Logo

Cinsel Saldırı Suçunda Ruh Sağlığı Raporunun Önemi Hakkında Yargıtay Kararı

📜 Yargıtay Karar Künyesi

14. Ceza Dairesi – 2016/4268 – 2020/4908 – 11.11.2020


🔎 Karar Özeti

Yargıtay, cinsel saldırı suçlarından mahkumiyet kararı verilmiş bir davada mağdurun ruh sağlığı ile ilgili yapılan incelemenin eksik olduğunu belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Bu durum, adli tıp raporlarının zamanlaması ve içeriklerinin, cezada artırım nedenlerine etkisi gibi kritik hukuki unsurların yeterince değerlendirilmediğini göstermektedir.


Karar İçeriği

14. Ceza Dairesi         2016/4268 E.  ,  2020/4908 K.


    İçtihat Metni

    MAHKEMESİ  :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırıHÜKÜM : Cinsel saldırı suçundan mahkumiyetİlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Adli Tıp Kurumunun bilinen istikrarlı uygulamalarına göre, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın cezada artırım nedeni olabilmesi için yetişkinlerde olay tarihi üzerinden en az 12 ay geçtikten sonra rapor alınması gerektiği gözetilmeden 25.03.2013 tarihinde meydana gelen cinsel saldırı eylemiyle ilgili olarak … Üniversitesi Hastanesi 6. İhtisas Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 21.10.2013 günlü, ruh sağlığının bozulmadığı yönündeki rapora dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmasıYargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03.02.2009 gün ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığının belirtilmesi ve olayda da katılan mağdurenin dosyaya yansıyan maddi zararının bulunmadığı gözetilmeden adli sicil kaydı bulunmayan ve yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluştuğu için verilen hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 51. maddesinin uygulanmasından önce 5271 sayılı CMK’nın 231/6. maddesinde öngörülen diğer koşullar tartışılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığına karar verilmesi gerekirken sanık hakkında verilen cezanın ertelendiği gerekçesiyle anılan maddenin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesinde yer alan “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, kendisini vekaletnameli vekille temsil ettiren katılan yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Paylaş:

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir