📜 Danıştay Karar Künyesi
13. Daire – 2018/1910 – 2023/4696 – 09.11.2023
🔎 Karar Özeti
Danıştay, davacının kanuni temsilcisi olmadığı bir dönemde şirketine kesilmiş idari para cezalarının tahsiline yönelik düzenlenen ödeme emirlerini hukuka aykırı bulmuş ve iptal etmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğunu belirterek temyiz istemini reddetmiştir.
Karar İçeriği
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/1910
Karar No:2023/4696
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının bir dönem kanuni temsilcisi olduğu … Akaryakıt ve Taşıma Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararıyla verilen 50.000,00-TL idari para cezası ile Kurul’un … tarih ve … sayılı kararıyla verilen 120.000,00-TL idari para cezasının tahsil edilememesi üzerine kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının 18/06/2007-15/06/2011 tarihleri arasında kanuni temsilcisi olduğu … Akaryakıt ve Taşıma Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin, Kurul’un … tarih ve …. sayılı kararıyla verilen 50.000,00-TL idari para cezasına karşı dava açtığı, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 11/06/2013 tarih ve E:2010/4563, K:2013/1774 sayılı kararıyla Kurul kararının iptal edildiği, kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 05/11/2015 tarih ve E:2013/3782, K:2015/3985 sayılı kararıyla onandığı, idari para cezasının iptal edilmiş olması nedeniyle dava konusu ödeme emrinin 49.857,91-TL’ye isabet eden kısmının dayanağı kalmadığından davacıdan tahsilinde hukuka uygunluk bulunmadığı, … tarih ve … sayılı Kurul kararıyla verilen 120.000,00 TL tutarındaki idari para cezasının, şirketin 2006 yılında tespit edilen usulsüzlükleri nedeniyle verildiği, bu dönemde davacı kanuni temsilci olmadığından söz konusu usulsüzlüklerden sorumlu tutulamayacağı gibi davalı idarece, şirketin anılan borcu karşılayacak mal varlığının bulunup bulunmadığına yönelik yeterli bir araştırma yapılmadığı, ayrıntılı bir araştırma yapılmak suretiyle asıl borçlu şirketin söz konusu borcun tamamını veya bir kısmını ödeyecek mal varlığına sahip olup olmadığının somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmadığından, dava konusu ödeme emrinin 120.000,00-TL’lik kısmında da hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, … tarih ve … sayılı Kurul kararının adı geçen şirkete davacının kanuni temsilci olduğu dönemde tebliğ edildiği, Kurul kararına karşı dava açılıp açılmadığı husunda kendilerinde bilgi olmadığı, şirket adına ödeme emri düzenlendiği, borcun süresinde ödenmemesi üzerine elektronik ortamda yapılan mal varlığı araştırmasında, şirketin bankalarda herhangi bir menkulünün ve taşınmazının bulunmadığı, üzerinde rehin kaydı olan 2008 model KİA marka aracının bulunduğunun görüldüğü, işlem tarihi itibarıyla kamu alacağının tamamını karşılayacak mal varlığının bulunmadığı anlaşıldığından, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan alacak nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, şirkete ortak ve kanuni temsilci olmadığı dönemde gerçekleşen fiil nedeniyle sorumlu tutulamayacağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 09/11/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.