Logo

Kötüniyetle Temyiz ve Yargıtay Kararlarına Genel Bakış

Temyiz süreci, hukuk muhakemelerinde önemli bir yer tutar ve kararların üst mahkeme tarafından gözden geçirilmesini sağlar. Ancak bazı durumlarda, temyiz başvuruları kötü niyetle yapılabilmekte ve bu durum, yargılama sürecinin gereksiz yere uzamasına neden olabilmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Madde 368, kötüniyetle temyiz başvurularının nasıl ele alınacağını ve bu durumda uygulanacak yaptırımları düzenler. Bu makalede, kötüniyetle temyiz başvuruları ve bu konuda Yargıtay’ın verdiği bazı emsal kararlar incelenecek, kötüniyetin tanımı, yargılama sürecine etkileri ve hukuki sonuçları hakkında bilgi verilecektir.

Kötüniyetle Temyiz Nedir?

Kötüniyetle temyiz, bir dava sonucunda karşı tarafın haksız yere mağdur edilmesi amacıyla, davanın sonucunu değiştirmeye yönelik olmayan ve yalnızca süreci uzatmak için yapılan temyiz başvurusunu ifade eder. HMK’nın 368. maddesi bu tür temyiz başvuruları için özel bir düzenleme getirir ve kötü niyetin tespit edilmesi durumunda, başvuruyu yapan tarafa para cezası verilmesini öngörür. Pratikte, bir alacak davasında borçlunun, borcunu ödememek ve zaman kazanmak amacıyla haksız ve dayanaksız şekilde temyiz yoluna başvurması, kötüniyetli temyiz örneği olarak değerlendirilebilir.

Yargıtay’ın Kötüniyetle Temyiz Kararları

Yargıtay, kötüniyetle temyiz başvuruları konusunda çeşitli kararlar vermiştir. Bu kararlar, kötü niyetin somut olaylar ışığında nasıl tespit edileceği ve hangi yaptırımların uygulanacağı konusunda önemli örnekler teşkil eder. Örneğin, bir icra davasında, davalı borçlunun, alacaklı tarafından yapılan ihalenin feshi talebinin reddine karşı temyiz yoluna başvurması ve bu başvurunun kötüniyetle yapıldığının anlaşılması üzerine, Yargıtay’ın davalı vekiline disiplin para cezası verdiği bir karar bulunmaktadır. Bu tür kararlar, temyiz sürecinin kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi ve adil yargılanma hakkının korunması açısından büyük önem taşır.

Kötüniyetin Hukuki Sonuçları

Kötüniyetle temyiz başvurusunun tespit edilmesi, başvuruyu yapan taraf için ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir. HMK uyarınca, kötü niyetle temyizde bulunan taraf, yargılama giderlerinin yanı sıra, karşı tarafın avukatlık ücretinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Ayrıca, beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar değişen miktarlarda disiplin para cezası ile de cezalandırılabilir. Bu durum, özellikle maddi durumu iyi olmayan bir davalının, kötüniyetle hareket etmesinin önüne geçmek için caydırıcı bir önlem olarak işlev görür. Örneğin, bir miras davasında mirasçılardan birinin, miras paylaşımına ilişkin mahkeme kararını, sadece diğer mirasçıları mağdur etmek amacıyla temyiz etmesi ve bu durumun kötüniyet olarak değerlendirilmesi, ilgili tarafa yüksek miktarda para cezası verilmesine neden olabilir.

Sonuç: Kötüniyetle temyiz, yargılama sürecini gereksiz yere uzatan ve adaletin sağlıklı işleyişini engelleyen bir davranıştır. HMK’nın 368. maddesi bu tür davranışlara karşı ciddi yaptırımlar öngörerek, temyiz sürecinin adil ve etkili bir şekilde işlemesini sağlamayı amaçlar. Yargıtay’ın kötüniyetle temyiz konusunda verdiği kararlar, bu tür davranışların tespiti ve cezalandırılması konusunda önemli örnekler teşkil eder ve hukuk pratiğinde yol gösterici niteliktedir.

Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir