Logo

TCK Madde 86 Kapsamında Kasten Yaralama Suçunun İncelenmesi

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 86. maddesi, kasten yaralama suçunu düzenlemekte ve bu suçun temel şekli ile nitelikli hallerini belirlemektedir. Kasten yaralama, başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan eylemleri kapsar. Bu suçun cezai yaptırımları, suçun işleniş biçimine ve oluşturduğu etkiye göre değişiklik gösterir. Ayrıca, suçun kadına, kamu görevlisine veya savunmasız kişilere karşı işlenmesi gibi durumlar, cezanın artırılmasını gerektirebilir. Bu yazıda, TCK’nın 86. maddesi çerçevesinde kasten yaralama suçunun unsurları, nitelikli halleri ve ilgili Yargıtay kararları ışığında detaylı bir inceleme yapılacaktır.

Kasten Yaralama Suçunun Temel Unsurları

TCK’nın 86. maddesinin birinci fıkrası, kasten yaralama suçunun temel şeklini tanımlar. Bu maddeye göre, bir kişinin başkasının vücuduna acı vermesi veya sağlığının bozulmasına neden olması durumunda, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülür. Örneğin, iki komşu arasında çıkan tartışma sonucu birinin diğerine fiziksel zarar vermesi, bu suçun işlenmiş olabileceğini gösterir. Suçun işlenişi, mağdurun vücut bütünlüğünün ihlal edilmesi ve acı çekmesine neden olacak her türlü eylemi kapsar.

Kasten Yaralama Suçunun Nitelikli Halleri

TCK’nın 86. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları, kasten yaralama suçunun nitelikli hallerini belirler. Bu haller arasında, suçun üstsoya, altsoya, eşe, kamu görevlisine karşı işlenmesi veya silahla işlenmesi gibi durumlar bulunur. Nitelikli haller, suçun daha ağır cezai yaptırımlarını gerektirir. Örneğin, bir hastanede görevli doktora yönelik saldırı, suçun kamu görevlisine karşı işlenmesi nedeniyle nitelikli hale gelir ve cezanın artırılmasını gerektirir. Bu fıkralar, suçun işleniş biçimi ve mağdurun kimliğiyle ilgili özel durumları dikkate alarak cezai müeyyideleri belirler.

İlgili Yargıtay Kararları ve Uygulamaları

Yargıtay kararları, kasten yaralama suçunun uygulamasında önemli bir yere sahiptir. Örneğin, Yargıtay’ın 2018/614 sayılı kararında, evlatlıkla ilişkinin altsoy-üstsoy ilişkisi olmadığı ve bu nedenle kasten yaralamanın TCK m.86/3-a şeklindeki nitelikli hali meydana gelmeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, 2019/207 sayılı kararda, sanığın paspas sopası ile yaralama eyleminin hem basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralama suçunu hem de taksirle nitelikli yaralama suçlarını oluşturduğu ve en ağır cezayı gerektiren suçtan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu kararlar, kasten yaralama suçunun yorumlanması ve uygulanmasında rehber niteliğindedir.

Sonuç: TCK’nın 86. maddesi kapsamında kasten yaralama suçu, mağdurun vücut bütünlüğüne yönelik saldırıları cezalandırmayı amaçlar. Suçun temel ve nitelikli halleri, suçun işleniş biçimine ve mağdurun özelliklerine göre farklı cezai yaptırımlar öngörür. Yargıtay kararları, bu suçun uygulanmasında önemli ölçütler sunarak, hukuki uygulamalara ışık tutar. Kasten yaralama suçu, toplumsal barışı ve bireylerin fiziksel bütünlüğünü koruma altına alır.

Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir