Yargıtay Kararı

Kaçakçılık Suçunda Beraat Hakkında Yargıtay Kararı

📜 Yargıtay Karar Künyesi

7. Ceza Dairesi         2017/7135 E.  ,  2019/29818 K. – 04.04.2019


🔎 Karar Özeti

Yargıtay, sanığın kaçakçılık suçundan cezalandırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararını, somut delil eksikliği nedeniyle bozmuş ve sanığın beraat ettiği durumu tekrar değerlendirilerek hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir.


Karar İçeriği

7. Ceza Dairesi         2017/7135 E.  ,  2019/29818 K.


    İçtihat Metni

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat; sanıklar …, …, …, …, … haklarında hükümlülük; sanıklar …, …, … haklarında erteleme, sanık … hakkında nakil aracının iadesi, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I) Katılan … İdaresi vekilinin beraat eden sanık … hakkındaki hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan … İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    II) Sanık … ve katılan … İdaresi vekilinin sanık hakkındaki hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Tüm dosya kapsamının incelenmesinde; dava konusu eşyaları taşıyan kargo şirketinin sorumlusu olan sanığın taşınan eşyaları sevk irsaliyeleri ve faturalarıyla teslim almış olup, koliler ve çuvallar içerisinde yer alan dava konusu eşyaların kaçak olduğunu bilmediğine dair savunmasının aksine cezalandırılmasına yeterli, somut ve maddi bir delil olmadığı gözetilmeksizin beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
    Yasaya aykırı, sanığın ve katılan vekilinin itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    III) Katılan … İdaresi vekilinin ve sanık … müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesine engel hali olmayan ve savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinde bulunan sanığın, kargo aracında yakalanan eşyalardan yalnızca 450 kg fıstık içinden sorumlu olduğu gözetilerek suça konu 450 kg fıstık içi için kamu zararının belirlenmesi ile sanığa bildirilmesi gerekirken diğer sanıklarda ele geçen eşyalar da dahil edilerek tek bir KEMT düzenlenerek kamu zararı olarak bildirilmesi suretiyle sanığın yanıltıldığı anlaşıldığından sorumlu olduğu eşyalar nedeniyle … İdaresi’nce hesaplanacak “Eşyaların ithalinde öngörülen … vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın belirlenerek kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, kurum zararını gidermediğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan … idaresi vekilinin ve sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    IV) Sanık … ve katılan … İdaresi vekilinin sanık hakkındaki hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
    Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyize konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 15.05.2010, iddianame … tarihinin ise 01.08.2010 olduğu,
    Aynı gün incelenen Dairemizin 2017/15679 Esas sırasında kayıtlı olan Tutak Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/130 Esas, 2015/87 Karar sayılı dosyasında suç tarihi 06.05.2010, iddianame … tarihinin ise 21.10.2010, suç tarihi 11.05.2010 iddianame … tarihi 08.02.2011 ve suç tarihi 26.05.2010, iddianame … tarihinin 13.12.2010 olduğu,
    Aynı gün incelenen Dairemizin 2018/15769 Esas sırasında kayıtlı olan Taşlıçay Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/86 Esas, 2014/142 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 08.06.2010, iddianame … tarihinin ise 08.05.2012 olduğu,
    Aynı gün incelenen Dairemizin 2017/11150 Esas sırasında kayıtlı olan Doğubayazıt 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/417 Esas, 2014/794 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 15.05.2010, iddianame … tarihinin ise 25.06.2010 olduğu, Daha önce incelenerek Dairemizin 2013/22365 E.-2014/21314 K. sayılı ilamı ile 08.12.2014 tarihinde düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşen; Doğubayazıt Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/538 E, 2012/668 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 07.05.2010, iddianame … tarihinin ise 01.08.2010 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında daha önce incelenerek Dairemizin 2013/17457 E.-2015/18183 K. sayılı ilamı ile 06.04.2016 tarihinde bozulmasına karar verilen; Tuzluca Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/59 E, 2012/19 K. Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 04.05.2010, iddianame … tarihinin ise 25.02.2011 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında daha önce incelenerek Dairemizin 2016/8538 E.-2017/6030 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen; Taşlıçay Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/53 E, 2014/54 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 08.06.2010, iddianame … tarihinin ise 23.03.2012 olduğu, aynı mahkemenin Dairemizin 2014/21474 E -2017/6028 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Taşlıçay Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/46 (E) ve 2013/25 (K) sayılı dosyasında suç tarihinin 08.06.2010, iddianame … tarihinin ise 13.03.2012 olduğu, Dairemizin 2015/18033 E. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Iğdır 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/39 (E) ve 2013/1052 (K) sayılı dosyasında suç tarihinin 30.06.2010, iddianame … tarihinin ise 27.12.2010 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından, mahkemesince tespit edilecek başka dosyalarının da bulunması halinde bu dosyaların da incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi, kesinleşen dosya yönünden mahsubun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanık … ve katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    V) Katılan … İdaresi vekilinin sanık … hakkındaki hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
    Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelemesine konu bu dosya için suç tarihinin 15.05.2010, iddianame … tarihinin ise 01.08.2010 olduğu,
    Aynı gün incelenen Dairemizin 2018/5059 Esas sırasında kayıtlı olan Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/553 Esas, 2016/129 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 13.02.2010, iddianame … tarihinin ise 26.11.2010 olduğu, Aynı gün incelenen Dairemizin 2015/24073 Esas sırasında kayıtlı olan Ardahan Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/355 Esas, 2012/62 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 13.03.2013, iddianame … tarihinin ise 19.10.2010 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasından Dairemizin 2018/5363 Esas sırasında kayıtlı olan Rİze 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/88 E, 2016/6 K. Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 03.01.2010, iddianame … tarihinin ise 05.12.2011 olduğu,
    Aynı gün incelenen Dairemizin 2018/15769 Esas sırasında kayıtlı olan Taşlıçay Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/86 Esas, 2014/142 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 08.06.2010, iddianame … tarihinin ise 08.05.2012 olduğu
    Daha önce incelenerek Dairemizin 2013/22365 E.-2014/21314 K. sayılı ilamı ile 08.12.2014 tarihinde düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşen; Doğubayazıt Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/538 E., 2012/668 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 07.05.2010, iddianame … tarihinin ise 01.08.2010 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında daha önce incelenerek Dairemizin 2013/17457 E.-2015/18183 K. sayılı ilamı ile 06.04.2016 tarihinde bozulmasına karar verilen; Tuzluca Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/59 E, 2012/19 K. Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 04.05.2010, iddianame … tarihinin ise 25.02.2011 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında daha önce incelenerek Dairemizin 2016/8538 E.-2017/6030 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen; Taşlıçay Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/53 E, 2014/54 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 08.06.2010, iddianame … tarihinin ise 23.03.2012 olduğu, aynı mahkemenin Dairemizin 2014/21474 E -2017/6028 K.sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Taşlıçay Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/46 (E) ve 2013/25 (K) sayılı dosyasında suç tarihinin 08.06.2010, iddianame … tarihinin ise 13.03.2012 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından, mahkemesince tespit edilecek başka dosyalarının da bulunması halinde bu dosyaların da incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi, kesinleşen dosya yönünden mahsubun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    VI) Katılan … İdaresi vekilinin ve sanık …’in hakkındaki hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
    Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelemesine konu bu dosya için suç tarihinin 15.05.2010, iddianame … tarihinin ise 01.08.2010 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında Dairemizin 2015/18033 E. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Iğdır 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/39 (E) ve 2013/1052 (K) sayılı dosyasında suç tarihinin 30.06.2010, iddianame … tarihinin ise 27.12.2010 olduğu,
    Yine Dairemizin 2013/8539 E-2014/2859 K. sayılı ilamı ile 19.02.2014 tarihinde bozulmasına karar verilen Taşlıçay Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/121 (E) ve 2011/35 (K) sayılı dosyasında suç tarihinin 23.07.2010, iddianame … tarihinin ise 22.11.2010 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, katılan … İdaresi vekilinin ve sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 04/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Paylaş:

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir