Logo

Hizmet Süresi ve Unvan Hatırlatması Üzerine Emekli Aylığı Düzenlemesi Hakkında Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

12. Daire – 2018/6402 – 2021/5374 – 27.10.2021


🔎 Karar Özeti

Danıştay, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli bir albayın emekli aylığındaki unvan ve hizmet süresi hatalarının düzeltilmesi talebinin, zamanaşımı hükümleri doğrultusunda kısmen reddedilmesine karar vermiş, ancak yoksun kalınan parasal hakların faizi ile ödenmesi gerektiğini vurgulamıştır.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ONİKİNCİ DAİRE Esas No : 2018/6402 Karar No : 2021/5374 TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN TARAFLAR : 1- (DAVACI) : … VEKİLİ : Av. … 2- (DAVALI) : … Başkanlığı VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Hava Kuvvetleri Komutanlığında kurmay kıdemli albay olarak görev yapmakta iken 17/02/1993 tarihinde isteğiyle emekliye ayrılan davacı tarafından, emekli aylığının hesabında unvanının hatalı yazıldığı ve emekliliğe esas hizmet süresinin eksik hesaplandığından bahisle, bu durumun düzeltilerek oluşan mağduriyetinin giderilmesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile emekli aylığının bağlandığı 1993 yılı Mart ayından itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediş tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun ilgili maddelerinde, bu Kanun gereğince çeşitli adlarla ödenecek paralardan, istihkak kesbedildiği tarihlerden itibaren 5 yıl sonuna kadar alınmayan veya yazı ile müracaat edilerek aranmayanların Sandık lehine zamanaşımına uğrayacağının düzenlendiği, bu durumda beş yıllık sürenin öncesindeki alacakların davalı idare lehine zamanaşımına uğraması nedeniyle, dava konusu işlemin, davacının eksik ödenen maaş farklarının ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun emekli olduğu 1993 yılı Mart ayından itibaren verilmesi isteminin reddine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, davacının faiz isteminde de bulunmasına rağmen ödenmediği görüldüğünden, yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediş tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar faiz işletilerek ödenmesi gerektiği, dava konusu işlemin 01/02/2009 – 01/11/2014 tarihleri arasındaki dönem için ödenen parasal haklarına faiz ödenmemesine ilişkin kısmında ise hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin 1993 yılı Mart ayından sonraki (sehven önceki yazılmış) döneme ilişkin yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, 01/02/2009 – 01/11/2014 tarihleri arasındaki dönem için ödenen parasal haklarına faiz ödenmemesine ilişkin kısmının iptaline, buna bağlı olarak tazminat isteminin de kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI: Emekli maaşının ilk olarak bağlandığı 15/03/1993 tarihinden 2015 tarihine kadar albay yerine erbaş statüsü üzerinden aylık ödemesi yapıldığı, böylece 20 yıldan uzun bir süre maaşının eksik ödendiği, davalı idarece, 47 yıl 5 ay olan hizmet süresi yerine 27 yıl esas alınarak, geriye dönük 5 yıllık ücret farkının faizsiz olarak yatırıldığı, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dava konusu uyuşmazlıkta uygulanamayacağı ileri sürülmektedir. TEMYİZ EDEN DAVALI İDARENİN İDDİALARI: Dosya kapsamında önceden sunulan dilekçeleri doğrultusunda İdare Mahkemesi kararının, aleyhlerine olan kısım yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Tarafların temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY : Davacı, Hava Kuvvetleri Komutanlığında kurmay kıdemli albay olarak görev yapmakta iken 17/02/1993 tarihinde isteğiyle emekliye sevk edilmiştir. 27 yıl 5 ay 14 gün fiili hizmet, 6 yıl 4 ay 19 gün fiili hizmet süresi zammı ve 1 yıl 6 ay 7 gün itibari hizmet süresi olmak üzere toplam 46 yıl 4 ay 10 gün hizmetine karşılık 1. derece 4. kademe intibakı ile kıdemli albay rütbesi esas alınarak (4300) ek gösterge rakamı üzerinden davacıya 15/03/1993 tarihinde emekli aylığı bağlanarak, 30 tam hizmet yılına karşılık emekli ikramiyesi tutarı tahakkuk ettirilmiştir. Davalı idarece belirtildiği üzere, davacının 22/01/2014 tarihli dilekçesiyle, kurum sisteminde unvanının er ve erbaş olarak yazıldığı, bu nedenle aylıklarının eksik ödenip ödenmediğinin incelenmesi talebi nedeniyle, bu durumun sistemsel bir hatadan kaynaklandığı belirtilerek, ilgilinin 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname esas alınarak kıdemli albay rütbesi itibarıyla (11500) gösterge rakamı üzerinden görev tazminatından yararlandırılmadığının görüldüğü, bunun dışında kıdemli albay rütbesi esas alınarak (5800) ek gösterge ve (4500) gösterge rakamı üzerinden makam tazminatından yararlandırılması hususunda sorun bulunmadığı, ayrıca fiili hizmet süresi, fiili hizmet süresi zammı ve itibari hizmet süresi olmak üzere toplam 46 yıl 4 ay 10 gün olarak hesaplanan emekli aylığına esas hizmet süresinde herhangi bir yanlışlığın olmadığının tespit edilmiştir. Bunun üzerine, sistemsel hatadan kaynaklı davacının unvanı düzeltilerek, kıdemli albay olarak değiştirildiği ve 5434 sayılı Kanun’un 117. maddesi uyarınca görev tazminatından ilk defa yararlanması gereken 01/03/2002 tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde bir başvurusunun bulunmaması nedeniyle kurum kayıtlarına 22/01/2014 tarihinde geçen aynı tarihli dilekçesi esas alınarak, davacı 01/02/2009 tarihinden geçerli olarak görev tazminatından yararlandırılmıştır. Davacı ise, dosya kapsamındaki beyanında, kurum kayıtlarındaki hatanın düzeltilmesi talebiyle yaptığı çeşitli başvurular neticesinde, sadece 01/02/2009 – 01/11/2014 arası dönem için hizmet yılının eksik hesaplanması suretiyle 52.656,39-TL tutarında ve faizsiz olarak ödeme yapıldığını belirtmiştir. 28/09/2014 tarihli başvurusunda ise, daha önceki yazışmalar ilgi tutularak, kurum kayıtlarında hatalı olan unvanın düzeltilmesi ve 1993 yılı Mart ayından itibaren eksik ödenilen tutarın yasal faiziyle birlikte ödenilmesi istenilmiştir. Bu durum üzerine davacı tarafından, emekliye ayrıldığı tarihten itibaren 47 yıl 5 ay hizmet süresi ve kurmay kıdemli albay unvanı için belirlenen tutar üzerinden ödeme yapılmasının gerekmesine rağmen, er ve erbaş unvanı üzerinden maaş ödemesi yapıldığı, ayrıca kurumca ödeme yapılırken hizmet süresinin eksik hesaplandığı ve aylık farkının faizsiz olarak ödendiğinden bahisle bakılan dava açılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun ”Zamanaşımı” başlıklı 116. maddesinde; “Emekli, adi malullük, vazife malullüğü, dul ve yetim aylıklarını almak üzere, bu aylıkların tahakkuk ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız bir yıl sonuna kadar Sandığa müracaat etmiyenlerin aylıkları kesilir. Bunlardan kesilme tarihinden itibaren 5 yıl içinde yazı ile Sandığa müracaat edenlere kesilen aylıkları tekrar bağlanır ve geçmiş müddete ait aylıkları da toptan ödenir. Bu müddetten sonra müracaat edenlerin aylıkları, müracaat tarihlerini takip eden ay başından itibaren yeniden bağlanarak ödenir ve geçmiş müddet için bir şey verilmez. Bu kanunda ayrıca belirtilen haller dışında aylık bağlanmasına istihkak kesbedildiği tarihten itibaren beş yıl sonuna kadar yazı ile müracaat edilmezse bu aylıklar, müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren bağlanır.” kuralı; 117. maddesinde ise; “Bu kanun gereğince çeşitli adlarla ödenecek paralardan; istihkak kesbedildiği tarihlerden itibaren 5 yıl sonuna kadar alınmayan veya yazı ile müracaat edilerek aranmıyanlar Sandık lehine zamanaşımına uğrar.” kuralı yer almaktadır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: 15/03/1993 tarihinden itibaren emekli aylığı alan davacı açısından, bağlanan aylık tutarına esas teşkil eden hizmet süresi ile aylık hesabında hangi unvanın dikkate alındığı hususu uyuşmazlığın özünü oluşturduğundan, öncelikle tahsis dosyasının da getirtilmesi suretiyle aylık bağlanmasında esas alınan hizmet süresi ile davacıya hangi unvan üzerinden aylık bağlandığının çözüme kavuşturulmasının gerektiği açıktır. Temyize konu kararda ise; 1993 yılı Mart ayından itibaren hizmet süresinin eksik hesaplanarak emekli aylığı bağlandığı ve unvanının kurum kayıtlarında hatalı olduğu, ayrıca ödeme yapılan kısım açısından da 46 yıllık hizmetinin dikkate alınmadığı yönünde davacı tarafın itirazlarının bulunmasına rağmen, İdare Mahkemesince bu konuda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın 5434 sayılı Kanun kapsamındaki zamanaşımı hükümlerine yer verilmek suretiyle hüküm tesis edildiği görülmektedir. Bu durumda, yukarıda belirtilen hususlar açıklığa kavuşturulmaksızın eksik inceleme neticesinde verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır. Öte yandan, her ne kadar Mahkemece davacının yoksun kaldığı parasal haklarının hak edildiği tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar faiz işletilerek ödenmesi gerektiğinden bahisle, 01/02/2009 – 01/11/2014 tarihleri arasındaki dönem için ödenen parasal haklarına faiz işletilmemesine ilişkin kısmın iptaline karar verilmiş ise de; Bir idari işlem veya eylemlerden dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davalarda, uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi olarak; a) idareye başvuru var ise, bu başvuru tarihinin; b) İdareye başvuru yok ise, davanın açıldığı tarihin; c) İdari işleme karşı açılan bir iptal davasında, sadece dava konusu işlemin iptalinin istenmesi ve bu işlemin iptaline karar verilmesi üzerine süresinde açılmış (iptale dayalı) bir tam yargı davasında, ilk (iptal) davanın açıldığı tarihteki başvuru tarihinin, başvuru yok ise, anılan (iptal) davanın açıldığı tarihin; esas alınması gerektiği, istikrar kazanmış Danıştay İçtihatlarıyla kurala bağlanmış olup, yeniden verilecek kararda, hükmedilmesi halinde yasal faizin başlangıcı açısından başvuru tarihinin esas alınması gerekmektedir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan tarafların temyiz isteminin kabulüne, 2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin Mart 1993 tarihinden sonraki (sehven önceki yazılmış) döneme ilişkin yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden davanın reddi, 01/02/2009 – 01/11/2014 tarihleri arasındaki dönem için ödenen parasal haklarına faiz ödenmemesine ilişkin kısmının iptali, buna bağlı olarak tazminat isteminin de kısmen kabul, kısmen reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir