki personellerin durumları gözden geçirilmiş ve komisyonda millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı, bunlarla irtibatı olduğu belirlenen bazı personellerin çalışma izin onaylarının iptaline Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 10/01/2018 tarihli E.709035 sayılı Bakan Oluru ile karar verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İptal davaları idarî işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalardır. İdari işlem ise idarenin kamu gücü kullanarak tek taraflı olarak tesis ettiği hukuki sonuç doğuran işlemdir. İdareyi işlem yapmaya sevk eden maddi ve hukuki etkenler ise idari işlemin sebep unsurunu oluşturmaktadır.
Dava konusu işlemin sebep unsuru yönünden hukuki denetiminin yapılabilmesi; bu değerlendirmeyi haklı kılan maddi sebeplerin yargılama esnasında davalı idarece ortaya konulmasına ve izah edilmesine bağlıdır. Bu konudaki yükümlülük şüphesiz öncelikle dava konusu işlemi tesis eden davalı idareye aittir. Bununla birlikte idari yargı mercilerince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinde öngörülen resen araştırma ilkesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü için her türlü inceleme ve araştırmanın yapılması da mümkün, hatta olayın niteliğine göre gereklidir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarihli ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ”kavuşan, bitişen, birleşen”, irtibatlı kavramını ise ”bağlantılı” olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
Somut olayda; davacının çalışma izninin geri verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun; Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle reddedildiği, Mahkemece davanın reddine karar verildiği, Bölge İdare Mahkemesince de bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddedildiği dosyanın tamamı incelendiğinde, davacının terör örgütü ile irtibat veya iltisaklı olup olmadığına ilişkin yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, öncelikle; davalı idareye, davacı hakkında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut irtibatı olduğu yönünde değerlendirme yapılmasına dayanak teşkil eden tespitlerin, bu tespitlere ilişkin bilgi ve belgelerin sorulması, öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü için;
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığına; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait örgüt içi iletişim programı (ByLock) kullandığına ya da ankesörlü telefon görüşme kaydı bulunduğuna ilişkin tespit olup olmadığının sorulmasına, var ise tespitlere ilişkin belge ve raporların, (mahiyetleri ve kullanım bilgileri yer alacak şekilde) FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında var ise davacının adının geçtiği ifade tutanaklarının istenilmesine,
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna; davacının, müflis Asya Katılım Bankası AŞ’de katılım ya da cari hesabının bulunup bulunmadığının sorularak, var ise ilgili belge ve raporların (şahıs, hesap no, hesap açılma tarihi, işlem tarihleri, işlemlerin mahiyeti, tutarı yer alacak şekilde) istenilmesine,
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğüne; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait özel öğretim kurum ve kuruluşlarına ilişkin eğitim kaydı ile özel öğrenci yurtları vb. ilişkin kayıt bilgileri (istihbari olanlar dâhil) olup olmadığının sorularak, var ise tespitine ilişkin belge ve raporların istenilmesine,
Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kuruluna (MASAK); davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkili gerçek (sivil imamlar vb) veya tüzel (Kimse Yok Mu Derneği vb) kişilere bağış ya da para transferinin olup olmadığının sorularak, var ise ilgili belge ve raporların (şahıs, dernek/vakıf, miktar ve tarih yer alacak şekilde) istenilmesine,
İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğüne; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle kapatılan dernek ya da sendika/federasyon/konfederasyonlarda yönetim/denetim/genel kurul üyelik/aidat bilgisi olup olmadığının sorularak, var ise ilgili belge ve raporların (şahıs, tarih aralığı ve ilgili kuruluş yer alacak şekilde) istenilmesine,
Vakıflar Genel Müdürlüğüne; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle kapatılan vakıflarda üyeliği ya da mütevelli heyeti üyeliği olup olmadığının sorularak, var ise ilgili belge ve raporların (şahıs, tarih aralığı ve ilgili kuruluş yer alacak şekilde) istenilmesine,
Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon Anonim Şirketine; davacının Digitürk aboneliğinin bulunup bulunmadığı, aboneliği bulunuyorsa bu aboneliği iptal ettirip ettirmediğinin, iptal ettirmiş ise hangi tarihte iptal ettirdiğinin sorularak, var ise müşteri hizmetleri ile yapılan görüşmenin çözümünün ve diğer bilgi ve belgelerin birer örneğinin istenilmesine” yönelik verilecek ara kararı neticesinde davalı idare ile yukarıda anılan kurum ve kuruluşlarca gönderilecek bilgi ve belgeler davacıya tebliğ edilerek karşı beyanlarının da alınmasından sonra davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut irtibatının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kuşkusuz yukarıda anılan değerlendirme yapılırken davacı hakkındaki ceza soruşturmasındaki ve ceza kovuşturmasındaki (kesinleşmiş takipsizlik ya da beraat kararı ile sonuçlanmış olsa dahi) tespitlerin de irtibat ve iltisak noktasında göz önüne alınması gerekmektedir.
Bu itibarla, belirtilen hususlarda araştırma yapılmaksızın, eksik incelemeyle davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, Dairemizce verilen karar üzerine yeniden yapılacak yargılamada, davacının özlük haklarının iadesi istemi hakkında da yeniden karar verileceğinden, bu aşamada özlük haklarının iadesi isteminin incelenmesine gerek görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 13/03/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.