Logo

İdari Para Cezası ve Ödeme Emri İptali Üzerine Danıştay Kararı

📜 Danıştay Karar Künyesi

13. Daire – 2016/4482 – 2022/1761 – 20.04.2022


🔎 Karar Özeti

Danıştay, davacı Petrol Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin karşılaştığı idari para cezasını tahsil etmek amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali talebini incelerken, dava dilekçesinde belirli belirsizlikler olduğunu tespit ederek, usul eksiklikleri nedeniyle İdare Mahkemesi kararını bozmuştur.


Karar İçeriği

T.C. D A N I Ş T A Y ONÜÇÜNCÜ DAİRE Esas No:2016/4482 Karar No:2022/1761 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü – … VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı …Petrol Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ne Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararlarıyla verilen toplam 274.712,00-TL (137.356,00-TL+137.356,00-TL) idarî para cezalarının tahsili amacıyla, söz konusu şirketin kanunî temsilcisi sıfatıyla … adına düzenlenen 274.712,00-TL tutarlı, … tarih ve … ana takip dosya numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Kurul’un … tarihli … ve … sayılı kararları ile davacı şirkete 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca toplam 274.712,00-TL idarî para cezası verilmesine karar verildiği, söz konusu idarî para cezalarının yasal süresi içerisinde ödenmediğinden bahisle dava konusu ödeme emrinin tanzim edildiği, Kurul’un … tarih ve … sayılı kararının 22/02/2012 tarih ve 28212 sayılı Resmî Gazete’de,… tarih ve …sayılı kararının ise 31/12/2011 tarih ve 28190 sayılı Resmî Gazete’de ilânen tebliğ edildiği, davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin söz konusu kararların iptali istemiyle davacı şirket tarafından yasal süresi içerisinde açılmış bir davanın da bulunmadığı; dava konusu ödeme emrine dayanak teşkil eden ve ilgilisine tebliğ edilen idarî yaptırım kararlarının yasal süresi içerisinde dava açılmayarak kesinleştiği, kesinleşen ve tahakkuk eden amme alacaklarının vadesinde ödenmediği anlaşıldığından, yasal süresi içerisinde ödenmeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ödeme emrinin neye istinaden düzenlendiğinin taraflarınca anlaşılamadığı, taraflarına tebligat yapılmadığı, haricen yapılan araştırma sonucu ödeme emrindeki para cezasının içeriğinin öğrenildiği, idarî para cezasının nedeninin anlaşılamadığı, adresleri açık ve belli olmasına rağmen idarî para cezasının tebliğ edilmediği ve idarî para cezası verilmeden önce savunmalarının alınmadığı, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davaya ek olarak dayanak idarî para cezalarının iptali için de dava açılacağı, dava konusu ödeme emrinin ve temyiz istemine konu Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: USUL YÖNÜNDEN: MADDİ OLAY : Bayilik lisansı sahibi davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 08/01/2010-09/01/2010 tarihlerinde yapılan denetimlerde alınan numunelere ilişkin tanzim edilen analiz raporuna göre ulusal marker içermeyen ve teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmal edildiği tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca, … tarih ve … sayılı Kurul kararıyla 137.356,00-TL idarî para cezası; 08/01/2010 tarihinde yapılan denetimde bağlı dağıtıcısı dışında UT 9656 plakalı tankerden akaryakıt ikmal ettiğinin tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca, … tarih ve … sayılı Kurul kararıyla 137.356,00-TL idarî para cezası verilmiştir. Söz konusu idarî para cezalarının tahsili amacıyla davacı şirketin kanunî temsilcisi … adına kanunî temsilci sıfatıyla İstanbul Vergi Dairesi’nce 274.712,00-TL tutarlı, … tarih ve … ana takip dosya numaralı ödeme emri düzenlenmiştir. Ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri “a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.” olarak sayılmış; “İdari davaların açılması” başlıklı 3. maddesinde, 1. “İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır. 2. Dilekçelerde; a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller, c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi, d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar, e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, gösterilir. 3. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur.”; “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasında, “Dilekçeler, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından: a) Görev ve yetki, b) İdari merci tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süre aşımı, f) Husumet, g) 3 ve 5’inci maddelere uygun olup olmadıkları, yönlerinden sırasıyla incelenir.”; “İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin 3’üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, 14’üncü maddenin; a) 3/a bendine göre adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine; idari yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine, b) 3/c, 3/d ve 3/e bentlerinde yazılı hâllerde davanın reddine, c) 3/f bendine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması hâlinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine, d) 3/g bendinde yazılı hâlde otuzgün içinde 3 ve 5’inci maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak yahut (c) bendinde yazılı hâllerde, ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise otuzgün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddine, e) 3/b bendinde yazılı hâlde dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine, karar verilir.” kurallarına yer verilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın incelenmesinden, davanın davacı … Petrol Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ne Kurul kararlarıyla verilen idarî para cezalarının tahsil edilemediğinden bahisle söz konusu şirketin kanunî temsilcisi sıfatıyla … adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açıldığı, dava konusu edilen ödeme emrinin davacı şirketin kanunî temsilcisi sıfatıyla … adına düzenlendiği hâlde dava dilekçesinde davacı olarak … Petrol Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin gösterildiği, öte yandan vekilin hem davacı şirket hem kanunî temsilci olan …’nın vekili olarak dava dilekçesini imzaladığı, dosyaya sunulan vekâletnamede de vekilin hem şirket hem de kanunî temsilci …’nın vekili olduğunun görüldüğü, bunun sonucu olarak davacı şirket adına düzenlenmiş olan bir ödeme emrinin mi iptalinin istenildiği yoksa kanunî temsilci … adına düzenlenmiş ödeme emrinin mi iptalinin istenildiği konusunda tereddütün bulunduğu, dava dilekçesine kanunî temsilci … adına düzenlenmiş ödeme emrinin eklendiği ve dava dilekçesinin konu kısmına kanunî temsilci … adına düzenlenmiş ödeme emrinin iptalinin istenildiği yazılmış olmasına rağmen dilekçenin sonuç kısmına davacı şirket hakkında tesis edilen ödeme emrinin iptalinin istenildiği belirtildiğinden, dava konusu istemin açık bir şekilde ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun bulunmadığından, hangi işlem veya işlemlerin iptalinin istenildiği hususu dilekçenin “Talep ve Sonuç” bölümünde açıkça gösterilerek, davanın konusunun tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya konulması için dilekçenin reddine karar verilip bu husus açıklığa kavuşturulduktan sonra esastan bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davacının temyiz isteminin kabulüne; 2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, 4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. Maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir