Hakem Kararlarının İptali ve Bilirkişi Seçimi Süreci
Hukuki uyuşmazlıkların çözümünde alternatif bir yol olarak hakemlik süreci, tarafların daha esnek ve hızlı bir çözüme ulaşmalarını sağlar. Ancak, bu süreçte de bazı durumlar hakem kararlarının iptalini gündeme getirebilir. Özellikle, hakem veya hakem kurulunun bilirkişi seçimi ve bu seçimin yargılamaya etkileri önemli bir yer tutar. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 431. madde, hakemlerin bilirkişi atayabilme yetkisini ve bu sürecin nasıl işlediğini düzenler. Bu makalede, Yargıtay’ın ilgili emsal kararı ışığında, hakem kararlarının iptali sürecinde bilirkişi seçiminin rolünü ve bu seçimin hukuki sonuçlarını ele alacağız.
Hakem Kararlarının İptali Süreci
Hakem kararlarının iptali, belirli koşullar altında mümkündür ve bu koşullar HMK’nın 439. maddesinde detaylandırılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin bir kararında, hakem heyetinin bilirkişiden rapor alıp almama konusunda takdir hakkına sahip olduğu, ancak bu süreçte bilirkişi raporu alınmamasının kararın iptaline neden olabileceği vurgulanmıştır. Pratikte, bir inşaat şirketi ile müteahhit arasında çıkan anlaşmazlıkta, hakem heyetinin mali konularda uzman bir bilirkişi atamaması ve bu yüzden hatalı bir tazminat hesaplaması yapması gibi bir durum, hakem kararının iptal edilmesi için yeterli bir sebep teşkil edebilir.
Bilirkişi Seçimi ve Hakem Sürecine Etkileri
HMK 431. madde, hakem veya hakem kurulunun bilirkişi atama yetkisini açıkça belirtir. Bu süreçte, tarafların bilirkişiye gerekli açıklamaları yapmaları, ilgili belge ve bilgileri vermeleri gerekmektedir. Bir örnekle açıklamak gerekirse, bir yazılım geliştirme sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta, hakem heyetinin teknik bir bilirkişi atayarak, yazılımın sözleşme şartlarına uygun olup olmadığını değerlendirmesi beklenir. Bu atama, uyuşmazlığın adil ve doğru bir şekilde çözümlenmesine yardımcı olur. Ancak, bu süreçte bilirkişi seçimi ve raporunun dikkate alınması, hakem kararlarının hukuki geçerliliği açısından kritik öneme sahiptir.
Yargıtay Kararları Işığında Örnek Olay İncelemesi
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016 yılında verdiği bir karar, bilirkişi seçimi ve hakem kararlarının iptali konusunda önemli bir örnektir. Bu kararda, bir sözleşmenin feshedilmesiyle ilgili uyuşmazlıkta, hakem heyetinin mali hususlarda uzman olmamasına rağmen, bilirkişi raporu almadan karar verdiği belirtilmiştir. Bu durum, kararın iptal edilmesine gerekçe olarak gösterilmiştir. Günlük hayatta, bir şirketin diğer bir şirkete olan borcunun hesaplanması sırasında, hakem heyetinin muhasebe konularında uzman bir bilirkişi atamaması benzer bir iptal sebebi olabilir.
Sonuç: Hakemlik süreci, hukuki uyuşmazlıkların çözümünde esnek ve hızlı bir alternatif sunar. Ancak, bu sürecin adil ve doğru işlemesi için hakem veya hakem kurulunun bilirkişi seçimi büyük önem taşır. Yargıtay’ın emsal kararları, bilirkişi seçiminin ve bu seçimin sürece etkilerinin, hakem kararlarının iptali sürecinde kritik bir role sahip olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, hakem sürecinde bilirkişi atamalarına ve bu atamaların yargılamaya etkilerine dikkat edilmesi gerekmektedir.