📜 Danıştay Karar Künyesi
6. Daire – 2023/7040 – 2024/922 – 14.02.2024
🔎 Karar Özeti
Davacı, imar planında ‘ilkokul alanı’ olarak belirlenen taşınmazın kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet haklarının kısıtlandığını ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuştur. Danıştay, bölge idare mahkemesinin kararını hukuka uygun bularak temyiz istemini reddetmiştir.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2023/7040
Karar No : 2024/922
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı /ANKARA
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- … -…-
16- … Mirasçıları;
I-… II- …
17- … Mirasçıları;
… adına vesayeten kendi adına asaleten …
18-…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ: Eskişehir ili,… ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında “ilkokul alanı” olarak belirlenmesine rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle oluştuğu ileri sürülen 10.000,00-TL (ıslah neticesi 339.752,06-TL) zararın tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davanın görev yönünden reddi yolundaki… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davalı idare tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 14/02/2024 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Dava; Eskişehir ili,… ilçesi, … Mahallesi, … ada,…parsel sayılı taşınmazın imar planında “ilkokul alanı” olarak belirlenmesine rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle oluştuğu ileri sürülen 339.752,06-TL zararın tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 6. bendinde; “Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” kuralı yer almaktadır.
Anılan Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde; “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: …
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar…” hükmüne yer verilmiş;
anılan Kanun’un Ek 1. maddesinin atıfta bulunduğu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 298. maddesi uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranı ile artırılmak suretiyle 2023 yılı için 581.000,00 TL’yi aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davaların temyiz incelenmesine olanak tanınmıştır.
İstinaf başvurusunun idari yargılama hukukunda yeni bir kanun yolu olarak getirildiği 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un gerekçesinde; tahdidi olarak sayılan konular dışındaki davaların Bölge İdare Mahkemelerinde istinaf incelemesi neticesinde kesinleşeceği belirtilmiştir.
Anılan mevzuat hükümleri ve 6545 sayılı Kanun’un gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde belirlenen miktarı aşmayan davalar hakkında idare mahkemelerince verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu, dolayısıyla, bu kararların temyiz istemine konu edilemeyeceği, öte yandan, anılan Kanun hükmü uyarınca temyiz sınırının tespitinde, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının verildiği tarih itibarı ile yeniden değerleme oranına göre güncellenmiş miktarın dikkate alınması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu edilen uyuşmazlığın, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesinin karar tarihi (2023) itibariyla geçerli olan 581.000,00-TL’lik temyiz sınırının altında olduğu dikkate alındığında, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istemiyle yapılan temyiz isteminin esasının incelenmesine olanak bulunmadığından, temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği oyu ile, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının esasının incelenmesine ilişkin Dairemiz kararına katılmıyorum.