18 Yaşından Küçük Mağdurun Kimliğinin Açıklanması Üzerine Yargıtay Kararı
📜 Yargıtay Karar Künyesi
19. Ceza Dairesi 2017/1306 E. , 2017/3747 K. – 25.04.2017
🔎 Karar Özeti
Yargıtay, çocuk haklarının ihlali nedeniyle sanıkların suçlarını birden fazla işleyip işlemediklerinin ve lehe olan hükümlerinin uygulanması gerektiğinin tartışılmaması üzerine, yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Karar İçeriği
19. Ceza Dairesi 2017/1306 E. , 2017/3747 K.İçtihat Metni
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık …’ın sorumlu müdür, sanık …’ın sorumlu müdürün bağlı bulunduğu yetkili olarak görev yaptığı gazetede, 07/10/2013 tarihinde 18 yaşından küçük olan mağdur …’ ın fotoğrafının yayımlanması ve kimliğinin açıklanması eylemleri nedeniyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/04/2014 tarih ve 2014/16 Esas, 2014/118 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve 25/04/2017 tarihinde bozulmasına karar verilen Dairemizin 2017/1305 Esasında kayıtlı, aynı mağdurun aynı gazetede 06/01/2014 tarihinde fotoğrafının yayımlanması ve kimliğinin açıklanması eylemleri nedeniyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/06/2014 tarih ve 2014/102 Esas, 2014/193 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve 25/04/2017 tarihinde bozulmasına karar verilen Dairemizin 2017/1691 Esasında kayıtlı ve yine aynı mağdurun aynı gazetede 04/08/2013 tarihinde fotoğrafının yayımlanması ve kimliğinin açıklanması eylemleri nedeniyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2014 tarih ve 2013/317 Esas, 2014/69 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve 25/04/2017 tarihinde bozulmasına karar verilen Dairemizin 2017/1694 Esasında kayıtlı, aynı mağdurun aynı gazetede 09/08/2013 tarihinde fotoğrafının yayımlanması ve kimliğinin açıklanması eylemleri nedeniyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2014 tarih ve 2013/318 Esas, 2014/70 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve 25/04/2017 tarihinde bozulmasına karar verilen Dairemizin 2017/2158 Esasında kayıtlı olan dava dosyalarının da mevcut olması karşında; anılan dosyalar ile temyize konu dosyanın birleştirilip suç ve iddianame tarihleri dikkate alınarak hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediklerinin ve haklarında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
Kabule göre de;
Sanıklar müdafiinin, 07/03/2014 havale tarihli dilekçesindeki lehe olan hükümlerin uygulanması isteğinin, TCK’nın 52/4. maddesindeki taksitlendirme hükmünün uygulanmasını kapsadığı gözetilmeden, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.