Logo

Hırsızlık Suçunda Sanığın Beraatine İlişkin Yargıtay Kararı

📜 Yargıtay Karar Künyesi

17. Ceza Dairesi – 2019/11973 – 2020/2274 – 18.02.2020


🔎 Karar Özeti

Sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, savunmalarının istikrarlılığı ve delil yetersizliği dikkate alınarak Yargıtay tarafından bozulmuştur. ‘Şüpheden sanık yararlanır’ kuralı çerçevesinde, suçun ispatında kesin delil bulunmaması nedeniyle sanığa beraat kararı verilmesi gereği vurgulanmıştır.


Karar İçeriği

17. Ceza Dairesi         2019/11973 E.  ,  2020/2274 K.


    İçtihat Metni

    MAHKEMESİ  :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:  Sanığın aşamalardaki suçu işlemediği, suçsuz olduğu yolundaki istikrarlı savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, atılı suçun sanık tarafından işlendiğini ispata yarar, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir somut delil bulunmadığı, olay yerinden elde edilen parmak izinin sanığa ait olmadığı dikkate alındığında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/03/2015 tarih 2014/10-613 Esas 2015/35 Karar sayılı kararında yer alan “Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; “in dubio pro reo” olarak ifade edilen “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.” şeklindeki ifadelerde de belirtildiği üzere şüphe sanığın lehine yorumlanarak atılı hırsızlık suçundan dolayı sanık …’in beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Paylaş:

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir