Yabancı Dilde Belgelerin Mahkemede Kullanımı ve HMK 223
Hukuki süreçlerde sıklıkla karşılaşılan durumlardan biri, yabancı dilde yazılmış belgelerin delil olarak sunulmasıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 223. maddesi, bu tür belgelerin mahkemede nasıl kullanılacağını düzenler. Bu maddeye göre, yabancı dilde yazılmış belgeye dayanan taraf, belgenin tercümesini de mahkemeye sunmak zorundadır. Ayrıca, mahkeme istediği takdirde veya diğer tarafın talebi üzerine belgenin resmi tercümesini de talep edebilir. Bu kuralın amacı, mahkemenin ve tarafların, delil olarak sunulan belgeleri doğru ve adil bir şekilde değerlendirebilmesini sağlamaktır. Ancak, bu süreç pratikte nasıl işler ve karşılaşılan zorluklar nelerdir? Yargıtay’ın ilgili içtihatları, bu sorulara ışık tutar.
Yabancı Dil Belge Sunma Yükümlülüğü
HMK’nın 223. maddesi, yabancı dildeki belgelerin mahkemede kullanılabilmesi için Türkçe tercümenin zorunlu olduğunu belirtir. Bu, tarafların mahkemeye sundukları delillerin anlaşılır olmasını ve adil yargılanma hakkının korunmasını amaçlar. Örneğin, bir sözleşme uyuşmazlığında, taraflardan biri İngilizce hazırlanmış bir sözleşmeyi delil olarak sunmak istediğinde, sözleşmenin noter onaylı Türkçe çevirisini de mahkemeye sunmalıdır. Bu kuralın ihlali, delilin dikkate alınmamasına neden olabilir. Ancak, mahkeme yine de kendi inisiyatifiyle veya diğer tarafın talebiyle resmi tercüme talep edebilir, bu durumda tercümenin doğruluğu ve yeterliliği mahkeme tarafından da teyit edilmiş olur.
Yargıtay Kararları Işığında Uygulama
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2014/1683 Esas ve 2014/4876 Karar numaralı içtihadında, yabancı dilde yazılmış belgelerin tercümesi ve bu tercümelerin mahkeme sürecindeki önemi ele alınmıştır. Bir inşaat projesi uyuşmazlığında, yüklenici tarafın sunduğu yabancı dildeki belgelerin tercümesi talep edilmiş ve mahkemece bu belgelerin Türkçe tercümesinin alınmasının ardından ek bir bilirkişi raporu talep edilmiştir. Pratikte, bu durum, yabancı dildeki belgelerin mahkemede kullanılabilmesi için sadece tercümenin yeterli olmadığını, aynı zamanda tercümenin doğruluğunun ve içeriğin anlaşılırlığının da önem taşıdığını gösterir. Bu örnek, mahkemenin yabancı dildeki belgelerle ilgili nasıl bir yol izleyebileceğini ve tarafların bu tür belgeleri sunarken nelere dikkat etmeleri gerektiğini açıkça ortaya koyar.
Yabancı Dil Belge ve Tercüme Sorunları
Yabancı dildeki belgelerin tercümesi sırasında karşılaşılan sorunlar, mahkeme sürecini etkileyebilir. Örneğin, teknik terimlerin yanlış çevirisi veya metnin yanlış anlaşılması, mahkemenin yanıltılmasına ve haksız kararlar verilmesine neden olabilir. Bu nedenle, tercüme işleminin uzman kişiler tarafından yapılması ve gerekirse mahkeme tarafından tercümenin doğruluğunun kontrol edilmesi önem taşır. Ayrıca, tarafların tercüme konusunda anlaşmazlığa düşmeleri durumunda, mahkemenin resmi tercüme talep etme hakkı, adil yargılanma ilkesinin bir gereğidir. Bu süreç, mahkeme kararlarının doğruluğunu ve adil olmasını sağlamak için kritik bir adımdır.
Sonuç: Yabancı dilde yazılmış belgelerin mahkeme süreçlerinde kullanılması, HMK 223 maddesiyle düzenlenmiş olup, bu belgelerin Türkçe tercümesinin sunulması zorunludur. Yargıtay kararları, bu konuda mahkemelerin nasıl bir yol izleyeceğini ve tarafların hangi hususlara dikkat etmeleri gerektiğini örneklerle açıklar. Tercüme işlemlerinin doğruluğu, sürecin adil ve etkin işlemesi için hayati önem taşır. Dolayısıyla, yabancı dildeki belgeler üzerine kurulu hukuki uyuşmazlıklarda, tercüme sürecine özellikle dikkat edilmesi gerekir.